English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / Heck yeah

Heck yeah traducir turco

137 traducción paralela
- Heck yeah.
- Bence de.
- Metaphorically speaking, heck yeah.
- Mecazi anlamda konuşursak, kesinlikle öyle!
Heck yeah, it'll work!
O kadın şimdi görür.
Heck yeah, as much time as I can, I'm in the woods.
Mümkün olduğunca çok.
Oh, heck yeah, I was mad.
Kahretsin, evet kızdım.
Heck yeah, it's fun.
Evet, eğlenceli.
- Heck yeah, it does.
- evet öyle. Hoş! Avatar!
If you were in my shoes, you would've gone for it, wouldn't you? Heck yeah.
eğer benim ayakkabımı giyersen onunla gitmen gerekir, değil mi?
Heck yeah!
- Aynen öyle!
Yeah, you're a heck of a looking deputy.
Evet, sen berbat görünüşlü bir şerif yardımcısısın.
- Heck, yeah.
- Öyle tabii.
yeah, what the heck, get crazy.
Evet, bu da ne çıldırdınızmı!
Yeah. I mean, the Santa corpse was a new twist, but heck, it's something to tell a psychiatrist later on in life.
Yani, Noel babanın cesedi yeni bir olay olsa da ne fark eder, ileride psikiyatra anlatacak bir hikayemiz oldu.
yeah.
Evet, Heck.
Yeah, but I'm saying that TruCoat. You don't get it, you get oxidation problems. It'll cost you a heck of a lot more than $ 500.
- Demek istediğim, hakiki deri almazsanız paslanma problemleri olur. 500 dolardan daha fazlaya mal olur.
Heck, FDIC. I don't see nothing like that here. Yeah, but I...
Burada FDIC gibi bir şey görmüyorum.
Heck, yeah.
- Doğru.
Heck, yeah.
Evet.
- Yeah, who the heck finds this stuff interesting?
— Evet, kim bunu ilginç bulur ki?
Heck, yeah.
Tabii ki evet.
- You're a Cubs fan? - Heck, yeah. Born and raised.
Cubbs takımını mı tutuyorsun?
- Yeah, I did. I mean, the flower lady's a heck of a closer.
Çiçekçi kadın da biraz yardımcı oldu tabii.
Heck, yeah.
Elbette.
Heck, yeah.
Aynen öyle.
Heck, yeah!
Evet!
Yeah, they did a heck of a job.
Evet, harika bir iş çıkardılar.
- Heck, yeah, I'm serious.
- Ciddiyim tabi.
Heck, yeah. No, do a grandma, man.
Büyükanneyi hallet, dostum.
Yeah, what the heck were you doing, Bob?
Evet, ne halt yediğini sanıyordun, Bob?
Yeah. Heck, I'm losing it, that's the explanation.
Evet.Kaybediyorum açıklaması bu olmalı.
Heck, yeah, man.
Tabii, adamım.
Heck, yeah.
- Evet.
Heck, yeah.
- Kesinlikle evet.
Yeah, your kids are certainly gonna be lawyers'cause they sure as heck grilled the hell out of me.
Evet, senin kızlarından çok iyi avukat olur. Beni terlettiler.
- Heck, yeah. I'm there.
- Elbette, burada olacağım.
You know what I'm showing you? Heck, yeah!
Size ne göstereceğim biliyor musunuz?
And heck, yeah, I'm gonna keep wearing it.
Ve tabii ki evet, takmaya devam edeceğim.
- Yeah. You mind yours. Whatever in the heck it is.
Sen de kendininkiyle ilgilen her ne halt ediyorsan.
- Heck, yeah, I'll miss it,
- Elbette özleyeceğim,
Heck, yeah.
Hem de nasıl.
Heck, yeah! All night long. ( GROWLING )
Kahretsin, biz...
Yeah, it's a heck of a deal.
Evet, Allah'ın belası bir anlaşma.
Oh, well, yeah, but I had a heck of a time in there.
İçeride bayağı sıkıştım ama.
Heck, yeah.
Kahretsin, evet.
Heck, yeah.
BİYO KRİYOJENİK BEKLEME HÜCRESİ - UYARI MESAJI Beklemeyi bozmak üzeresiniz. Tabii ki evet.
Yeah, this is frankie heck.
Evet, ben Frankie Heck.
- Heck, yeah.
- Lanet olsun, evet! .
Heck, yeah!
Lanet olsun, evet!
Yeah, it was a heck of a pose to hold.
Evet, hakikaten çok zor bir pozdu.
Oh yeah, kid's got a heck of an imagination.
Çocuğun sağlam bir hayal gücü varmış.
Yeah, Lorraine didn't want a husband, but she sure as heck wanted the kids, so I'd fly up there every once in a while to Seattle and I-M-P-R-E-G... A-N... N...
Lorraine koca aramıyordu, fakat çocuk istiyormuş, ben de arada yanına giderdim ve sonra bilirsin, "Ben ha-mi le- -"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]