English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / Her mom

Her mom traducir turco

8,411 traducción paralela
Lorde's fans call her Mom.
Lorde'un hayranları ona anne der.
I hope she does better than me and her mom, and both of us put together.
Umarım daha iyisini yapar, sonra ben ve annesi, ve hepimiz birlikte oluruz.
Her mom stole Dad's ashes because she couldn't steal his money.
Annesi parasını çalamadığından onun küllerini çaldı.
Trying to locate her mom.
Annesinin nere olduğunu bulmaya çalışıyorlar.
But her mom is obviously not going to let that happen, I guess.
Ama annesinin böyle bir şeye izin vermesi imkânsız bir şey.
There's Gab, of course, her mom, Linda.
Gab var, tabii ki, annesi Linda.
As her mom, I... I should be commenting.
Ben onun annesiyim, en çok da ba-ba-bana düşer.
She's just like her mom.
Aynı annesi.
Her mom fell at a vacation cabin somewhere.
Annesi tatile gittikleri kulübede düşmüş.
It's... it's the only way, or her mom's gonna suffocate.
Boğulmasını önlemek için başka yol yok.
I guess she thinks it's gonna help her with her mom.
Annesi için yardımı olur sandı herhalde.
Mm-mm. Her mom, she doesn't even have the crazy white eyes.
Annesinde o sayko beyaz gözlerden yoktu.
I stabbed her mom.
Annesini bıçakladım...
Does she still have her mom? Any family?
annesi veya ailesi?
There's a mom ant, Deborah, who mostly just lies around and she has about 100 husband ants, who come around and give it to her good, which she really enjoys.
Anne karınca, Deborah,... 100 tane falan kocası var. ... iyi veren herkesle yapıyor. Çok da eğleniyor.
According to the neighbor, her son Conner knocked on their door saying a man took his mom.
Oğlu Conner komşularına gidip bir adamın annesini kaçırdığını söylemiş.
! She just took a bottle out of her purse and sprinkled it into mom's soup.
- Çantasından bir şişe çıkarıp annemin çorbasına döktü.
Mom's trying to guess Haley's iCloud password, which, personally, I think is an invasion of her privacy.
Annem Haley'nin iCloud şifresini bulmaya çalışıyor. Bana kalırsa bu, mahremiyetin ihlalidir.
That's my mother. There are only two prison worlds in existence, mine and the one created in 1903 for locking up your mom and her closet full of crazy pants. Kai :
Yalnızca iki tane hapis evreni var.
Look, I'm sorry, it's just, I was a maid of honor in fifth grade when my mom married her cult leader.
Ama ben beşinci sınıftayken kilisenin rahibiyle evlenen annemin baş nedimesi olmuştum.
Whoever sets up mom and pulls her out of this slump, wins.
Anneme onu bu saçma hayattan kurtaracak birini bulan kazanır.
Mom's gonna walk right in to Mr. Henderson sitting on her couch.
Annem eve girdiğinde Bay Henderson koltukta oturuyor olacak.
So, if mom's rented out her place, and now she lives in my room, where do I live?
Annem evini kiraya verdiyse ve şimdi benim odamda kalıyorsa ben nerede kalacağım?
I got this ring from your mom in Norfolk and her blessing, and I-I just think it's probably... ♪ we'll roll the old chariot along ♪
Bu yüzüğü Norfolk'ta annenden aldım. İznini de aldım tabii, düşündüm ki... ¶ Savaş arabamızı süreriz. ¶
Mom bawled her eyes out after taking your money.
Paranı aldıktan sonra içi içini yedi.
I know that mom's a bit thoughtless, but knowing her situation shouldn't you have at least checked to make sure everything's okay with her?
Annemin biraz düşüncesiz olduğunu biliyorum ama durumunu bildiğin için hiç değilse bir sıkıntısı var mı diye göz atman gerekmez miydi?
Your mom has always been a frail person and she's working for the first time in her life so her body couldn't handle it.
Annen hep zayıf bünyeli biri olmuştur. Hayatında ilk defa çalıştığından bedeni bunu kaldıramamış olmasın?
Well, your mom's always been there for me, and if us being a couple helps her, then I want to do it.
Annen her zaman benim yanımda oldu ve bir çift gibi görünmek ona yardım edecekse o zaman ben bunu yapmak istiyorum.
It was this whole thing with my mom and her PFLAG group.
Tüm bunlar annem ve onun PFLAG grubu için.
And I'll tell her about the farting, yeah, all the farting, every day for 18 years, 19 if you count the times that you farted on mom's stomach when she was pregnant with me, which I do.
Ve ona 18 yıl boyunca her gün bana osurduğunu, hatta annem bana hamileyken bile karnına osurduğunu ve toplamda 19 yıldır bunu yaptığını anlatırım.
My mom has been living with us because she sublet her apartment to you.
Annem bizimle yaşıyor çünkü evini sana kiraya verdi.
- Look, the mom's dead, but as long as you pump that bag, - her baby's still alive. - Oh.
- Anne öldü ama o pompayı sıktığın sürece bebek yaşayacak.
From terror, but I was always so afraid of letting you and Mom down, that I- -
- Korkudan. Her zaman seni ve annemi hayal kırıklığına uğratmaktan o kadar korkuyordum ki size nasıl hissettiğimi hiç söyleyemedim.
Tell your mom I love her, okay?
Annene onu sevdiğimi söyle, tamam mı?
My mom gets me one every time we move.
Her taşınmamızda annem bana bir tane aldı.
- Oh, well, my mom gets me one every time we move.
Annem her taşınmamızda, bana bunlardan bir tane aldı.
Tell your mom I'm sorry I gave her chlamydia. "
Annene klamidya bulaştırdığımı ve bunun için ondan özür dilediğimi söyle. "
My mom's doing chemo, so I shaved my head to be like her.
Annem kemoterapi gördüğü için ben de saçlarımı onun gibi tıraş ettim.
And I want your mom to go and see her.
Annenin gidip onu görmesini istiyorum.
Every day, my mom would walk me to meetings.
Her gün toplantılara beni annem götürürdü.
If mom asks, I borrowed her tub pillow.
Annem sorarsa küvet yastığını ben aldım.
It's a kid with her injured mom in the mountains somewhere.
Dağda bir yerlerde annesi yaralanmış bir çocuk var.
Okay, um, touch your mom's left collarbone, the one that looks like a wing, coming out from her neck.
Ruby annenin sol köprücük kemiğine dokunmanı istiyorum. Boynunun devamında kanata benzeyen bir kemik.
Okay. Ruby, I need you to get on top of your mom and put your hands on her chest and push hard right now.
Pekala Ruby, annenin yanına çömelip ellerini göğsüne koymanı ve bastırmanı istiyorum.
W... look, my mom's out of town on her red hat society Riverboat Cruise, and Uncle Dutch is coming here'cause...
Annem Red Hat Society etkinliğine katılmak için şehirden ayrıldı ve Dutch Amcam buraya geliyor çünkü...
If Kelly's mom is one of "them," why wouldn't she have killed her before we got here?
Kelly'nin annesi onlardan biri olsaydı, daha biz oraya gitmeden onu öldürmüş olmaz mıydı?
I mean, my mom's back, and I thought I'd never see her again.
Yani, annem geri döndü. Onu bir daha göreceğimi sanmıyordum.
That's her real mom.
O gerçekten annesi.
I really, really need to talk to another woman, and none of my girlfriends are around, my mother's in Europe, and my mom-aunt is on tour, and my sister, well, ugh, I hate her,
Bir kadınla konuşmaya çok ihtiyacım var. Kız arkadaşlarımdan hiçbiri ortalıkta yok. Annem Avrupa'da, annem midir teyzem midir turnede, kız kardeşim desek ondan nefret ediyorum.
I just snapped out of it and woke up and immediately ran to my mom to tell her.
Birden bire uyandım hemen anneme söylemek için koştum.
I wanna find my mom and tell her she ruined my life.
Onu bulup hayatımı mahvettiğini söyleyecektim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]