Here's my problem traducir turco
94 traducción paralela
Because if he's not here when Miller comes, my hunch is, there won't be any trouble, not one bit.
Çünkü Miller geldiğinde burada olmazsa içimden bir ses, bir problem çıkmayacağını söylüyor.
Dexter's here in my office and he has rather a special problem.
Dexter burada benim ofisimde... ve şu an daha çok bir başka özel problemle karşı karşıya.
And here's my problem, sir.
Sanırım onu bir bakıma sen de seviyordun.
- Here's my problem.
- Sorunum şu.
What's the problem here? Oh, this rinky-dink has screwed up my reservation.
Bu gerzek rezervasyonumun içine etmiş.
But here's the problem. If you don't let me live, how can I prove my good faith to you?
Ama yaşamama izin vermezsen, sana olan inancımı nasıl ispatlayabilirim?
I have studied your problem... and here's the report I'm submitting to my chief.
Sorun hakkında çalıştım... ve buradaki raporu şefime sundum.
Here's my problem.
Benim sorunum şu.
I brought you here to work my corner. Now, what's your problem?
Seni köşemde çalışman için getirdim.
Here's my problem.
Tiroit toksik kriz geçirir, ya da beyin damarlarından biri çatlar.
My fuckin'problem is that you and Fenster are off in California - while we're sittin'here holdin'our dicks!
Benim derdim şu ki, sen ve Fenster Kaliforniya'da balayı yaparken biz burada elimize almış oturuyor olabiliriz.
Look, here's my problem.
İşte benim sorunum da bu.
There's no problem here my son could win this case.
Sorun çıkmaz. Benim oğlum bile bu davayı kazanabilir.
Here's my problem.
Sorunum şu :
If it's not here by 5 : 00, it's not my problem.
Saat 5'te burada olmazsa, benim sorunum değil.
If she were here, there'd be no problem. That's not my point.
Burada olsaydı bir sorunumuz olmazdı.
Got my sister's kids here, so couple of extra's no problem.
Kardeşimin çocukları da burada, bir kaç ekstra problem olmaz.
And here's my real problem.
Ve işte benim gerçek sorunum :
It's actually become my obsession, but you don't need to here about it. That is the problem.
Sorun da bu.
I'm getting my life back on track and I would love for Jane to be on that same track with me, but, here's the problem.
Hayatımı yoluna koymaya çalışıyorum ve Jane'in de benimle aynı yolda olmasını istiyorum ama ufak bir problem var.
Here's my problem...
İşte problemim :
There's nothing wrong with my eyes. Now, if you don't mind, I just want to sit here quietly, and have an have a drink of cream. Do you have a problem with that?
İzninizle şimdi sessizce oturup bir fincan krema içeceğim.
Here's my problem.
Sorunum şurda
Here's my problem.
İşte benim problemim de bu.
It's my problem. Get the fuck out of here.
Şimdi defol buradan.
- I brought my suitcase so if there's any problem, I can just stay here.
- Bavulumu da getirdim o yüzden bir sorun çıkarsa burada kalırım.
But here's my problem :
Ama işte benim problemim :
Here's my problem with cats.
Kedilerle olan surunum şu ;
In any event, here's my problem... and if you know any of this, feel free, jump in, shut me up.
Neyse, benim sorunum şu... bu konuda bir şey biliyorsan, sözümü kesip anlatabilirsin.
But, here's the problem, Newbie, it's not my problem.
Ama işte sorun da bu çaylak. Bu benim sorunum hiç değil.
Well, here's my problem, Mr Litch.
Sorun şu ki Bay Litch.
Well, I'm luring Alex's husband over here with a pretend maintenance problem - because he's the super - but my real plan is to prove to him that I'm sexy.
Hmm bende bakım yapması için Alex'in kocasını çağırdım- - Çünkü o yönetici- - Ama asıl planım onu çağırıp ne kadar yakışıklı olduğumu göstermek.
Sean McGee's my problem here.
Benim sorunum Sean McGee.
Here's my problem.
İşte benim sorunum.
Okay, here's my problem.
Tamam, problemim şu.
Here's my problem.
Sorun şu.
My point is Homer is the exact same man you married, and if there's a problem here, it's that you keep expecting him to change.
Anlatmaya çalıştığım Homer evlendiğin zaman nasıl biriyse şu anda aynı adam, ve aslında sorun senin ondan değişmesini beklemen.
Here's my problem.
Sorunum bu.
Hey, there. Okay, here's the thing. My sort of hopefully - he'll-become-my boyfriend, Henry, he's having a bit of a problem losing things, like a wallet, his keys, you know, stuff like that.
O şeyleri kaybetme bir sorun bir parça yaşıyor, bir cüzdan gibi, onun anahtarları, biliyorsun, Şeyler umarım - he'll-haline-arkadaşım, Henry, bir Benim çeşit böyle.
The problem was my escape route led me back here.
Problem şu ki, kaçış rotam beni buraya geri getirdi.
Well, here's my problem.
Yarın akşam başka bir programım daha var.
Even though he's not here, I'd like to give you a chance to solve my problem for him.
O burada olmadığı için onun için problemimi çözebilmeniz için size bir şans veriyorum.
The problem is milicent, my girlfriend, Who's gonna be here any second.
Sorun Millicent, kız arkadaşım,... ki her an burada olabilir.
Yeah, well, the only problem I've got right now is Señor Illegal over here, who's downing my booze.
Aslında tek sorunum, şurada durup benim içki keyfimi kaçıran bay kanunsuz.
Here's my problem.
Herkeste var.
See, folks, here's the deal, man, in my humble opinion, is that what the problem with the world is is very simple.
Bakın, millet, iş burada, alçakgönüllü fikrimde, dünyanın sorunu gayet basit.
But here's my problem, Freddie.
Fakat işte benim problemim, Freddie.
Here's my problem. It's not the money. I mean, it is the money.
Benim ona para verilmesiyle ilgili sorunum şu sorun para değil tabii para da sorun ama ya hamile bir bayana sessiz kalması için para verdiğimiz ortaya çıkarsa?
I just came here to tell you that it's my my problem, it's not yours..
Bunun senin değil de benim sorunum olduğunu söylemeye geldim.
It's not exactly my problem. I roll up here in the middle of the goddamn night to deliver 20 cases of champagne.
Tam olarak benle alakası yok gecenin bir vakti çıkageldi
Believe me, I have tried moving heaven and earth to stay here, but there's a problem with my visa.
İnan bana, burada kalabilmek için denemediğim yol kalmadı. Ama vizemde bir sorun var.
here's my number 71
here's my 20
here's my plan 19
here's my offer 18
here's my card 173
here's my question 27
my problem 62
my problem is 27
problem 450
problems 192
here's my 20
here's my plan 19
here's my offer 18
here's my card 173
here's my question 27
my problem 62
my problem is 27
problem 450
problems 192
problem solved 277
problem is 299
problem was 25
here's the thing 1106
here's your ticket 24
here's your mail 22
here's your change 33
here's your coffee 53
here's the deal 647
here's your chance 81
problem is 299
problem was 25
here's the thing 1106
here's your ticket 24
here's your mail 22
here's your change 33
here's your coffee 53
here's the deal 647
here's your chance 81