Home invasion traducir turco
380 traducción paralela
- home invasion, shit like that. - Huh.
Ev baskını falan gibi şeyler.
Warrick Brown, 407, home invasion.
Warrick Brown. 407. Haneye tecavüz.
Hair fibers from the home invasion.
Haneye tecavüz vakasından alınan saç örnekleri.
- Home invasion by an old roommate.
- Eski oda arkadaşının evine yerleşmesi.
Home invasion by an old roommate.
- Eski orda arkadaşının evine yerleşmesi.
One can't be too careful about home invasion.
Soygunculara karşı çok tedbirli olmak lazım.
This one raped a little girl in front of her family... during a home invasion. Read the file.
Bu adam ailesinin gözü önünde küçük bir kıza tecavüz etmiş.
Looks like a home invasion.
Haneye saldırıya benziyor.
Uh... yeah, it's, uh... some kind of home invasion gone bad.
Şey... evet... bu bir çeşit haneye tecavüz.
So, our home invasion robbery may be not a home invasion after all.
O zaman haneye saldırı suçu artık haneye saldırı değil.
Warrick tells me his home invasion is my top priority, and I'm still backed up on Catherine's no-suspect rape.
Warrick haneye tecavüz olayının çok önemli olduğunu söyledi. Catherine'in şüpheli olmayan tecavüz olayında da geri kaldım.
Home invasion.
Haneye tecavüz.
Detectives, there's been another home invasion.
Dedektifler, bir ev soygunu daha olmuş.
Home invasion, carjacking, fucking ingrown toenail....
Haneye tecavüz araba hırsızlığı şeytan tırnağı.
The difference between burglary and home invasion - - infliction of terror.
Hırsızlık ve ev saldırısı arasındaki fark - - terör eziyeti.
Same night as the home invasion.
Ev saldırısıyla aynı gece.
Home invasion...
- Haneye tecavüz.
Now is the time for home invasion!
Evleri ele geçirmenin zamanı geldi!
We're talking about a home invasion, Maurice.
Haneye tecavüzden söz ediyoruz Maurice.
Rope that was used to bind Mrs. Henderson in a home invasion.
O ip Bayan Henderson'ı bağlamakta kullanılmış.
Gabrielle was about to experience a home invasion of her own.
Gabrielle bir saldırıya uğramak üzereydi.
I had a home invasion once, where they put the gun to my head.
Bir keresinde evimdeyken hırsızlar başıma bir silah dayamışlardı.
I ran the samples from your home invasion.
Haneye tecavüz vakanıza ait örnekleri inceledim.
Possibly used in the home invasion.
Muhtemelen ev saldırısında kullanılmış.
If the bullet in your shoulder matches Will Novick, it's enough to connect you to the home invasion.
Omzundaki kurşun Will Novick'inki ile eşleşirse, ev saldırısı ile bağlantı için yeter de artar bile.
Okay. The doorman places her here at the time of the home invasion.
Tamam.Kapıcı ev saldırısı sırasında burda olduğunu söyledi.
We know Jordan was uptown during the home invasion, and the purse appears to have been physically wrested from its owner.
Jordan'ın saldırı sırasında orda olmadığını biliyoruz, çanta ise zorla çekip alınmış gibi görünüyor.
Were you aware There was a home invasion
Sevgililer gününden birgün önce,
And it's my theory that these home invasion robbers are using them to track their victims.
Ve teorime göre de şu hane tecavüzcüsü hırsızlar kurbanlarını takip etmek için bunu kullanıyor.
Shot during a home invasion.
Bir ev baskınında vuruldu.
Not a very thorough home invasion.
Etkili bir baskın olmamış.
Daughter makes it sound like a home invasion.
Kız, seslerin ev baskını gibi olduğunu söylüyor.
How much convincing would it take to move you off this home invasion?
Bu ev baskınının seni harekete geçirmesi ne kadar sürecekti?
Dutch says it's breaking different than home invasion.
Dutch, ev baskınından daha farklı bir giriş olduğunu söylüyor.
You storm in here, you accuse me of some ham-fisted home invasion.
Fırtına gibi içeri dalıp beni haneye tecavüzle suçluyorsun...
According to the file, you got consecutive life sentences for killing two people during a home invasion robbery.
Dosyana göre, soygun sırasında iki kişi öldürdüğün için iki müebbet cezası almışsın.
Now thousands of records can be stolen with the same level of risk involved in a home invasion.
Ev hırsızlığındaki bu seviyedeki risk ile binlerce kayıt çalınabilir.
"Home Invasion." We break into their homes, they don't even know it's really us, we beat the crap out of the family!
"Ev İstilası." Evlerinde bir sorun var diyeceğiz, Bizim gerçekte kim olduğumuzu bilemeyecekler, Boktan sebeplerle aileyi karıştıracağız!
Harbin went to jail in 1988 for stabbing a guy while he was trying to escape during a home invasion.
Harbin, 1988 yılında bir ev soygunundan kaçarken birini bıçakladığı için hapse girdi.
- Eric, we are talking about home invasion.
- Eric, bunlar haneye tecavüzü işaret ediyor.
Victim of the home invasion?
Haneye tecavüz mağdurunun mu?
Home invasion?
Haneye tecavüz mü sence?
( narrator ) The British still lived in fear, not just of invasion, but of the foe at home - fear of listening spies.
İngilizler hala korku içindeydi, sadece işgal korkusu da değil, aynı zamanda içerdeki düşman korkusu da. Dinleme yapan ajanlar.
But here, the migration becomes an invasion, for the woodlands are a permanent home to others.
Ancak burada göç, ağaçlık bölgelerde sürekli barınan canlılar için bir istilaya dönüşüyor.
One will take his place as the Brodys'pet and guard their home from cat invasion.
İçlerinden biri Brody'lerin yeni köpeği olacak ve onların evlerini kedi saldırılarına karşı koruyacak.
I have the details of these deaths, including a home-invasion robbery if you care to look at them.
Bakmak isterseniz bu ölümlerin ayrıntıları bende var. Biri haneye tecavüz ve hırsızlık.
- Home-invasion robbery.
- Haneye tecavüz.
It's a home-invasion robbery!
Haneye tecavüz var!
My wife was murdered in a home-invasion robbery, Mr. Keats.
Karım bir hırsız tarafından öldürüldü Bay Keats.
They did it! Now the boys may be spared an invasion of the Japanese Home Islands.
Bu çıkarmanın yapıImasına karar vermesi gereken kişi Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, Harry Truman idi.
Got some clarity issues. Did some home-invasion, sodomy-torture type stuff.
Ben de onu yanıma aldım ve bir çok işkence aletini gösterdim ona