Hop music traducir turco
90 traducción paralela
- Hippity-hop music!
- Hippity-hop müziği.
You know. They calls it hippity-hop music. But it don't make me want to go hippity-hop.
Adı hippity - hop müziği ama bana hippitiy-hop yaptırmıyor.
How in the lunacy of your mind is hip-hop music of the oppressor?
Senin o çılgın kafanda hip-hop nasıl zorbanın müziği oluyor?
You have absolutely no idea where hip-hop music comes from, do you?
Hip-hop müziğin nereden geldiği hakkında hiçbir fikrin yok değil mi?
Stop listening to that crappy hip-hop music!
Seninle konuşuyorum!
Most of all, I am beloved of American movies, muscular cars... and hip-hop music.
Herşeyden çok, Amerikan filmlerine, modifiye arabalara... ve hip-hop müziğe bayılıyorum.
boy, your son really likes to play his hip-hop music loud.
Oğlun hip-hop'ı oldukça yüksek sesle dinlemeyi seviyormuş.
Gentra just loved the hip-hop music.
Gentra hip-hop müziği çok severdi.
- My dream was to create a program where young people could start healing through hip-hop music.
- Benim hayalim, gençlerin hip-hop müzik ile tüm sıkıntılarını çözebilmelerini sağlayacak bi program oluşturmaktı.
[knocking on door ] [ loud hip-hop music playing ] [ knocking on door]
[kapı çalar ] [ yüksek sesle hip-hop müziği çalar ] [ kapı çalma sesi]
( HIP-HOP MUSIC PLAYING ON RADIO ) KEVIN : Hey, Luke, let me get this straight, man.
Luke, şunu bir anlayayım dostum.
- Work off how? - ( hip-hop music playing )
Nasıl yani çalışarak?
Ah! Bottom's up! [# hip hop music]
Fondip.
[hip-hop music] - ♪ I'm fresh ♪
İyi Seyirler!
( throbbing hip-hop music )
( Zonklama hip-hop müzik )
( swaggering hip-hop music )
( Hip-hop müzik kasıntı )
And the music I hear says, " Hop, hop, Eddie.
Duyduğum müzik de diyor ki, " Hop, hop, Eddie.
Where thejockey is the smoothest And the music is the coolest at the hop
Jokeyin en kral, müziğin kıyak Olduğu dansta
( Music ) I said hip-hop, now, thanks a lot ( Music )
( Music ) Hip-hop dedim, şimdi, çok teşekkürler ( Music )
( starts and stops music ) rapping and breaking became the prime expressions of a new young people's subculture called "hip-hop."
( müziği çal ve durdur ) 1970'lerde New York'ta yeni bir neslin "hip-hop" olarak isimlendirdiği alt kültürün rap'i graffitisi ve break dansı gerçekçi ifadeler olmaya başladı.
( Music ) A hop-skip-and-a-jump but I play no bump ( Music )
( Music ) Bir atlama-sıçrama-ve-bir-zıplama Ben darbesiz oynarım ( Music )
Where the jockey is the smoothest And the music is the coolest at the hop
Jockeyin iyi olduğu, ve müziğinde uygun olduğu bir yer.
( hip-hop music playing )
- Şu meyve sularını akıtın gitsin, Ernie.
I like all hip-hop, uh, rap music.
Bütün hip-hop, rap müziklerden hoşlanıyorum.
[Hip-hop music playing]
YENİ ÖĞRENCİLER, HARVARD'A HOŞ GELDİNİZ
[Hip-hop music playing]
Gözlerine girersin.
[Hip-hop music plays]
TAM PARA VERİN
Where the jockey is the smoothest And the music is the coolest at the hop
Jokeyin iyi olduğu, ve müziğinde uygun olduğu bir yer.
[cash register dings ] [ record scratching ] [ hip-hop music] Where's your wife?
Karın nerede?
[record scratching ] [ hip-hop music] Look at all this cake.
Şu pastalara bak.
Look. The music in those shows isn't hip-hop, or rock, or anything essential to culture.
O gösterilerdeki müzik hip-hop veya rock değil... önemli bir kültürel olay da değil.
And hip-hop allows us to do that, allows our young people to do that, because it's the music of our generation.
Ve hip-hop bunu yapmamıza olanak veriyor, gençlerimizin bunu yapmasına olanak veriyor, çünkü bizim neslimizin müziği bu.
- What kind of music do you like, Gloria?
"Ne tür müzikten hoşlanırsın, Gloria?" "Hippo-hop."
We made the kind of music that can grow into anything, rhythm and blues, rock and roll, hip hop.
Öyle bir müzik yaptık ki zamanla başka tarzlara dönüştü. Rhythm and Blues, Rock and Roll, Hip Hop.
But hip hop and house music, that's what everyone wanted to hear.
Ama herkes hip-hop ve house müzik duymak istiyordu.
( HIP-HOP MUSIC PLAYING )
İşte bu!
( HIP-HOP MUSIC PLAYING )
Evet.
[man vocalizing ] [ hip-hop music playing] Gentlemen, I simply call this room...
Beyler.. karşınızda.. klübümüz.
[sighs ] [ hip-hop music] Climb in the back, Dexter.
Arkaya atla Dexter.
{ HIP-HOP MUSIC BLARING } Girl.
Kızım.
( HIP-HOP MUSIC PLAYING )
Kime verdim ben şu koduğumun kapağını?
# I like rap music wear hip-hop clothes #
Rap şarkılardan hoşlanırım Hip-hop giysileri giyerim
[hip-hop music ] [ mellow piano music]
Genç Çalışanlar Şarap ve Peynir Akşamı.
[hip-hop music] - I think he's dead.
- Bence öldü.
shootings. Country Music Awards...
Demek istediğim, Hip Hop Ödülleri'nde vurulma oluyor.
Music-wise, we're into hip-hop so me and Nath, you know, we do a bit of shit together -
Müzik olarak, hip-hop seviyoruz. Ben ve Nath, bunu beraber yapıyoruz.
[Hip-hop music plays] Sal : Attention hospital staff, me so horny.
Hastane personelinin dikkatine ;
And he would just hop through the music, you know? And they... they would follow him.
Müzik eşliğinde hoplardı ve onu takip ederlerdi.
There have been more one-hit wonders in hip-hop than in the entire 30 years of music that preceded it.
Hip hop dünyasında, öncesindeki 30 yıldan daha çok tek hitlik şarkıcı çıktı.
The music and the foundation of the music of hip-hop comes from records that we found in our parents'crates, you know what I mean?
Bu müziğin ve hip-hop müziğinin ortaya çıkışı ebeveynlerimizin sakladığı kayıtları bulmamıza dayanır, anladın mı?
I gotta have some old-school music playing, whether it's old-school r b, hip-hop, anything that's seventies, eighties, sixties, you know what I'm saying?
Old-school bi şeyler çalıyor olmalı, old-school r b, hip-hop, farketmez 70'ler, 80'lerden herhangi bişi, hatta 60'lardan, anlıyo musun?
musical 26
music 1237
music to my ears 26
music stops 177
music playing 317
musician 46
musicians 70
music plays 42
music ends 17
music continues 98
music 1237
music to my ears 26
music stops 177
music playing 317
musician 46
musicians 70
music plays 42
music ends 17
music continues 98