English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I've found you

I've found you traducir turco

2,537 traducción paralela
And you know I have found a very big family for you.
Ve senin için büyük bir aile bulduğumu bilmeni isterim.
And I want you to know that your twins, we're okay, and we found each other...
Ve bilmeni istiyorum ki, ikizlerin, yani biz iyiyiz ve birbirimizi bulduk.
Long before that, I always found you to be smug and self-righteous.
Ondan öncesinde de seni kendini beğenmiş ve bencil buluyordum.
When I found you, you were filled with pain and self-hatred.
Seni bulduğumda, acı içindeydin Ve kendinden nefret ediyordun.
I found something that will shock and amaze you.
Seni şoka uğratacak ve çok sevindirecek bir şey buldum.
I just couldn't help but notice that once you found out Kate was more country club than hillbilly, you couldn't wait to spend the day with her and her crew.
Kate'in hödük değil de jet sosyete olduğunu fark ettiğinden beri o ve arkadaşlarıyla zaman geçirmek için can attığın gözümden kaçmadı.
I think it's rather strange you've been his emergency contact all these years, and you only found her now.
Bence bunca yıldır onun acil durumda aranacak kişisi olmanız ama kadını şimdi bulmanız da oldukça ilginç.
You know what I've found fascinating over the years?
Seneler içinde neyi büyüleyici bulmuşumdur biliyor musun?
I... I found that photo, and you told me that it was just some hiking trip, that Thayer was my brother, so he was like a brother to you.
O fotoğrafı bulduğumda, bana onun bir yürüyüş gezisi olduğunu Thayer'ın benim abim olduğunu ve senin için de abi gibi olduğunu söylemiştin.
For the first time in my life, I found something that I'm good at and that's successful, and that's still not good enough for you!
Hayatımda ilk kez iyi ve başarılı olduğum bir şey buldum ama bu yine de senin için yeterli değil!
You see, I did a little digging into who you are, and what I found out was quite soothing.
Seninle ilgili biraz araştırma yaptım ve bulduklarım epey rahatlatıcıydı.
I also did some research on the Internet, and I found about 20 tribes which say you would have to move in with me.
Bende biraz internetten arastirdim ve neredeyse 20 tane benimle ayni eve tasinman gerektigini belirten uyruk buldum
This cloning device was pretty trashed when you found it, and when I was reassembling it,
Bu klonlama aygıtı, siz bulduğunuzda bayağı parçalanmıştı ve bir araya getirirken parçaların birinde bir iz buldum.
- I found out that you've changed schools. That today was your last day.
Okulunu değiştireceğini ve... bu günün son günün olduğunu duydum.
There's only one way Victoria could've found out about the check I wrote to Lydia from the Cayman account, and that was from you.
Hadi ama Cayman hesabımdan Lydia'ya yazdığım o çeki Victoria'nın öğrenmesinin tek yolu vardı o da senden öğrenmesiydi.
Sure... she found rahul the rock star fine i will... but i've got a question for you you had a party for malvika last night... but you kept chasing preity all through the party because she was upset!
Doğru ya, çünkü Rock yıldızı Rahul'u buldu. - Saçmalama. - Defol.
What I can tell you is that we found her here in Vegas, and we suspect that she was taken against her will, probably several weeks ago.
Ama size söyleyebileceğim ; kardeşinizi Vegas'ta bulduk ve onun muhtemelen birkaç hafta önce rızası dışında kaçırıldığından şüphe ediyoruz.
Hey, I found that gray Audi that hit the bike, and I'll tell you, this is no accidental hit and run.
Hey, bisiklete çarpan gri Audi'yi buldum ve size söyleyeyim, bu kazara gerçekleşmiş bir vur kaç olayı değil.
Please, tell me you'll be slitting the throat of a chicken next, because I've always found that very dramatic.
N'olur, bir dahaki sefere tavuk keseceğini söyle çünkü ben, bu ayini hep dramatik bulmuşumdur.
You know, I could've, uh, used some help when I found out my wife was cheating on me.
Biliyor musun, karımın beni aldattığını öğrendiğimde ben de biraz yardım aldım.
I have always found out the little quiet little man that nobody pays any attention to, usually has more guts and courage than those big blow-hard, the big noisy, you know, the big outspoken fellas.
Hiç kimsenin umursamadığı o sessiz küçük adamın o kendini beğenmiş yaygaracı ve laf cambazı adamlardan genellikle daha çok cesareti olduğunu bilirdim.
I forgot to tell you, we've been informed that your ex-husband, Ming, has been found.
Söylemeyi unuttum, eski kocanızın bulunduğu.. bilgisi geldi az önce..
Well, you know, honey, uh, the thing is... What I've found, uh, is...
Şey, canım, biliyorsun yani... bana sorarsan,...
Oh, I think I found you, and yes, you did go over your text allowance this month.
Oh, sanırım sizi buldum, ve evet, bu ay mesaj sınırını aşmışsınız.
Come on. If I had killed Sam, you think you would've ever found the body?
Sam'i öldürmüş olsam, cesedi bulabileceğinizi mi sanıyorsunuz?
I did a sweep of our shop, and I found a couple of bugs, as in listening devices - - listening devices that weren't there before we did business with you.
Dükkanı taradım ve birkaç dinleme cihazı buldum. Ki sizinle iş yapmaya başlamadan önce böyle bir sorunumuz yoktu.
I came out here to hide, make some money, you know, pay'em off before they found me.
Buraya saklanmak, ve biraz para biriktirip, onlar beni bulmadan önce borcumu ödemek için geldim.
And if you ask her if she lost a shoe she says'no I found onnnnne'
ve eğer birini kaybettimi diye sorarsan o sana hayır bi tane buldum der = )'
Now you're just as lonely and pathetic as the day I found you.
Şimdi seni bulduğum gündeki gibi yalnız ve acınası durumdasın.
I found two designer bags in your closet so I helped you sell them on the internet
Dolabında iki tane tasarım çanta buldum Ve internette senin adına sattım
You did this when we were in school, and when I found Emperor Sunjong's handwritten letter.
Okuldayken yapmıştın ve İmparator Sunjong'un el yazması mektubunu bulduğumda da.
I have found more holly water. - You've done well.
- Biraz daha kutsal su buldum.
So you mean, you've never... I was a young girl when the Clergy found me.
Yani, sen şimdi hiç... Kilise beni bulduğunda küçük bir klzdlm.
I've told you already I found that chain in the street, close to the diner.
Söyledim ya ; kolyeyi, lokantaya yakın bir yerde, sokakta buldum.
I was wondering if you've found anybody to take over for Julie's class next semester.
Diğer dönem Julie'nin sınıfını alacak kişiyi buldun mu diye merak ediyordum.
And now I hear you've found
Ve şimdi duyuyuyorum
And you know what I found out? Hmm?
Ve orada ne öğrendim, biliyor musun?
Koldo and I love you lots and... it's great to see that you love us so much and that you're happy that we've found the loves of our lives.
Koldo ve ben sizleri çok seviyoruz... Sizin de bizi sevdiğinizi bilmek ve biz hayatımızın aşkını bulduğumuz için sizin de mutlu olmanız harika bir şey.
You know... so much has happened between us, and I almost believed we had something going... until I found out it was a fuck bet!
Biliyorsun aramızda çok fazla şey yaşandı ve neredeyse bir şeyler hissettiğini düşünecektim ta ki, bir bahis uğruna benimle oynadığını duyuncaya kadar.
So I eventually found my way back and the tent was destroyed you guys had gone, and soldiers came and... Now here I am.
En sonunda yolumu buldum ve çadır mahvolmuş, sizler gitmiştiniz ve askerler geldi ve işte buradayım.
I see you've already found a replacement. A younger girl, much prettier. - She's alive.
Seni orda gördüm.. yerine geçenleri O yaşıyor mu?
Because I'm here looking for someone who's not who they say they are, and I found you.
Çünkü buraya söylediği kişi olmayan birini bulmaya geldim, ve buldum.
I found a couple of discussion boards on the web devoted to you and your friend and your... hobby, I guess.
Size, arkadaşınıza ve - sanırım hobinize diyebiliriz - hobinize adanan birkaç tartışma panosu buldum.
When I found out that you are alive and here in Wellington, I was really happy.
Senin Wellington'da ve hayatta olduğunu öğrendiğimde, gerçekten çok mutlu oldum.
WHEN YOUR FATHER AND I STARTED OUR DIVORCE, YOU STARTED ASKING SO MANY QUESTIONS, WE FOUND IT EASIER TO ROOFIE YOU THAN ANSWER YOU.
Baban ve ben boşanma işlemlerine başlayınca, o kadar çok soru sormaya başladın ki, sana cevap vermektense sakinleştirici vermeyi daha kolay bulduk.
You saved my life... by introducing me to Jesus, and I found out that I could actually have a better life than the life I thought I wanted.
Beni İsa'yla tanıştırarak hayatımı kurtardın ve fark ettim ki, her daim istediğim hayattan çok daha iyi bir hayatım olabilir.
I never would've found you.
Sizi hayatta bulamazdım.
I never would've found you.
Hadi bakalım.
Look who I've found for you.
Kimi buldum.
I found Tadashi in my material. I thought by following you I could get the real story.
Tadashi'nin onun yeğeni olduğunu öğrendim, ve eğer seni takip edersem, gerçek hikâyeye ulaşırım diye düşündüm.
In my research, I found four revolvers Army... were manufactured by Colt and presented to you... Mr. Charles Bassett, Bat Masterson, Bill Tilghman and the year... 1878.
Araştırmalarıma göre, Colt tarafından dört altıpatlar imal edilerek, size, Bay Charles Bassett'a Bat Masterson'a ve Bill Tilghman'a hediye edilmiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]