I can help her traducir turco
1,208 traducción paralela
Oh, I forgot to tell you, mom. There's a new girl at school who's coming over so I can help her catch up on classroom.
anne bu okula gelen yeni kiz ona dersleri konusunda yardimci oluyorum.
- I can help her. - No, you can't.
- Ona yardım edebilirim
- I can help her with that.
- Ona bu konuda yardım edebilirim.
- I can help her with that, if you like.
- Ona bu konuda yardımcı olabilirim, eğer istersen.
Only you and I can help her defeat The Source.
Sadece sen ve ben Kaynak'ı yenmesi için ona yardım edebiliriz.
Now, if you know who it is, you got to tell me so that I can help her.
Kim olduğunu biliyorsan ona yardım etmem için bana söylemelisin.
And I'll tell you the same thing I told her Which is, as far as I'm concerned the only way she can help you... is by her example By trying to be a model for you In the way she lives her life
Ve ona söylediklerimin aynısını sanada söyleyeceğim şu ki, sana yardım edebilmesinin tek yolu... yaşadığı hayat şekliyle sana örnek olması ile olabilir.
The Chicago Police Department and the F.B.I. are working in concert... to try and locate her, and we're gonna be grateful for any help... you guys can give us in this endeavor.
Chicago Polis departmanı ve FBI bu işte beraber çalışarak... yerini bulmaya çalışıyorlar. Bu çalışmada sizden gelebilecek herhangi... bir bilgi veya açıklama için minnettar kalacağız.
You can laugh all you want but she is hurting and I can't help her.
tek istedigim mutlu olmasi ama uzgun ve yardimimi istemiyor.
I try to keep her away from Taylor but I can't lock her up. And Jimmy is no help.
Taylor'dan uzak tutmaya calismaliyim ama ne yapabilirim kilitliyimmi ve jimmy'de yardim etmiyor.
Whatever the problem is, I can help.
Problem her ne ise, yardımcı olabilirim.
Um, i don't think i can go To the sci-fi convention, 'Cause my mom wants me to help her clean the garage.
Bilim kurgu fuarına gelebileceğimi sanmıyorum çünkü annem garajı temizlemesine yardım etmemi istiyor.
Anything I can do to help.
Yardım için her şeyi yaparım.
I would be happy to help you in any way I can.
Sana her türlü yardımı yapmaktan memnun olurum.
I can't help thinking her distance has something to do with me.
Uzak durmasının benim yüzümden olduğunu düşünmeden duramıyorum.
- No. I think I can help find her.
Ama onu bulmanıza yardım edebilirim.
- I'd appreciate all the help I can get.
Her türlü yardımı memnuniyetle kabul ederim.
Lord knows, I need all the help I can get.
Tanrı biliyor, her türlü yardıma ihtiyacım var.
I can help you, I'll get you all set up.
Ben sana yardım ederim, her şeyi karşılarım.
But instead of avoiding him, which he said he usually would have done, he walked right up to him and said, "Can I help you?"
Her zaman yaptığı gibi böyle durumlardan kaçmak yerine adamın üstüne yürüyüp " Yardım edebilir miyim? Demiş.
I'd do anything for her, but if I end up in a box or in jail then I really can't help her.
HoIIy için her şeyi yaparım ama öIürsem, ya da hapsi boyIarsam... ... ona yardım edemem.
I appreciate any help I can get.
Her yardım benim için önemli.
I thought maybe I could help, but... looks like you got all you can handle.
Belki yardım edebilirim diye düşündüm ama görünüşe göre her şey kontrol altında.
I know I'm her uncle, but I just can't help saying it.
Biliyorum ben amcasıyım, Tam olarak yardımcı olamıyorum.
I can always use help.
Yardım almak her zaman iyidir.
But I know if you ever need Akash's help, he'll do all he can for you
Ama biliyorum ki başın sıkışsa ve Akash'ın yardımı ve desteğine ihtiyaç duyarsan, elinden gelen her şeyi senin için yapacaktır.
The whole story so I can help you.
Her şeyi anlat ki sana yardım edebileyim.
If I go outn how can I help her?
Eğer dışarı çıkıp o anahtarı bulursam, ona nasıl yardım edeceğim?
If you want to send a message to her then I know we can help.
Ve prensese bir mesaj yollamak istiyorsanız...
I can give you everything you want if only you'll let me help.
Yardım etmeme izin verirsen istediğin her şeyi verebilirim sana.
I'll do everything I can to help you be ready.
Hazır olman için her şeyi yapacağım.
But it's just I can't help wonder that Rose and her big boobs had anything to do with us breaking up.
Ama Rose ve iri memelerinin ayrılmamızda payı var mı diye merak etmekten kendimi alamıyorum.
And I told her that she should wallow... because that's supposed to help you get through the pain... and then you can accept it, and get over somebody... and you can move on with your life.
Çünkü bu acının dinmesine yardım eder. Sonra bunu kabullenirsin, o kişiyi unutabilirsin. Hayatına devam edersin.
Now just tell me that you didn't plan to kill her and I can help you.
Jennifer'ı öldürmeyi planlamadığını söylersen, sana yardım edebilirim.
I can speak to her on your behalf, help her understand your situation.
Onunla sizin yanınızda konuşarak, durumunuzun ciddiyetini kavramasını sağlayabilirim.
Help us catch him so we can put him down... before he fiinds her.
Onu bulmamıza yardım et ki, etkisiz hale getirebilelim o Scully'i bulmadan.
You can't help her but I can help you.
Ona yardım edemezsin... Ama ben sana yardım edebilirim.
But i can't help But staring at her all the time.
ama sürekli onu izlemekten kendimi alamıyorum.
I can't help wondering what was going through her head.
Aklından neler geçtiğini düşünmeden duramıyorum.
You know what? I'm a big boy now. Not so big that you can't use the help of Jesus.
- Her zaman içinde olacağım diye yardımını almayacak kadar
We can help you. I can take care of your boat, with my husband.
Her türlü hizmeti veririz, isterseniz teknenizle de ilgilenebiliriz.
I can't even help the nurses turn her over in bed.
Onu yatakta çevirirlerken hemşirelere yardım bile edemiyorum.
I believe we can help her get into college, to get an education.
Ona üniversiteye gitmesinde yardımcı olacağımıza inanıyorum.
With one bullet that passed through her body, she fell to the floor and laid there dying while her teacher called 911 for help.
Kurşun, Kayla'nın vücudunu delip geçmiş can çekişirken öğretmeni... 911'i aramıştı.
Damn right i do. Then you can help us. You can write barry fleming a letter, right?
Kendimi tehlikeye atmam için tatlı dilinle beni kandırdın diye ne yapacağımı söyleyip her yerde beni izleyeceğini sanma.
I misjudged her ability to handle the stress of this, and as I said, I will do all I can to help.
Bunun stresini kaldırabileceğini sandım. Ona yardım etmek için her şeyi yaparım.
I welcome help wherever we can get it.
Gelen her yardıma açığım.
I can't help but think underneath that tough exterior, she's nasty.
- Neye? - Jüri üyeleri de insan. Her zaman yasaları dinlemezler.
- I can always count on you to help.
- Her zaman yardımına güvenebilirim.
But I love my life. I wake up most mornings pinching myself that I get to take even a small part in all of this but I can't help but feel like it's all an illusion.
Ama hayatımı seviyorum. Her sabah kalktığımda bütün bunların içinde küçücük bir rol oynadığımı kavramak için kendimi çimdikliyorum. Ama hepsinin bir yanılsama olduğunu düşünmeden edemiyorum.
But right now I want to stand here and talk to the one person who can maybe help me figure out how everything got this way.
Şu anda burada durup her şeyin nasıl bu noktaya vardığını anlamama yardım edebilecek tek kişiyle konuşmak istiyorum.
i can't 15664
i can 2958
i can't take it anymore 303
i can't wait to see you 50
i can't talk right now 218
i can't hear you 865
i can't take it 249
i can't stand it 217
i can't believe it 1829
i can't tell you 532
i can 2958
i can't take it anymore 303
i can't wait to see you 50
i can't talk right now 218
i can't hear you 865
i can't take it 249
i can't stand it 217
i can't believe it 1829
i can't tell you 532
i can't wait 554
i can't see 575
i can't breathe 689
i can do it 822
i can't sleep 442
i can't stay mad at you 19
i can't remember 638
i can't see shit 25
i can't do this anymore 331
i can't see you anymore 48
i can't see 575
i can't breathe 689
i can do it 822
i can't sleep 442
i can't stay mad at you 19
i can't remember 638
i can't see shit 25
i can't do this anymore 331
i can't see you anymore 48