English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I command you

I command you traducir turco

1,312 traducción paralela
- I command you to return to your room.
- Sana odana dönmeni emrediyorum.
- Look, I command you...
- Bak, sana emrediyorum.
You may not be as good at it as I am, but I command you to try.
Ama sana denemeni emrediyorum.
I command you to be more like her.
Ona güvendim...
I command you to hand that over or face the consequences.
Onu hemen geri vermenizi emrediyorum. Yoksa sonuçlarına katlanırsınız.
Rather, I command you to arise and walk by my side.
Dahası, ben sana emrediyorum... kalkman ve yanımda yürümen için.
I command you.
Sana emrediyorum!
By the powers vested in me by the Federal Communications Commission, I command you to get on the microphone in a serious manner and continue this broadcast.
Federal İletişim Komisyonu tarafından bana verilen yetkiye dayanarak sana ciddi bir şekilde hemen o mikrofonun başına dönmeni...
"By the power of the divine, by the essence of the word, I command you."
"İlahi gücün kudretiyle,... kelimelerin özüyle, sana emrediyorum."
"By the power of the Circle of Kayless, I command you."
"Kayless çemberinin gücüyle, sana emrediyorum."
I command you!
"Sana emrediyorum!"
When I received no word from you or the Captain, I left Lieutenant Ayala in command and came to look for you myself.
Kaptan'dan hiçbir cevap alamadığımdan dolayı, komutayı binbaşı Ayala'ya bırakıp, buraya gelip, kendim bakmak istedim.
With all due respect, I think you overestimate your position in the chain of command.
Tüm saygıma rağmen, olanlara bakılırsa efendim,... komuta zincirindeki pozisyonunuzu abarttığınızı düşünüyorum.
So, ladies and gentlemen, what I have to say to you in closing..... is to go forth,..... to command wisely,..... to advise prudently,..... to protect with vigilance... .. and to judge with care.
Bayanlar ve baylar, kapanışta size söylemek istediklerim..... ileri gitmek,..... akıllıca komuta etmek,..... sağduyulu öğüt vermek,..... pür dikkat korumak..... ve özenle yargılamak.
I think it's my duty to inform the crew that we are operating outside of the navy's control and ask you to relinquish command.
Donanmanın bilgisi dışında hareket ettiğimizi personele bildirmenin görevim olduğunu düşünüyorum, ve komutayı bırakmanızı istiyorum.
I command you.
Evet.
No, my good lord, but as you did command I did repel his letters and denied his access to me.
Hayır efendimiz, yalnız dediğiniz gibi mektuplarını geri çevirip görüşmeye de yanaşmadım.
But, sir, such answer as I can make, you shall command or rather, as you say, my mother.
Ama illa bir karşılık istiyorsanız buyrun alın daha doğrusu, annem buyursun alsın.
- I won't let you command me.
- Bana emretmene izin vermeyeceğim.
General Decker, if you do not shut up I'll relieve you of your command.
General Decker, eğer hemen susmazsan... seni görevden alacağım.
I'm relieving you of your command, sir.
Sizi komuta görevinden alıyorum efendim.
Porter, you're gonna be in command till I get back.
Porter, ben gelene kadar kumanda sende.
Besides, you don't have the authority to alter the schedule. - I'm in command.
- Tabii ki sahibim, komuta bende.
I command you to shave under your arms.
Olabilir.
I've discovered a softer place within myself, and it is all because of you and your extraordinary ability to command.
Bunların hepsi sen ve senin o muhteşem komuta yeteneklerin sayesinde oldu.
As of this time, 0315 Earth Standard Time... I am placing you under arrest for conspiracy to mutiny... and failure to obey the chain of command.
Dünya saatinin 03 : 15'i gösterdiği şu andan itibaren sizi isyan için komplo kurmak ve komuta zincirine karşı gelmek suçlarından tutukluyorum.
You may be in charge of the station, Major but I command the Defiant.
İstasyonun komutası sizde olabilir Binbaşı Fakat ben Defiant'a komuta ediyorum.
What I mean is you miss her companionship... you miss talking and sharing insights about command and duty...
Demek istediğim... arkadaşlığını özlüyorsun konuşmasını ve komuta ve görev ile ilgili görüşlerini paylaşmasını...
We'll be departing in five minutes and I'm leaving you in command until Captain Sisko returns.
Beş dakika içinde yola çıkıyoruz ve Kaptan Sisko dönene kadar komutayı sana devrediyorum.
The Defiant has been assigned to escort convoy six and I've chosen you to be in command.
Defiant altıncı konvoya eşlik etmek için atandı ve ben seni komutan olarak seçtim.
First, this is my ship and my command which means I give the orders, not you and not Weyoun.
Birincisi, benim gemim ve benim komutamda. Bu da emirleri ben veririm demek, sen ya da Weyoun değil.
Doctor, I have to inform you about a change of command.
Doktor, seni komuta değişiminden haberdar etmeliyim.
You know, I was betting that Riker would get this command.
Biliyor musun, bu görevi Riker'ın alacağına bahse girmiştim.
As you can see, I'm in full command of my faculties.
Gördüğün gibi, yeteneklerim tamamen benim kontrolüm altında.
Now, for those of you who have not met me yet, my name is Rollo Lee... and as of yesterday morning, I have assumed command of this zoo... and I shall be reporting to our new owners, Octopus, Inc., of Atlanta.
Öncelikle, henüz tanışmadıklarımız için, benim adım Rollo Lee... ve dün sabahtan itibaren bu hayvanat bahçesinin yönetimini devraldım... ve yeni patronunuz olan, Atlanta'daki Octopus şirketine rapor vereceğim.
I will do as you command, but please, hurry, you still have time.
Emrinizi yerine getireceğim ama acele edin lütfen, hala vaktiniz var.
I now turn you over... to my Command Master Chief John James Urgayle.
Şimdi sizi Başkomutan John James Urgayle ile baş başa bırakıyorum.
I now turn you over to my Command Master Chief... John James Urgayle.
Şimdi sizleri Başkomutan John James Urgayle ile baş başa bırakıyorum.
I'll make you my second-in-command.
Yardımcım olursun.
I want to command, a ship of my own you know...
Kendi gemime kumanda etmek istiyorum.
I'm not a foreman in one of your mills that you can command.
Fabrikalarında çalışan, emir verebileceğin bir ustabaşı değilim.
I can't command my feelings for you.
Oysa, sana olan hislerimi dahi kontrol edemiyorum.
Shigure, I want you to take command of the final assault.
Shigure, senden son saldırının emrini almak için geldim.
Furthermore, I think you should take personal command during the visit.
Ziyaretim esnasında sizden emirlerinizi bekliyorum.
Because as much as I may agree with your reasons might even have supported the decision if this were to happen again if a command-level decision were made without consulting me I would turn you over to the Psi Corps and let them turn you inside out.
Sebeplerine ne kadar hak verirsem vereyim aynı durumda ben de aynı kararı verebilecek olsam da bir daha bana danışmadan üst düzey bir karar alırsan seni Psişik Birliği'ne veririm ve içini dışına çıkarmalarını izlerim.
As hard as it might be for you to grasp this... I do have a life that doesn't involve Babylon 5, Sheridan, Ivanova... or anyone else on the command staff.
Bunu kabullenmekte zorlanacağınızı biliyorum ama hayatımda Babil 5, Sheridan, Ivanova veya komuta personelinden başka şeyler de var.
Cmdr. Philby, under the authority of Earthforce Command I am hereby promoting you to captain and ordering you to relieve Capt. MacDougan.
Dünya Gücü Komutanlığı'nın verdiği yetkiye dayanarak rütbeni kaptanlığa yükseltiyorum. Yarbay Philby. Kaptan MacDoughan'ı görevden al.
I am relieving you of command.
Sizi görevden alıyorum.
If I could command those flies, do you think you'd still be alive?
O sinekleri yönetebilseydim sen şu an hayatta olur muydun?
I bind and command you - stand.
Seni bağlıyor ve sana emrediyorum, dikil!
I, Samiel, bound by His will, command you - depart.
Ben, Sammiel, O'nun arzusuyla bağlanmış olan sana emrediyor. Ayrıl!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]