English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I do not think

I do not think traducir turco

2,623 traducción paralela
I do not think my readers would think.
Okuyucularım sattığın şeyi almaz sanırım.
I do not think you're crazy, but... no obsessive research will not help.
Delirdiğini düşünmüyorum, ama... böyle bir saplantının sana yararı olmaz.
I do not think that stealing a car from here...
Ve araba çalmak iyi bir yol değil...
I do not think that is the paint. Rather, it is the lighting.
Bence mesele boya değil ışıklandırmaydı.
Y... I do not think -
Bu.. nereden..
I do not think.
Öyle görünmüyor.
- Listen. I do not think I convinced to do this stupid class.
Ne saçma bir ders bu ya
I do not think I lost my book. But what a head wind.
Tanrım.. inanamıyorum ya kitabım nereye gitti
I do not think that there is a game. Problems that are too personal.
Bu oyunun çok şahsi olduğunu düşünmüyor musunuz?
- I do not think that should be done.
- Bence onlarla ilgisi yok.
I do not think it's a good idea.
İyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
I do not think they still breathing.
Hala nefes aldığını sanmıyorum.
Sorry, I do not think so.
Üzgünüm, öyle düşünmüyorum.
Well, you have four of five, but I do not think that Clara can do what we need.
Şey, Beş'in dördü var, ama Clara'nın yapmasını istediğimiz şeyi yapabileceğini sanmıyorum.
Well, I do not think we will arrive'on this.
Şey, o noktaya geleceğini sanmıyorum.
I do not think anyone of us has ever done.
Hiç birimizin yaptığını sanmıyorum.
Jason, I do not think these people have no idea what's going on. OK.
Jason, bence insnlar farkında değil
But I do not think that you will be one of them.
Ama onlardan biri olacağını sanmıyorum.
I do not think Isaac... In addition to choice do we have?
- Hayır o farklı biri
I do not think
- Sanam yok
I do not think it is fake.
Saçmalık gibi görünmüyor.
I do not think the Germans see us as enemies.
Ben, Almanların bizi düşman olarak gördüğüne inanmıyorum.
But there is not a day where I do not think of the eleven, we did not.
Ama yine de o geriden kalan on bir kişiyi düşünmediğim bir tek gün yok, yapamadık.
I do not think the police or whatever is nearby to help.
Polis ya da başka birinin yardıma gelebileceğini sanmıyorum.
No, I do not think so.
- Hayır, sanmıyorum.
I do not think they have seen us.
- Bizi gördüklerini sanmıyorum.
I do not think this will hold anybody.
Bunun kimseyi tutacağını sanmıyorum.
So, if I do not think then we are done.
Ellerimi onun boynuna dolayana kadar bekle
I think it's 11 : 11, you do not want to say nothing.
Sanırım saat 11 : 11, ve sana bunu söylemek istemezdim..
Did I know what you say - Do you think that this bar is not big deal, right?
Barı beğendin değil mi?
Do you really think that the king will not wonder where I am?
Kral'ın nerede olduğumu merak etmeyeceğini mi sanıyorsunuz gerçekten?
- Do you really think that the king will not wonder where I am?
Kral'ın nerede olduğumu merak etmeyeceğini mi sanıyorsunuz gerçekten?
Sir, I think you should not do.
Efendim, sanırım yapmamalısınız.
I just do not think we really have a connection.
Bir bağlantımız olduğunu sanmıyorum.
- Do you think I have not thought of?
- Düşünmediğimi mi sanıyorsun?
I don't say it to be conceited, but since I'm under oath, yes, I do think I'm more beautiful than them. But not by much.
Kendimi beğenmiş biri gibi konuşmak istemem ama yemin altında olduğuma göre evet, onlardan daha güzel olduğumu düşünüyorum ama çok fazla değil.
Do not think that I am able to carry to complete the task of Nicola.
Nikola'nın görevini tamamlayabileceğime inanmıyorsun.
I do not think so.
Sanmıyorum
I do not know what you think, but so are together with you... is that I have my reservations.
Ne dersiniz bilmiyorum ama sizler gibi ne anlama geleceği konusunda şüphelerim var.
So as much as it breaks my heart to say this, I really do think she's not competent to stand trial.
Bunu söylemek kalbimi yaralasa da Elka'nın mahkeme karşısına çıkabileceğini sanmıyorum.
Do not think I'll lie and die for you.
Yalan söyleyeceğimi ve senin için öleceğimi sanma.
You do not think I am about to pee.
- Tekrar işeyeceğimi sanmıyorum.
Think I do not know where we are?
Birlikte kalmalıyız. Nerede olduğumuzu düşünmüyor musun?
I'm not going to fire you, but I do think less of you.
Seni kovmayacağım ama iyice gözümden düştün.
In times like these to opt for a Jew, as an Aryan, which is not... I think you do your new friends is not good.
.. bi yahudiyi seçmek akıllılık değil.
Actually, I should the do not even think
Aklımdan bile geçmemişti..
I would not kick her out of bed. Yeah, I got better things to do than to try and make you think I'm sexy.
Sana seksi olduğumu düşündürtmekten daha iyi işlerim var.
Even if I am not, they think I am. Do you understand that?
Öyle olmasam bile, inanıyorlar.
I think I do have a problem. But it's not what you think.
Galiba bir sorunum var ama senin sandığın şey değil.
Do not think so much of Djem, my dear.
Cem'i bu kadar çok düşünme, tatlım.
I do not sulk, I think.
Ayrıca somurtmuyorum, düşünüyorum!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]