I read the book traducir turco
572 traducción paralela
Yeah, I read the book.
Evet, okudum.
- I read the book.
- Kitabını okumuştum
I am so cramped with duty that to be able to read a book... I have to rise in the middle of the night.
Öyle meşgulüm ki kitap okumaya bile vakit bulamıyorum. Geceni bir yarısı kalkmam gerekiyor.
I've read the book.
Kitabı okudum.
I read a book once that said women always look their best... in the peace and quiet that follows a storm of violence.
Okuduğum bir kitapta bir kadının en çekici olduğu zaman şiddet fırtınasından sonra sakinleşmiş ve barışçıl olduğu zamandır.
Read a book. I think I'd better go back for the encore.
Sanırım istek parça için geri dönsem iyi olacak.
I read your book in which you wrote about the cure for drinking.
Alkolizmin tedavisi ile ilgili olan kitabınızı okumuştum.
Your Aunt Sissy brought that Bible all the way from Sheepshead Bay, and your papa blew in all his tips one time on that Shakespeare'cause Grandma said they was the greatest book and you should read from'em every night, so ya ain't gonna waste them.
Sissy Teyzeniz bu İncil'i ta Sheepshead Bay'dan alıp getirdi. Babanız da bir keresinde Shakespeare kitabı için tüm bahşişlerini vermişti. Büyükanneniz onların en önemli kitaplar olduğunu söylediği için her gece okumalısınız.
Now I don't pretend to be no preacher... but I've read the Good Book from cover to cover and back again... and I nary found one word against dancing.
Ben bir vaiz değilim ; ama kutsal kitabımızı defalarca kez okumuş biri olarak, orada dans etmeye karşı tek bir kelime bile görmediğimi belirtmek isterim.
I remember, long ago I read a book that told the meaning of dreams.
Uzun zaman önce rüyaların anlamları üzerine bir kitap okuduğumu hatırlıyorum.
She'd read the book and I hadn't.
O kitabı okumuştu, bense okumamıştım.
I didn't read the book.
Kitabı okumadım.
When I was a kid, I read a book about the world ending.
Çocukken dünyanın sonuyla ilgili bir kitap okumuştum.
You never thought I read the Good Book, did you?
Kutsal kitabı okuduğuma hiç inanmadın değil mi?
Another book that I read by Mickey Spillane, I can't remember the name of it, but he finds this red-headed doll on the streets and he gives her some dough because he feels sorry for her.
Mickey Spillane'in okuduğum başka bir kitabında, adını şimdi hatırlayamıyorum, sokaklarda kızıl saçlı bir afet buluyor ve onun için üzüldüğünden kıza biraz mangır veriyor.
There it is, the last book I read.
Son okuduğum kitap! Her ayrıntısı hatırımda.
Mother, could I sit under the scuppernong arbor for a while... and read my book?
Anne, üzüm ağacının altında oturup kitap okuyabilir miyim?
Well, I was coming south anyway, and I had read enough of the book to know we wanted to publish it.
Şey, yine de güneye geliyordum, ve yayınlamak istediğimiz kitabı yeterince tanıyacak kadar okumuştum.
He'd been teaching the same rubbish for 30 years and I don't suppose he'd read a new book for 20 of those.
Otuz yıldır aynı saçmalıkları öğretip duruyordu... ve herhalde 20 yıldır bir tek yeni kitap okumamıştı.
You know, every time I touch a book... I read a story... or even when I just open the dictionary... something inside of me goes "thump". And my heart starts pounding... and my stomach...
Bir kitap ya da bir öykü okurken ya da sadece sözlüğü açarken içimde bir şey güm güm ediyor içim içime sığmaz hale geliyor.
Your second novel was the best book I've ever read.
İkinci kitabınız tartışmasız okuduğum en iyi kitaptı.
It was the saddest book I ever read.
Bugüne kadar okuduğum en hüzünlü kitaptı.
I am the exceptional man in my village who can even read a book.
Ben, köyümde kitap okuyabilen tek insanım.
I haven't dated a girl, read a book because it would take time away from the game.
Reçel ve jöle. Ne?
I'd bought the same book and read it in secret.
Aynı kitabı satın aldım ve gizlice okudum.
Look, when I was studying medicine on the Continent it was read a book, look at a corpse and say, "Thank you for the license."
Bakın, Avrupada eczanede çalışırken bir kitapta şöyle diyordu, ölüye bak ve şöyle de, "İzin verdiğin için teşekkür ederim."
I'm going down to the river to read a book.
Nehir kenarına inip kitap okuyacağım.
I remember sitting in my father's lap. We read a book called "Light" about the creation.
Babamın kucağına otururdum ve yaradılış konusunu anlatan "Işık" adlı kitabı okurduk.
I've turned to the Book of Psalms... and I will read from Psalm number 58... which I deem to be appropriate.
Mezmurlar Kitabı'nı açıp duruma uygun bulduğum 58 numaralı ilahiyi okuyacağım.
The second time, when I told a novice, who was reading "The Seven Joys of the Holy Virgin", to throw that book away and read books about the lives of our Holy Fathers.
İkinci yargılanma nedenim : "Kutsal Bakire'nin Yedi Mutluluğu" nu okumakta olan bir rahibe adayına, bu kitabı atmasını ve Papa'nın hayatı hakkında kitaplar okumasını söylememdi.
Some people even say, "After I did read the book of Clifford Irving about you... I like you even more than before."
Hatta bazıları, "Seni Clifford Irving'in kitabı okuduktan sonra... eskisinden de çok sevdik." dediler.
And the moment I read it, I realized it had the makings of a very commercial book.
Ve onu okuduğum an, onun ticari amaçla yazılmış bir kitap olduğunu anladım.
Then I went to high school and read the book... and I realized that...
Sonra liseye başladım ve okuduğum kitapta... fark ettim ki...
I used to have to read the same book to him, over and over again...
Ona durmaksızın aynı kitabı okurdum, tekrar tekrar...
I read in the book the most popular place for safes are...
Bir kitapta, kasalar için en popüler yerin...
Terrified I'm gonna wake up in a motel room and have nothin'to read but the phone book.
- Evet. Otel odasında uyanıp telefon rehberi hariç okuyacak şey bulamamak en büyük kâbusum.
You know, the reason that I actually took your book out of the library is because I read your other one.
Kitabını kütüphaneden almamın sebebi başka bir kitabını okumuş olmam.
In my dream I could read the Book of Worlds.
Rüyamda Dünyaların Kitabını okuyabiliyorum.
I can't read the aviator's book.
Pilotun kitabını okuyamıyorum.
Maybe I should go and read the book.
Belki de gidip kitabı okumalıydım.
And then when I went to town and bought the book and started to read it... I saw that "taming" was the most important word in the whole book.
Sonra kasabaya gidip kitabı aldım ve okumaya başladım ve tüm kitapta "evcil" in en önemli kelime olduğunu gördüm.
No, listen, if this is the best book ever written, I'm gonna read it.
Hayır, dinleyin. Eğer bu, gelmiş geçmiş yazılan en iyi kitapsa, onu okuyacağım.
I wanted you to read the book, Sam.
- Kitabı okumanı istemiştim Sam.
I thought you'd read the book and it was cool.
Kitabı okuduğunu ve bir sorun olmadığını sanmıştım.
I first read the book when I was a little girl.
Kitabı ilk, küçük bir çocukken okumuştum.
It's this book, I read it last night and the light bulb came on.
Bu kitap sayesinde, dün akşam okudum ve bir kapı açıldı. Kafamda bir ampul yandı.
I read a book in the convent library, about love and black magic.
Manastırın kütüphanesinde bir kitap okumuştum, aşk ve kara büyü ile ilgili.
Tonight... I would like to read to you from the book of Genesis.
Bu gece... size ilk İncil'den okumak istiyorum.
Until I picked up this book and read "The Green Ray", I found him paralyzing.
Bu kitabı alıp "Yeşil Işın" ı okuyana dek onu çok sıkıcı bulurdum.
It was the book my father used to read to me when I was sick, and I used to read it to your father.
Babam hastayken bana bu kitabı okurdu ve ben de babana okudum.
No, I've got to start doing better. I've got this book report due, and I haven't even read the book.
Kitap ödevimi vermem lazım ama ben hâlâ kitabı okumadım.
i read you 52
i read a lot 24
i read 118
i read your letter 17
i read it 125
i read your book 53
i read them 17
i read the report 30
i read your report 20
i read the papers 28
i read a lot 24
i read 118
i read your letter 17
i read it 125
i read your book 53
i read them 17
i read the report 30
i read your report 20
i read the papers 28
i read that 37
i read the file 27
i read your file 42
i read about that 24
i read about it 39
read the book 21
the book 195
the books 39
i really appreciate it 275
i really do 1223
i read the file 27
i read your file 42
i read about that 24
i read about it 39
read the book 21
the book 195
the books 39
i really appreciate it 275
i really do 1223
i really like you 290
i really miss you 52
i really love you 95
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really don't 369
i really don't understand 26
i really am 606
i really miss you 52
i really love you 95
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really don't 369
i really don't understand 26
i really am 606