I really can't traducir turco
5,309 traducción paralela
The game was really the turning point for me because I actually learned that in life you can only trust in yourself, actually... not in the sense that you can't trust people but, yeah, like I said, the one who will never let you down is yourself.
Bu oyun benim için gerçekten bir dönüm noktasıydı çünkü hayatta sadece kendine güvenebileceğimi öğrendim, aslında... başkalarına güvenemezsin anlamında değil ama evet, dediğim gibi hayatta seni yarı yolda bırakmayacak tek kişi sensin.
I answered because you get mad if I don't, but I really can't talk.
Abi açmayınca kızıyorsunuz biliyorum, o yüzden açtım ama şu an hiç müsait değilim.
A "Vaguebooker"? I mean, there are worse things, but, I really can't think of any.
Daha kötü şeyler de vardır ama gerçekten aklıma getiremedim.
I can't help but take my belt off, like, really sexy, like...
Ben yardım etmeden o kemeri çıkartır aynen böyle, çok seksi değil mi? - Ne?
I can't leave until I know the whole truth, until I really know what happened to David Siegel that day.
Tüm gerçeği öğrenmeden buradan ayrılamam o gün David Siegel'a ne olduğunu gerçekten öğrenene dek.
I can't leave until I know the whole truth, until I really know what happened to David Siegel that day.
David Siegel'a o gün ne olduğuyla ilgili tüm gerçeği öğrenmeden buradan ayrılamam.
I don't know if I can explain myself, but I really need to try.
Kendimi nasıl ifade edebilirim bilmiyorum ama cidden uğraşmam lazım.
You can hurt a man ; you can cause him torments to make him damn the eyes of God ; but you can't really torture him until you learn his most intimate terrors, like I know yours.
Bir adamın canını Tanrıya lanet edecek kadar yakabilirsin ona eziyet edebilirsin ama en derin korkularını öğrenene kadar ona gerçekten işkence edemezsin ve ben seninkileri biliyorum.
I really don't know how I can be of any help to you.
Gerçekten size nasıl yardım edebileceğimi bilmiyorum.
It's about you, about the person that I can't change and the person that you really are.
Mesele sensin. Mesele değiştiremeyeceğim, asıl olduğun kişi.
So I'm in a really good mood right now, which means I don't really feel like worrying whatever's making you mopey.
Şu an çok iyi bir havadayım yani canını sıkan her ne ise canım hiç onu dert etmek istemiyor.
Why? I really can't say in front of all...
- Herkesin önünde söyleyemem.
We really can't talk about the boat right now, because, Mike, we're trying to figure out how I think about this issue.
Şu an tekne mekne konuşamayız çünkü, Mike, bu konu hakkında ne düşündüğümü bulmalıyız.
I really can't come. I'm sorry.
Gerçekten gelemem, üzgünüm.
And I can't really blame her for that.
Böyle bir şey için onu suçlayamam.
I can't really make sense of it myself.
Bende bir anlam aramıyorum.
I can't really tell if he's breathing on here.
Buradan nefes alıp almadığını söyleyemiyorum.
And I like you, Joel, I really do, but... it's just something I have to do, and I can't do it with you.
Ve senden hoşlanıyorum, Joel, gerçekten hoşlanıyorum, ama... Bu gerçekten yapmam gereken bir şey ve bunu seninle yapamam.
- Um, you know, I can't put my finger on it, but Just the other day, someone was telling me that Dave's doing really good.
- her işe burnumu sokmak istemem ama Geçen gün bana birisi söylemişti Dave çok iyi işler başarıyomuş
But bigger stuff, I can't really tell when it's gonna happen.
Ama büyük şeyler... Nasıl olduğunu söyleyemem.
No, really, I can't.
- Cidden alamam.
I can't say that it's never crossed my mind, but you really think it's a good idea.
Hiç aklımdan geçmedi diyemem ama eğer iyi bir fikir diyorsan - Jeff Malone.
I've done a great deal to get us here, and you are gonna get him across the finish line, but you can't do that if people know what kind of person you really are.
Buraya iyi bir anlaşmaya varmak için geldik ve sen onu çizgiyi geçmesine kadar yardım edeceksin, ama sen bunu yaparken insanlar senin nasıl biri olduğunu bilmemeliler.
I can't really remember.
Çok iyi hatırlayamıyorum.
I don't think you can get really close to someone until they're completely honest with you.
Sana karşı tamamen dürüst olmadığı sürece birine sahiden yaklaşabileceğini sanmıyorum.
I mean, we really can't complain.
Gerçekten şikayet edemiyoruz.
'.. I couldn't even handle the baby.' 'How long can really stay away from my child!
'.. bir bebeğe başını bile tutamadım.''çocuğumdan ne kadar uzak kalabilirdim ki!
I can't really get calls right now.
Şu an bir arama alamam.
I can't really hear anything and I can't see anything.
Gerçekten bir şey duyamıyorum ve göremiyorum da.
I really have to study. Oh, sweetheart, can't you just take a minute to enjoy it?
Biraz ara verip keyfini çıkarsan olmaz mı, hayatım?
I can't really imagine what it's like for people with blue eyes.
- Mavi gözlü insanlar için nasıl olduğunu - gerçekten hayal edemiyorum.
Now, I can't really do anything about your old man, but I might be able to shave a few thousand hours of community service off.
Şimdi, gerçekten bir şey yapamam ihtiyar hakkında, Toplum hizmeti off ama ben bin birkaç saat tıraş mümkün olabilir.
I'm not offended, I mean, I can't be offended, because you're crazy, so it would look really harsh of me to pretend like that was insulting, so that's cool.
Alınmadım, yani buna alınmam çünkü sen delisin, benim için, bunu küçük düşürücü görmek çok zor. Yani sorun değil.
Jenny, I really don't think there's anything we can do.
Jenny, yapabileceğimiz bir şey olduğunu sanmıyorum.
I can't believe you're really here.
Evet. Bugün görevde olmadığım için memnunum. Ne oldu?
I can't believe it's really you.
Gerçekten burada olduğunuza inanamıyorum.
The Mandragora has Ingrid in a really creepy trance that we can't break on our own, so this should bring her out of it.
Mandragora Ingrid'i çok ürpertici bir transta tutuyor ki bunu kendi başımıza aşamayız bu yüzden Ingrid'i transtan çıkarmalıyız.
No, I really can't.
Hayır, gerçekten edemiyorum.
So you really can't say that I can have special feelings for her.
Öyle bir şey hissetmiyorum. Olmaz öyle şey.
I can't really remember my dad.
Babam ne yapıyor acaba?
I... really can't go to the movies with you.
Ben seninle sinemaya gelemeyeceğim.
Well, I can't really divulge, beyond the sordid, but there was this really cute concierge named Troy and I can distract...
O konuya hiç girmeyelim ama Troy adında çok tatlı bir odabaşı vardı onun dikkatini dağıtıp...
I have to go in front of the school board, which Timothy is on, and nail my interview, and I just... I really don't wanna get worked up about how much his timing just sucks.
Timothy'nin de bulunduğu yönetim kuruluna gidip görüşmemi iyi bir şekilde yapmalıyım ama zamanlamasıyla canımı sıkmaya hiç niyetim yok.
I just... I really can't figure out why you wouldn't.
Neden izin vermeyeceğini de hiç düşünemiyorum.
I've got another one, but I can't really show it to you here.
Bir tane daha var ama sana yerini gösteremem.
- I really can't answer that.
- Buna gerçekten cevap veremem.
Unfortunately, since you are a legal US citizen, I can't do what I really want and extradite you back to Europe.
Maalesef, artık yasal olarak Amerikan vatandaşı olduğun için sana istediklerimi yapıp, Avrupa'ya iade edemem.
I can't really remember.
Gerçekten hatırlamıyorum.
Which means I can't... really afford to be upset with you now, can I?
Bu da sana kızgın kalamayacağım anlamına geliyor, değil mi?
I really can't tell you, but, just be careful.
Sana kesin bir şey söyleyemem, ama dikkatli ol.
Well, I can't really drink a whole bottle by myself.
- Bir şişeyi tek başıma içemem.
i really can't say 28
i really appreciate it 275
i really do 1223
i really like you 290
i really miss you 52
i really love you 95
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really appreciate it 275
i really do 1223
i really like you 290
i really miss you 52
i really love you 95
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really don't 369
i really don't understand 26
i really am 606
i really need your help 61
i really didn't 51
i really don't know what to say 31
i really appreciate that 84
i really don't think so 31
i really did 216
i really didn't know 16
i really don't understand 26
i really am 606
i really need your help 61
i really didn't 51
i really don't know what to say 31
i really appreciate that 84
i really don't think so 31
i really did 216
i really didn't know 16