English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I recognize you

I recognize you traducir turco

1,823 traducción paralela
Now I recognize you two.
IKINIZI TANIDIM.
Damn, almost no I recognize you. Lights lights clean.
Kahretsin, seni neredeyse tanıyamayacaktım, çok temiz görünüyorsun.
How will I recognize you?
Sizi nasıl tanıyacağım?
I recognize you, monsieur.
Sizi tanıdım, bayım.
- Hey, I recognize you.
Seni hatırlıyorum.
I recognize you too.
Ben de seni hatırlıyorum.
I don't even recognize you anymore.
Artık seni tanıyamıyorum.
I don't recognize you with clothes on.
Giyinikken seni tanıyamadım.
I don't recognize you anymore.
Seni artık tanıyamıyorum.
I tell you, Sook, sometimes I don't even recognize this world we're living in.
Sana söyleyebilirim ki, Sook bazen yaşadığımız bu dünyayı tanıyamıyorum.
I don't even recognize you anymore!
Artık seni tanıyamıyorum bile!
I need you to look at these photographs. Tell me if you recognize anybody.
Şu fotoğraflara bakmanı ve içlerinden herhangi birini tanıyıp tanımadığını bilmek istiyorum.
I don't recognize you anymore.
Farklı bakıyorsun.
I told you the guy on the boat will recognize me if I don't got a mask, so I need a mask! ! Let him.
Size teknedeki adamın, eğer maske takmazsam.... beni tanıyacağını söylemiştim.
I'm sorry I did not recognize you.
Sizi tanımadığım için özür dilerim.
- I didn't recognize you.
Sizi tanıyamadım.
I almost did not recognize you without the gun and badge.
Tabancan ve rozetin olmadan ben de seni tanıyamayacaktım az kalsın.
I didn't recognize you.
Hayır tanımadım.
I know you don't recognize me like this.
Beni bu şekilde tanımadığınızı biliyorum.
I'm sorry, I didn't recognize you. You look so different from...
Özür dilerim sizi tanıyamadım Çok farklı görünüyorsunuz, şeyden...
There are people who recognize my face who know I live here, with you.
Yüzümü tanıyan, seninle yaşadığımı bilen insanlar var.
Well, hell, I didn't recognize you without diapers on, buddy.
Şey, sizi bezsiz tanıyamadım, ahbap.
How come you did not recognize Omer right away?
NasıI oldu da Ömer'i hemen tanıyamadın?
" I recognize that you're not represented but also know that, as a doctor, you're quite capable, so I'm going to run...
" Avukatla temsil edilmediğinizin farkındayım fakat aynı zamanda bir doktor olarak oldukça yetenekli olduğunuzu biliyorum, bu yüzden duruşmaya devam edeceğim.
I don't recognize you standing up.
Seni ayaktayken tanıyamadım.
I didn't recognize you. You've changed.
Çok değişmişsin, seni tanıyamadım.
I don't recognize you.
Seni tanımıyorum.
i don't need ballistics to recognize the damage of close-range small caliber, and we got eyewitnesses, or weren't you listening to that part?
Kısa mesafeli ve küçük kalibreli silahın verdiği zararı tanımak için balistiğe ihtiyacım yok. Ve tanıklarımız var. Yoksa bu bölümü dinlemiyor muydun?
I didn't recognize you when we spoke yesterday at the refugee center.
Dün mülteci bürosunda sizinle konuşurken sizi tanıyamadım.
I'll admit I'm relieved that you do recognize him.
Onu tanımanızın beni rahatlattığını kabul ediyorum.
I'm sure that you'll recognize that name.
- Katiyen olmaz. Doğru ya.
You have to understand, when he first brought her home, I didn't recognize her.
Anlamalısınız, oğlum onu eve ilk getirdiğinde onu tanıyamadım.
I recognize you, Kenneth.
- Tanıdım Kenneth.
I don't suppose you recognize any of these three notes?
Bu üç notayı hatırlamıyorsun sanırım?
By the time I'm done, you won't recognize yourself.
Kendini tanıyamayacaksın.
You know, you'd think i'd recognize his face.
Yüzünü hatırlayacağımı düşündün.
Oh, I think you'll recognize it.
Sanırım tanıyacaksın.
You think i can't recognize you through the mask?
O maskenin altında seni tanıyamayacağımı mı sandın?
I am connected to a vast network. To you, who have not accessed it... may recognize it simply as light.
Ben, senin ışık kadar kolay farkedebileceğin, ama senin giriş yapmış olamadığın çok engin bir ağ'ya bağlıyım.
I was hoping you might recognize her from school.
Okuldan tanıdık geleceğini umuyordum.
I don't recognize you.
Seni tanıyamıyorum.
I almost didn't recognize you in that getup, but I recognize that whiny voice anywhere.
O kılığın içinde seni az kalsın tanıyamıyordum, ama o cırtlak sesi nerede olsa tanırım.
I didn't recognize you Without the handcuffs
Kelepçelerin olmayınca Seni tanıyamadım
Do you recognize Marvin?
Marvin'i tanıdın mı?
I mean, do you recognize any of these names?
Bu isimlerden hiç biri tanıdık geldi mi?
I'd recognize you even if you got skinned.
Derini yüzseler yine seni tanırım.
Do you think I can't recognize you?
Seni tanımayacağımı mı sandın?
Although you wear these clothes, I can still recognize you clearly
Bu elbiseleri giysen de seni apaçık tanıyabilirim.
I don't think you recognize the gravity of your situation.
Durumunuzun ciddiyetini anladığınızı sanmıyorum.
But if you will not and you wish to challenge the validity of our marriage then let it be in a proper court and by the only authority I recognize.
Ama eğer yapmayacaksanız,... ve evliliğimizin geçerliliği konusunda savaşacaksanız,... o zaman gerçek bir mahkemede, tanıdığım tek otoritenin karşısında olsun.
I didn't recognize you when you came in.
İçeri girdiğinde seni tanıyamamışım. İşler nasıl, bebeğim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]