I wanted to call traducir turco
757 traducción paralela
I wanted to call you and tell you I just got married.
Az önce evlendim, bunu söylemek için aradım.
She's the one I wanted to call up.
Aramak istediğim oydu.
No. I wanted to call my office... but these gentlemen say you don't have a phone here.
Ofisimi aramak istiyordum... ama bu beyler telefonunuz olmadığını söyledi.
Well, actually I wanted to call Bert Hanley.
Aslında Bert Hanley i aramak istiyordum.
I wanted to call and tell you I missed the 8 : 01.
Haber vermek istedim. 801 numaralı uçuşu kaçırdım.
I wanted to call this nice, pink capsule "Lion".
Bu güzel pembe kapsüle "Aslan" adını vermek istedim.
I wanted to call him this morning but I don't even have his number, and I haven't heard from him.
Onu bu sabah aramak istedim ama numarası bende yoktu, ondan haber de alamadım.
I wanted to call you, to talk about it but I couldn't get through
Sizi aramak, bu konuda konuşmak istedim ama ulaşamadım.
I wanted to call the police, but mother wouldn't let me.
Polisi aramak istedim ama annem izin vermedi.
Mr Bond, I wanted to call you personally to say how pleased we all are that your mission was a success.
Bay Bond, görevinizi başarıyla tamamladığınız için ne kadar mutlu olduğumuzu söylemek için aramıştım.
I wanted to call you.
İyi oldu, ben de seni arayacaktım.
I wanted to call an ambulance, but we were so scared.
Bir ambulans çağırmak istedim. Ama biz çok korktuk.
I wanted to call it Jackson Is Sitting On Top Of The World.
Röportajın adı "Jackson Dünyanın Zirvesinde Oturabilir" olacaktı.
Its just funny but when it happened you are the only person I wanted to call!
Çok garip, çello kırıldığında Aramak istediğim tek kişi sendin.
I wanted to call the office before the ice cream melted.
Arabadaki dondurmalar erimeden önce büroyu aramak istemiştim.
I call because I wanted to ask you something.
Bir şey mi oldu?
And I'd have you know, Mrs Judson, that it isn't just keeping a man buttoned up, it's heredity and loyalty, and I suppose you could call it habit if you wanted to.
Ayrıca bu sadece... birinin hayatına çeki düzen vermekle değil, alışkanlık ve sadakatle de ilgili. Ve sanırım dilersen buna gelenek de diyebilirsin.
You don't know how I've wanted to call you that.
Sana isminle seslenmeyi ne kadar isterdim.
I wanted horribly to call you up.
Telefon etmek için dayanılmaz bir istek duydum.
He wanted to know who was letting me call and all I could say was a nice lady, and I'd write him and tell him your name.
Telefonu açanın kim olduğunu sordu cici bir hanım olduğunuzu, mektupta isminizi yazacağımı söyledim.
Now, did you really decide to call it off... or did you just tell me that because you knew I wanted to hear it?
Onunla ilişkini gerçekten bitirmeye mi karar vermiştin yoksa bunu, sırf benim öyle duymak istediğimi bildiğin için mi söyledin?
I wanted to tell you you can stop worrying and call off your bloodhounds.
Artık endişelenmene gerek yok, merakını giderebilirsin o yüzden aradım. Shawn'u bulduk.
I wanted to say to everyone at that table : Why do we sit here and take it when he's attacking everything we believe in? Why don't we call him on it?
Masadaki herkese bu adam inandığımız her şeye saldırırken, neden oturup, bunu kabulleniyoruz, neden onu susturmuyoruz demek istedim.
Why, even I could call up and clear a wire out of El Paso if I wanted to.
İstesem ben bile arayıp El Paso'dan telgraf çektirebilirim.
I wanted to say Henry never came back from that telephone call... and he is in trouble...
Henry'nin telefonla görüştükten sonra yanıma gelmediğini söylemek istiyorum. Başı belada.
Next time you call me a hog just remember... what I could've done if I'd wanted to.
Bir daha bana açgözlü derken... istesem ne yapabileceğimi hatırla.
I wanted you to call me back.
Beni aramanı istiyordum.
In that second I knew I wanted to hear her call me Mark. Not Mr. Cavendidge, but Mark. "Mark, my dear."
O saniye bana Mark dediğini duymayı istediğimi anlamıştım.
I was once in Dublin for a horse show and I got a call at the Sheldon from a man who wanted to dress me in black underwear... personally.
Bir keresinde Dublin'de bir at gösterisindeydim ve Sheldon otelinde bir adamdan siyah iç çamaşırı giymem için telefon aldım... şahsen seni hatırlattı.
I was going to call you up, only I wanted to make sure you were up.
Sana telefon edecektim, ama uyandığından emin olamadım.
But I think you should know that Charles wanted to call it off.
Ama Charles vazgeçmek istedi.
I wanted to come round and call on you, but... I'll tell you what, though. I was led up the garden path.
Uğramak istedim açıklamak istiyordum ama size üç kağıt yapmıştım.
Now I'll call them my sons, as you wanted me to, you taught me that too.
Senin o Sakson derebeylerine. Şimdi onları "oğullarım" diye çağıracağım. Aynen benden istediğin gibi.
I just wanted to call and tell you that you can expect the escrow to close around the 10th of February. - I'll believe it when I see it.
İşin, 10 Şubat gibi hallolacağını haber vermek istedim.
You have no idea how many times I wanted to pick up the phone and call you.
Kaç kere telefonu alıp seni aramak istediğimi bilemezsin.
He said he wanted to call the Bel-Air Hotel for a limousine.
Limuzin için Bel-Air Otel'i arayacağını söyledi.
I remember'cause he wanted to make a long-distance call and the boss didn't care for that,'cause sometimes he gets stung if it's over three minutes.
Şehirler arası görüşme yapmak istemişti patron önemsemedi, çünkü bazen üç dakikayı geçince sinirlenmeye başlar.
I was sitting at my desk, and a call came down from upstairs and they told me that they wanted me to work on something else
Masamda oturuyordum, bir telefon geldi. Bir başka soruşturmada çalışmamı istediklerini söylediler.
You wanted to see Christine I'll call her tomorrow
Christine'i görmek istiyordun. Onu yarın arayacağım.
- I always wanted to call you Bernice.
- Bernice, sana her zaman Bernice demek istemiştim.
When I left the house this morning, you were asleep... so I just wanted to call you up and tell you that, uh... I, uh... I'm sorry about last night.
Bu sabah evden ayrıldığımda, uyuyordun... bu yüzden telefon açıp dün gece için üzgün olduğumu söylemek istedim.
Well, I didn't call, actually, because I'm a devious man... and I wanted to talk to you.
Sen ne...
Stay on the train, please, miss. I just wanted to go and make a phone call.
- Trenden inmeyin hanımefendi.
But Monsieur, I only wanted to make a phone-call!
Ama Mösyö ben sadece telefon etmek için bindim.
I just wanted to warn you in case they were able to get a call through.
Sadece ararlarsa diye, sizi uyarmak istedim.
- Oh, good day. I just wanted to call you.
Seni gördüğüm iyi oldu.
I'm glad you came over...'cause I have this picture of me that I wanted to give to you... so that you'll remember to call me over the summer.
Geldiğine sevindim çünkü sana vermek istediğim bu resim vardı. Böylece yaz sonunda beni aramayı hatırlarsın.
I wanted to call you.
Sana haber vermek istedim.
Now, if you wanted to cut me loose, I bet we could call it even.
Şimdi, eğer beni serbest bırakırsanız, ödeşmiş oluruz.
I just wanted to call.
Öyle bir arayayım dedim.
I've wanted to call you every day since I first told you how I felt.
Hislerimi sana anlattığımdan beri her gün seni aramak istedim.
i wanted to call you 17
i wanted to see you 203
i wanted to meet you 23
i wanted to let you know 24
i wanted to tell you something 31
i wanted to ask you something 90
i wanted to help you 27
i wanted to surprise you 92
i wanted 160
i wanted to tell you 269
i wanted to see you 203
i wanted to meet you 23
i wanted to let you know 24
i wanted to tell you something 31
i wanted to ask you something 90
i wanted to help you 27
i wanted to surprise you 92
i wanted 160
i wanted to tell you 269