If it was him traducir turco
1,079 traducción paralela
If it was him, he would have stopped.
O olsaydı dururdu.
- Whether he left or if it was him at all?
Neden gittiğinden veya o olup olmadığından?
If someone wet his bed, this was under the Nazis instead of hanging the sheet on the clothesline, they used to make the person who did it, stand holding it up like this all day and the teacher would stand behind him with a stick.
Birisi yatağını ıslatırsa çarşafını çamaşır ipi varmış... gibi elinde tutardı. Tüm gün ayakta durur ve öğretmen... elinde sopayla arkasında beklerdi.
If it was up to him, I'd weigh 98 pounds.
Ona kalsa, 45 kiloya düşer.
When you see Childress, ask him if it was worth his arm.
Childress'ı gördüğünüzde, ona kolunun nasıl olduğunu sorun.
It would be nice if you didn't mention where it was we let him go.
Onu nerede saldığımızı söylemezsen iyi olur.
He then explained to me he was a Russian prince who needed it for his collection of antiques, and if I wouldn't let him depart with it, would I let him make a copy of it for 200 pounds?
Daha sonra bana bir Rus prensi olduğunu haritayı antika koleksiyonu için istediğini almasına izin vermiyorsam en azından bir kopyasını 200 lira karşılığında almasına izin verip vermeyeceğimi sordu?
If it was the west end, The police would have him shut away by now.
- Batı Londra'daysa polis şimdiye kadar yakalardı.
If you had a contract, it was with him.
Eğer bir anlaşma yapmışsan, onunla yapmışsın.
If it makes things easier, I was in his bed the first night I met him, if you have to know.
Seni teselli edecekse, ilk geceden beri onun yatağındaydım.
I told him it was his ass if Felix wasn't here at 11 : 00.
Felix 11'de burada olmazsa, kıçına tekmeyi yiyeceğini söyledim.
You might mention to him that it would be a wonderful story if His Eminence was to say the funeral mass, Tom.
Cenaze vaazını Kardinal verseydi muhteşem bir hikaye olurdu, Tom.
I don't know if you know him, but it's one thing to dress the room in blue and white, with banners and the cake in the shape of a football.
Onu tanıyormusunuz bilmiyorum, ama..... odayı bayraklarla mavi beyaza boyamak bir şey and the cake in the shape of a football. It was a little too much.
If that was the case, it would be impossible for him to send the ball so far with a simple shot.
Eğer öyleyse, o kadar uzaktan şut çekmek onun için imkansız bir olay.
If it was me, I'd ground him.
Ben olsam, onu uçurtmazdım.
Oh, well. Think how it would've been if I'd married him and then found out what sort of guy he was.
Nasıl biri olduğunu evlenmeden önce görmek benim için daha iyi.
See, he was alone when they found him, and they couldn't be sure how long he'd been there... Or if he'd been in a battle, which battle, because there were three in the area that week. It could have been in any of'em, they said.
Bulduklarında yalnızmış ve ne kadar süredir orada olduğunu kestirememişler ya da bir çatışmada mı olduğunu, hangi çatışma olduğunu çünkü o bölgede aynı hafta üç çatışma olmuş.
In fact, if I ever see the guy again, I'll tell him it was me and clear the air.
Aslında, o adamı bir dahaki görüşümde, benim yaptığımı söyleyip şüpheleri gidereceğim.
Last night, it was just as if I'd seen him the day before.
Dün gece, tıpkı eski günler gibiydi.
let's have a cup of coffee you surely know, you've got that from your bosses before you moved in that I was in jail for 2 years I don't know if they mentioned Djura, probably they have he was in jail too, for 4 years you see, they informed you right and I admit it whenever someone asks me, I say " Yes, I adored him!
Gel, seninle bir kahve içelim. Taşınmadan önce patronların sana iki yıl hapis yattığımı mutlaka söylemişlerdir. Bilmiyorum ama kuvvetle ihtimal ki, Djura'nın 4 yıl hapis yattığının da sözünü etmişlerdir.
If it was Hitler or that fucking Tojo, would you kill him?
Hitler ya da kahrolası Tojo olsaydı onu öldürür müydün?
If it was up to him, he would spoil'em rotten.
Ona bıraksam hepsini şımartırdı.
Really, if it was me, I'd lose him.
Gerçekten, o ben olsaydım, onu kaybedecektim.
If it was Jamie hankins, why'd they kill him off in the first place?
O Jamie Hankins ise... öncelikle ne diye öldürdüler onu?
If Berenson believes it was only a burglary he won't be afraid to contact him.
Berenson, olayı sadece bir hırsızlık olarak görürse o kişiyle irtibat kurmaktan çekinmeyecektir.
If only it were his most devoted and faithful friends, those who accepted him as he was.
Keşke onu olduğu gibi kabul eden, en sadık dostları orada olsaydı.
- even if I proved it was him.
- bile olsa şikayette bulunmayacağını söyledi.
And if it turns out that it really was him, I want you to give me $ 500.
Ama gerçekten Elvis olduğu belli olursa, bana 500 $ vermeni istiyorum.
You'd let him go if it was a rock'n'roll concert.
Rock konseri olsa izin verirdin.
I don't know if it was behind or in front... but I know he had him pulled over, and he was up to the car.
Önde miydi, arkada mıydı hatırlamıyorum ama bir aracı sağa çektirdiğinden ve o araca doğru yürüdüğünden eminim.
It would be surprised if he was saying to him what he was blackmailing you. Allen?
Bay Allen'e şantaj yapması beklenir miydi?
It would be surprised if he was saying to him what happened at home of the Mrs. Allen?
Bayan Allen'in evinde olduğunu söyleseydim şaşırır mıydınız?
If I was her husband it was treating him as the health.
Ben kocası olsam bu kadını çoktan doğramıştım.
It would be a cruel irony if the suspicion it was falling back on the one who was liking him.
Onu gerçekten önemseyen birine suçu atıyor oluşu ise, acımasız bir ironi.
Sir would prefer it if, in the sphere of total hair cuttation, I was to him a virgin?
Saç kesme konusunda bakir olmamı mı tercih ederdiniz?
When he was born, the doctor said it would be best if I didn't see him.
Doğduğu zaman, doktor onu görmememin en iyisi olacağını söyledi.
If anyone killed him, it was me. I could see it.
Biri onu öldürdüyse, o benim, biliyorum.
My master, after fearing he was going mad, considered that if this was madness, it made him happy.
Üstadım, delirmiş olabileceğini düşünse bile... yine de karısının ona mutluluk getirdiğini düşünüyordu.
After I got away from him, when I was treading water, it triggered some old feelings, and I was afraid that if I reported it, the way I did once before, the feelings would come back.
Ondan kurtulduktan sonra, suda yürürken, bazı eski anılarım canlandı, daha önce de başıma gelen bir daha gelecek diye, bildireyim mi bildirmeyeyim mi diye korktum.
If that's all it was, I should mourn him and go on.
Tüm mesele bu olsaydı, onun yasını tutar ve hayatıma devam ederdim.
But if the membership saw fit to elect a man who had been tagged - tagged, mind you, as a Communist - and no proof was presented under our constitution, and you don't have to read it to me because I helped write the article, we would be not allowed to discharge him from his elected position.
Ama eğer üyelik fişlenmiş birini - komünist olarak fişlenmiş - seçerse ve bizim kurumumuza karşı bir delil yoksa, ve onu bana okumana gerek yok, yazılmasında yardımcı olmuştum, onu seçilmiş pozisyonundan indirme hakkımız olmaz.
It was always said of him that he knew how to keep Christmas well, if any man alive possessed the knowledge.
Ve her zaman Noel'i iyi kutlamayı bildiği söylenirdi. Keşke şu an yaşayan birileri bunu görmüş olsaydı.
I don't care if you think it's stupid. I was in love with him.
Bu, sana aptalca gelebilir, ama ben bu herife bir zamanlar aşıktım.
If he was beating him or it is threatening it, she would be facing him.
Eğer onu dövüyor ve tehdit ediyor olsaydı, yüzü ona dönük olurdu.
It made him realize that it was possible to persuade people to behave irrationally if you link products to their emotional desires and feelings.
Ama buna rağmen kadınlar daha bağımsız hissettiler. Bu şu anlama geliyordu, çok alakasız nesneler, sizin başkaları tarafından nasıl görülmek istediğinize dair duygusal simgeler taşıdığında,... çok güçlü hale geliyorlardı.
If anyone took this, you can believe it was him.
Eğer onu birisi aldıysa, o olduğundan emin olabilirsin.
... big deal, and there was something in it for me if I could help him out.
... eğer dışarı çıkmasına yardım edebilseydim, benim için de içinde bir şey vardı.
He said that if she kept it up... she was going to kill him... his heart couldn't take it.
Böyle giderse bu kadının... onu öldüreceğini söyledi... Ve kalbinin artık bunu kaldıramadığını.
I was wondering if you might give it to him for me.
Bunu ona benim için verebilir misin diye düşünüyordum.
Listen, if my boss calls, for God's sakes don't tell him I forgot what day it was.
Dinleyin, eğer patronum ararsa, Tanrı aşkına ona ne gün olduğunu unuttuğumu söylemeyin.
And if it was Q I owe him a debt of gratitude.
Eğer o Q idiyse, ona şükran borçluyum.
if it's meant to be 16
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if it isn't 54
if it's a girl 43
if it wasn't 30
if it's any consolation 226
if it's the last thing i do 21
if it was 105
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if it isn't 54
if it's a girl 43
if it wasn't 30
if it's any consolation 226
if it's the last thing i do 21
if it was 105
if it's okay with you 83
if it were up to me 123
if it's all right 48
if it's a boy 49
if it's me 22
if it's ok 18
if it's not 54
if it helps 159
if it's any comfort 23
if it works 127
if it were up to me 123
if it's all right 48
if it's a boy 49
if it's me 22
if it's ok 18
if it's not 54
if it helps 159
if it's any comfort 23
if it works 127