Informations traducir turco
34 traducción paralela
I don't want the corpse. I want live informations.
Canlı bilgi istiyorum.
Why do you think I'm paying Bernstein for informations?
Bernstein'e bilgi için ödeme yapmama ne diyorsun?
- That way Brady will get no more informations.
- O zaman Brady'nin haberi olamayacak.
But Clo's call-girls are substituting the microfilms since a while. The ring lost valuable informations before they notice the switchs.
Ama bir süreden beri Clo'nun tele-kızları bu mikrofilmleri yer değiştiriyordu.
I asked informations to Calcutá on her.
Kalküta'dan bilgi talep ettim.
Milk her for informations.
Ondan daha fazla bilgi sağ.
We've read your files and all your informations
Dosyalarını inceledik ve tüm bilgilerini okuduk.
My genetic database holds informations on nearly 11 million species.
Genetik veritabanımda yaklaşık 11 milyon türe ait bilgi mevcut.
And now, for more informations on our top story... lets go back to Peter Garcia.
Ve şimdi, hikayemiz hakkında yeni bilgiler için... Peter Garcia'ya dönüyoruz.
What kind of informations....
Başka söylemek istediğiniz....
He has certain informations he would like to discuss.
Tartışmak istediği doğru bilgileri var.
You have names, locations, methodologies, all kinds of informations we can pry from your skull before we bleed you out.
İsimler, yerler, yöntemler, kanını kurutmadan önce, kafanın içinden söküp çıkaracağımız her türlü bilgi.
Too much informations, huh?
Değil mi Josh? Çok fazla bilgi.
He's got partial informations, he's extrapolating.
Kısmi bilgisi var, bunlardan anlam çıkarıyor.
Their ocular capsule. The informations in their capsule ocular is at your disposal. It is this that makes them only.
Ve tüm bilgiler orda.Bu yüzden eşsizsiniz.
{ \ pos ( 192,210 ) } No, unfortunately, whoever brought him in gave all fake informations.
Maalesef. Onu getiren kimse hep uydurma bilgiler vermiş.
We must not give addresses or other personal informations.
Adres ve diğer kişisel bilgileri vermeye yetkili değilim.
- Oh, Mr., total informations when it's up?
Beyefendi, iş bitince bütün bilgiler ne olacak?
Sir, the NSA had uploaded the informations on the Omaha facility.
Efendim, NSA Omaha tesisindeki bilgileri gönderdi.
Wennerstrom Group has bribed an employee of Millennium - To leak informations and sabotage the work of the editorial staff.
Wennerström şirketi, Millennium'un çalışmalarını sabote etmek ve bilgi sızmasını sağlamak için de geniş bir rüşvet ağı kurmuş.
too many informations.
Çok fazla bilgi.
We have important informations.
Önemli bilgiler elde ettik.
But first tell me everything you know about me. I want you to give me the names anybody that prove you, to test your informations,
Seni ispat edecek, bilgilerini doğrulayacak kimselerin isimlerini bana vermeni istiyorum.
I'll give you important informations.
Önemli bilgiler vereceğim.
I can support you with the informations I have.
Size bilgi akışı sağlayabilirim.
I got 100 marks for you guys if have any informations?
herhangi bir bilgi varsa söylermisiniz?
He's been seen here for the last time, so she asked informations.
En son burada görüldü yani onun hakkında bilgi almak istiyor.
Among those who are trapped inside the building are residents, police officers, fire fighters, as well as two TV station employees concrete informations about the pathogen.
Binada sıkışmış insanlar arasında yerel halk, polis, itfaiye, bir televizyon kanalı ve patojenler hakkında somut bilgiler bulmaya çalışan iki görevli bulunuyor.
Though in the verge of dying, your father left you this means it may have chance to got some informations.
Ölümün eşiğinde de olsa, baban sana bunu bıraktı, bu demek oluyorki bazı bilgiler elde etme şansımız var.
Did you get any informations?
Herhangi bir bilgi aldın mı? Hayır.
Have you ever withheld informations from others regarding a crime?
Bir suç konusunda başkalarından bilgi sakladın mı?
Inspecteur, des nouvelles informations, s'il vous plait?
Yeni bir bilgi var mı Dedektif?
Central Intelligence Agency, solutions consultant and a, uh, telecommunications informations systems officer.
CIA için de çözüm uzmanlığı ve telekomünikasyon bilgi sistemleri memurluğu.
I've retained the pertinent informations and discarded the rest.
Önemli bilgileri aklımda tuttum, kalanlarını da hafızamdan attım.