Inspectors traducir turco
385 traducción paralela
Inspectors...
Denetçiler...
Inspectors come in, and they're... It's going to cost you a lot of money.
Denetçiler gelecek ve onlar... bir sürü paraya mal olacak sana.
Do you know anything about inspectors?
Denetçilerle ilgili bir şey biliyor musun?
It was Fandor who had taken the place of the prisoner, and inspectors Michel and Leon the place of policemen.
Fandor mahkumun rolüne bürünmüştü, dedektif Michel ve Leon da ona eşlik ediyordu.
Inspectors Michel and Leon knew the urgency of their mission.
Dedektif Michel ve Leon, görevlerinin ne kadar önemli olduğunun farkındaydı.
The arrests will be carried out by teams of Komsomol volunteers, under the supervision of inspectors from the Children's Committee.
Tutuklamalar, Komsomol gönüllü ekipleri tarafından yürütülecektir. Çocuk Komitesi Müfettişleri denetiminde yapılacaktır.
Someday that sardine inspectors going to go too far.
Şu sardalya müfettişi bir gün fazla ileri gidecek!
Those are the girls who carry dead police inspectors directly up to heaven from the Alexanderplatz with a "Hey ho."
Kızların nara atarak Alexander Meydanı'ndan cennete polis müfettişi cesedi taşıdıkları bölüm.
We had one or two crooked inspectors.
Bir iki tane üçkağıtçı müfettişimiz vardı.
And so the face of the unknown killer, built up from fragments of evidence... was sent out all over the country... to chiefs of police, sheriffs, county constables, and county jailers... to the wardens of prisons... to all postmasters and postal inspectors... to the agents of the Treasury Department... to the FBI.
Kimliksiz katilin robot resmi ülkenin her yerine.. ... polis birliklerine, kasabalara, ilçe hapishanelerine hapishane müdürlerine, tüm postanelere ve postacılara Maliye Bakanlığı'na ve FBI'a gönderildi.
As if everyone else had approached it as income tax inspectors.
Sanki diğer herkes olaya vergi müfettişleri gözüyle yaklaşıyor da.
They have all been there, the gendarmes, the doctor, the inspectors.
Herkes oradaydı, jandarmalar, doktor, polisler.
Then they sent memorandums, inspectors - running, shouting.
Yönettim. Sonra onlar müzakerelere gönderdiler, Müfettişler koşuşturuyor, bağırıyor..
The Swedes sent Red Cross inspectors here
İsveçliler buraya Kızıl Haç müfettişi gönderdi.
All the inspectors were sent to the crematorium on the double!
.. tüm müfettişlerine gaz odalarına.. ... giriş izni vermedi!
- Our inspectors...
Müfettişlerimiz gelip- -
Between 1947 and 1949, the government replaced dozens of politicians and four top police inspectors, but the outlaw was unstoppable.
1947 ve 1949 yılları arasında, hükümet birçok politikacı ve en iyi 4 polis müfettişini görevlendirse de kanun kaçağını durdurmayı başaramadılar.
Oh, Janie, get me the special agent... and Captain Moreno of Bureau of Inspectors.
Janie özel ajanı ve Müfettişlik Bürosu'ndan Baş komiser Moreno'yu bana bağlayıver.
Then I'll call the Bureau of Inspectors.
Müfettişlik Bürosu'nu arayacağım.
The number of deaths associated with this project - the entire team of European safety inspectors.
- Ölümler! Ölümlerin çoğu, bu projeyle ilişkili. İlk olarak da, Avrupa Güvenlik Müfettişleri'nden bir gurup.
Time was when a man seen talking to a cop would be shunned, and inspectors didn't rub shoulders with crooks.
İnsanların polislerle konuşurken görülmekten kaçındığı ve dedektiflerin haydutlarla içli dışlı olmadığı bir dönem.
The assembly-line inspectors with no time to make love because they're so worn out?
İşte canları çıktığı için aşka vakit ayıramayan montaj bandı kontrolörleri mi mesela?
You surround it with four bloody inspectors.
Dört kanlı müfettişle sararsınız.
We never impersonate police inspectors
Asla polis müfettişlerini taklit etmeyiz.
Inspectors Inishe and Iwasaki.
Müfettiş Inishe ile Müfettiş Iwasaki.
I explained everything to the Aizu Inspectors.
Aizu Müfettişleri'ne her şeyi açıkladım.
They were all workers, peasants... manual labourers, builders, policemen... land inspectors, gravediggers, accountants, ushers, drivers... workers of 1st, 2nd or 3rd category, even of 6th, 8th and 16th
Onların hepsi işçi, köylü. Ağır işçiler, inşaatçılar, polisler avukatlar, şöförler, tamirciler. 1., 2. ve 3. kategoriler hatta 6., 8. ve 16.
You'll have health inspectors after you.
Biliyorsun böyle giderse sağlık müfettişleri peşinden ayrılmaz.
Georgette was talking in a soft voice about the factory, the assembly line, the inspectors who grope you hoping they'll get lucky.
Georgette yumuşak bir ses tonuyla konuşuyordu. Fabrika hakkında, montaj hattı hakkında... Seni yoklayan denetleyiciler şanslı olacaklarını umuyorlar.
We got telegraph inspectors all over the place.
Her yer telgraf müfettişi dolu.
The Casino inspectors all greeted him cordially
Kumarhane müdürleri onu hep hararetle karşılar.
There are some hotel inspectors in town.
Kasabada otel kontrolörleri varmış.
Inspectors Diron and Miletto.
Müfettiş Diron ve Miletto.
But all of them, no matter how famous fear a visit by one of the mysterious inspectors of the famous Guide.
Ancak bazıları, ne kadar ünlü olurlarsa olsunlar ünlü rehberin gizemli müfettişlerinden biri tarafından teftiş edilmekten korkarlar.
There are still a 100 restaurants to classify but if our inspectors take big mouthfuls, we'll be ready on schedule.
Daha klase edilecek 100 restoran var ama müfettişlerimiz daha çok yerlerse, tam zamanında hazır olacağız.
I get nervous inspectors!
Kontrolörler sinirli oluyor!
Inspectors Callahan and DiGeorgio.
Müfettiş Callahan ve DiGeorgio.
Gentlemen, the inspectors who made the Mustapha arrest.
Beyler, işte Mustafa'yı tutuklayan müfettişler.
Now with all due respect to the FBI and the Bureau of Inspectors,
Şimdi, Dedektiflik Bürosu ve FBI'a saygılarla.
Andy Bush, Bureau of Inspectors, and this is Lieutenant Peterson.
Ben Dedektiflik Bürosu'ndan Andy Bush. Bu da Memur Peterson.
Supermarkets, lawyers, tax inspectors - - all on my ass!
Süpermarketler, avukatlar, vergi müfettişleri hepsinden sıkıldım.
( ° Jolly piano intro ) ° We're farmland inspectors, we're homestead protectors
Biz tarım müfettişleriyiz, biz arazi koruyucularıyız.
I have just seen the latest report from the Government's inspectors, which throws new lighton the issue.
Az önce Hükümet Müfettişlerine ait son raporu gördüm. Rapor bu konuya yeni bir ışık tutuyor.
You've got dry rot, disease, rats and a boiler that your own state inspectors condemned six years ago.
Altı yıl önce kendi müfettişlerinize... göre hastalık, fareler, ve çürüklerle... dolu bir kazanınız varmış.
Stockyard, slaughterhouse and market form an indivisible economic unit, with 258 officials, including vets, inspectors, branders, and their assistants, permanent employees, laborers.
Ağıl, mezbaha ve pazar içinde veteriner, denetçi, yetiştirici ve onların asistanları ile daimî çalışanlarının, ırgatlarının olduğu 258 görevliden oluşan bölünmez bir ekonomik birim oluşturur.
When we were hungry, we'd pose as health inspectors and confiscate meals and drinks, and get food poisoning!
Aç olduğumuz zaman, sağlık denetçisi kılığına girer, yiyeceklere ve içeceklere el koyar, sonra gıda zehirlenmesine uğrardık!
Two inspectors.
İki komiser...
Two inspectors are watching it.
İki komiser nöbet tutuyor.
No news, but two inspectors are watching his place'round the clock.
Yeni bir şey yok. Evinin önünde iki komiser nöbet tutuyor.
All you, want to be the inspectors.
hepiniz, müfettiş olmak istiyorsunuz.
Please send immediately to Saint-Calais inspectors Michel and Leon.
Fazlasıyla acil. Fandor.