Instructor traducir turco
1,375 traducción paralela
Her yoga instructor- - Tim who isn't short for anything
Hiçbir şeyin kısaltması olmayan yoga eğitmeni Tim.
The ski instructor.
Kayak hocası.
She'd been dead for two days before her Pilates instructor found her.
Pilates eğitmeni onu bulduğunda öleli iki gün olmuş!
According to his instructor, he was not a very good shot.
Eğitmenine göre, çok iyi bir nişancı değildi.
Man, I'd have floor seats at the Lakers, put my kids through college hire Halle Berry as my yoga instructor.
Lakers'a ön sırada yer alır, çocuklarımı üniversitede okutur Halle Berry'yi yoga hocası olarak tutardım.
You're an excellent instructor.
Siz mükemmel bir öğretmensiniz.
Now let me introduce to you your senior instructor, Mr. Walter Burke.
Şimdi size, eğitmeniniz Bay Walter Burke'i tanıtmama izin verin.
I'm your instructor...
Eğitmeninim...
Are you a senior instructor at the farm?
Sen çiftlikte son sınıf eğitmeni misin?
He's a dance instructor.
O bir dans öğretmeni.
This young man for example, is a good swimming instructor, but he drives car like he has no driving license...
Mesela, bu genç adam iyi bir yüzme hocasıdır, ama ehliyeti yokmuş gibi araba kullanıyor...
Piece of cake, even for a swimming instructor.
Sadece arabayı takip etmesi gerekiyor. Bir yüzme hocası için bile çok kolay.
There is a swimming instructor.
Arabada bir yüzme hocası var.
One must pause to consider why Miss Katherine Watson instructor in the Art History Department has decided to declare war on the holy sacrament of marriage.
Bir ara durup Sanat Tarihi Bölümü hocalarından Bayan Katherine Watson'ın kutsal evlilik bağına neden savaş açtığını düşünmek gerekir.
It is with great pleasure that we invite you to return as an instructor in the art history department for the 1954-1955 academic year.
Büyük bir zevkle 1954 / 55 akademik yılında Sanat Tarihi Bölümü'nde öğretmenliğe dönmeniz için sizi davet ediyoruz.
- Golf instructor.
- Golf öğretmeni.
- Ex-Marine drill instructor.
- Eski Deniz Piyadesi.
Turns out to be Zoya Kokotovic, an ex-KGB instructor.
- Zoya Kokotovic, eski bir KGB eğitmeniymiş.
Because of a dumb instructor.
Hasta bir öğretmen yüzünden.
Next time, try using elbow pads and a private instructor.
Bir dahaki sefere dirseklik ve özel eğitmen kullan.
Retired art instructor.
NORMA PEREZ Emekli sanat eğitmeni.
The instructor said, " That is your one screwup.
Eğitmenim " Bu ilk hatan.
Some baroque piece and the instructor keeps saying
Barok bir parçaydı, ve eğitmen ikide bir...
You sound just like my tennis instructor.
Tipki tenis hocam gibi konustun.
Dude, remember the drill instructor in Full Metal Jacket? Totally.
Full Metal Jacket'teki talim subayını hatırlıyor musunuz?
Instructor : So, just to get the feel of breathing underwater,
Tamam, su altında nefes almak nasıl bir şey görebilmeniz için regülatörlerinizi ağzınıza takmanızı isteyeceğim.
Commander Farrell, a navy ROTC instructor at hampton roads, was found on north virginia beach this morning near the bodies of two alleged drug dealers.
Hampton Roads'ta donanma eğitim subayı olan Yarbay Farrel bu sabah Kuzey Virginia Plajı'nda ölü bulundu. Yanında, uyuşturucu satıcıları olduğu sanılan iki ceset daha vardı.
The instructor's a Nazi!
Hocamız zalim bir Nazi!
I'm not so sure Roz is a yoga instructor either.
- Bence Roz da yoga eğitmeni değil. Vajinan Mutlu mu?
I walked in on her, on Lisa, with, um, a scuba instructor on the first day of our honeymoon.
Lisa'nın yanına gittim, Balayımızın ilk günü skuba hocası ile...
You screwed a scuba diving instructor on our honeymoon.
Balayımızda skuba hocası ile ilişkiye girdin.
Greatest dance instructor in Russia, but I can't afford to pay, so he say :
Rusya'nın en iyi dans hocası ama param yok. O da bana söyle dedi :
My dad's the instructor.
Babam uçuş eğitmenidir.
- Mommy did you know that Mr. Palmer used to be a riding instructor?
- Bay Palmer'ın binicilik deri verebildiğini biliyor muydun? - Hayır.
They need a surf instructor at a resort for 3 weeks.
3 haftalığına sörf hocası arıyorlar.
Want to compare it to being a surf instructor?
Sörf öğretmeni olmak çok mu farklı?
She's a yoga instructor
Bir yoga hocası.
I'm told that you're an expert in a variety of musical styles, and that your father is a respected instructor.
Sizin müzik türlerinin çeşitliliği konusunda bir uzman olduğunuzu babanızın da, saygıdeğer bir eğitmen olduğu bana söylendi.
Your Chief Training Instructor!
Eğitim şefiniz!
He's invited me to be an instructor...
Beni öğretmen olarak davet etti.
An instructor sounds fun?
Öğretmenlik iyidir.
Sir, Instructor Otomo is up!
Efendim, Otomo uyandı.
Instructor Bando, do you concur that this was all part of an exercise?
Öğretmen Bando, siz bu söylenenler karşısında ne diyorsunuz?
You came here because of the pretty instructor, huh?
Buraya güzel eğitmen için geldin değil mi?
Hello, instructor!
Merhaba, eğitmen hanım!
Then why get an instructor from Edo?
O zaman neden Edo'dan eğitmen getirsinler ki?
An instructor from Edo up here shouting at us bumpkins all day...
Koskoca öğretmen, sen kalk Edo'dan gel bütün gün bizim gibi hödüklere laf anlatmaya çalış!
And I'm a prep school instructor now.
Evet, şimdi bir hazırlık okulu eğitmeniyim.
Ski instructor... massuese... geez.
Kayak hocası. Masöz.
Kickboxing instructor!
Dövüş hocası.
I'm just a prep school instructor. That's your excuse?
Sadece okul hazırlık öğretmeniyim.