Intensifier traducir turco
12 traducción paralela
Use the intensifier disk, the one in your hand.
Güçlendirici diski kullanın, elinizde olanı yani.
Intensifier orgasm woman should try to clench your butt muscles while the man on top.
Erkek üstte iken, orgazmı kuvvetlendirmek için kalçalarını kasmalıdır.
And a low-light intensifier, so you can filter...
... ve düşük ışık kuvvetlendirici...
I was just hoping that photons created enough light in the image intensifier tube to define the image.
Umarım fotonlar yeterince ışık üretir de görüntü kuvvetlendirme tüpü görüntüyü saptar.
This one here... turns it into a bug-finder and sonic intensifier.
Bu da cihazı ses ve hareket detektörüne çevirir.
Plea. Oh, I brought you, um, Some lifting intensifier.
Sana sıkılaştırıcı krem getirdim.
It won't hurt the intensifier.
Netleştiriciye zarar vermiyecektir.
It's called a starlight camera and it uses an image intensifier that means it can capture unique animal behaviour not usually visible to the human eye.
Yarın Nemo'nun büyük günü Gavin'in çalışma aşkının doruk noktası olacak.
Uh, is the image intensifier in place?
Ah, yerindegörüntü yoğunlaştırıcı nedir?
You're not the only one here with a built in hydraulic intensifier.
Hidrolik kuvvetlendiricisi olan bir tek sen değilsin.
In 1996, Meyer was sued by his investors who claimed the device was not revolutionary despite verification of the unique voltage intensifier circuit by the US patent office.
1996'da Meyer'e ABD patent ofisince kanıtlanmış benzersiz voltaj yoğunlaştırıcı devresine rağmen cihazın devrim yaratıcı olmadığını iddia eden yatırımcıları tarafından davalar açıIır.
Artificial flavoring, flavour intensifier, antioxidants, and you get the illusion of a family barbecue in Mekk Burger.
Yapay tatlandırıcılar, koyulaştırıcılar, antioksidanlar kullanılıyorlar. Sense Mekk Burger'de ev yapımı ızgara et yediğin havasına giriyorsun.