English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / Introduce us

Introduce us traducir turco

407 traducción paralela
I don't suppose anybody would introduce us.
Kimsenin bizi tanıştıracağını sanmıyorum.
- I wonder, please, could you introduce us to Mr. Hammerstein? Oscar?
Merak ediyordum, acaba bizi Bay Hammerstein'le tanıştırabilir misiniz?
And I intend to hold you to your promise to introduce us.
Bizi tanıştıracağınıza dair verdiğiniz sözü tutacağınızı umarım.
Mr. Chilk, you will introduce us.
Bay Chilk, bizi tanıştırın.
- Introduce us.
- Bizi tanıştır.
- Chris, aren't you going to introduce us?
- Chris, bizi tanıştırmayacak mısın?
Introduce us.
- Bizi tanıştır.
Introduce us? Introduce us?
- Bizi tanıştır.Bizi tanıştır.
Reynardo, introduce us.
Reynaldo, bizi tanıştır!
She wanted to introduce us.
Bizimle tanışmak istemiş.
He wanted to introduce us.
Bizimle tanışmak istemiş
Ask Mr. Natali to introduce us.
Bana makarna ve fasulye.
Introduce us.
Bizleri tanıştırsana.
- Pop, won't you introduce us?
- Baba, bizi tanıştırmayacak mısın?
Why don't you introduce us?
Neden tanıştırmıyorsun bizi?
Should I ask the social director to introduce us? No.
Halkla ilişkiler müdüründen tanıştırmasını mı istesem?
Ain't you gonna introduce us?
Bizi tanıştırmayacak mısın?
Introduce us.
Bizi tanıştırsanıza.
I asked him to introduce us before, but he's slow.
Kocama bizi tanıştırmasını daha önce söyledim, ama bu konularda biraz ağırdır.
Miss Parker didn't introduce us.
Bizi tanıştırmadı.
W... we... we can explain and... and. then, let then let them introduce us to the others.
B... biz... biz açıklayabiliriz... ve sonra, bizi diğerleriyle tanıştırmalarını sağlarız.
Every time I asked Marianne to introduce us, you were away on a trip.
Marianne'a bizi tanıştırmasını istediğim her seferinde yolculuktaydın.
I've been asking Tanya to introduce us for a long time.
Tanya'ya uzun zamandır söylüyorum, bizi tanıştırmasını.
- Introduce us.
- Bizi tanıştırsana.
Introduce us then.
Öyleyse bizi tanıştırsana.
Perhaps you should introduce us, General.
Belki bizi tanıştırmalısınız General.
- Aren't you going to introduce us?
Bizi tanıştırmayacak mısınız?
Why didn't you introduce us before?
Bizi önceden neden tanıştırmadın?
Would you introduce us?
Bizi tanıştırır mısın?
Could you introduce us to these two young ladies, please?
Bizi o iki genç bayanla tanıştırır mısın, Iütfen?
Sachiko, why don't you introduce us all?
Sachiko, neden bizi tanıştırmıyorsun?
Won't you introduce us, Wolfgang?
Bizi tanıştırmayacak mısın Wolfgang?
Aren't you going to introduce us?
Bizi tanıştırmayacak mısın?
Listen, Bugsy, stick around, introduce us to your friend.
Dinle böcek, bizi şu peşimizde dolaşan arkadaşınla tanıştırsana.
Are you gonna introduce us to your friend?
- Bizi arkadaşınla tanıştıracak mısın?
Well, Martin, aren't you gonna introduce us?
Martin, bizi tanıştırmayacak mısın?
I'm sorry Kelly didn't introduce us but before you go to the room, let me introduce you to the rest of the house.
Kelly'nin bizi daha önce tanıştırmadığına üzüldüm. Ama odaya gitmeden önce izin ver sana evin kalanını dolaştırayım. Bu tırabzanın ucu.
For Louis Jang to introduce you to us as his muse, I guess you must have an eye for art.
Louis Jang seni ilham perisi olarak tanıttığı için sanattan anlıyorsundur sanırım.
" I will gladly introduce you, but you will have to forego her name - - - - none of us know it.
"Sizi büyük bir memnuniyetle tanıştırırım, " ama ismini sarfı nazar edeceksiniz, kaldı ki hiçbirimiz bilmiyoruz.
Allow us to introduce ourselves, sir.
İzninizle kendimizi tanıtalım efendim.
Now I would like to introduce a man who is dedicated to public service. A great officer of the law. The man who will lead us in our fight for better government Deputy Sheriff Alvin Potts.
Sizlere kendini toplum hizmetine adamış harika bir kanun adamını, bizlere daha iyi bir yönetim için vermiş olduğumuz mücadelemizde öncülük edecek olan Şerif Yardımcısı Alvin Potts'u takdim etmekten şeref duyarım.
Gentlemen, let me introduce to you Niko Pirosmanashvili, the painter who lives in our city, but, unfortunately, not yet known to us.
Baylar, izin verin sizi Niko Pirosmanashvili'yle tanıştırayım. Kendisi şehrimizde yaşayan bir sanatçı ama ne yazık ki hiçbirimiz onu bilmiyoruz.
Gentlemen, I'd like to introduce A chap from pommy land Who'll be joining us this year
Baylar, Woolamaloo Üniversitesi Felsefe Bölümünde görev yapacak arkadaşla tanışın.
Let us introduce you Turkish hospitality.
Eğer müsaade ederseniz size Türk misafirperverliğini tanıtmak isterim.
Mr Hutchinson, may I introduce Polly Sherman, who is with us at the moment?
Bay Hutchinson, şu an bizimle olan... Polly Sherman'ı tanıştırayım.
Time does not permit me to introduce the many luminaries of politics, show business and the sporting world who are with us tonight but I would like to present one of the immortals of pugilism, a champion in and out of the ring,
Bu gece bizimle burada olan politikacıları, şov dünyasından.. .. ve spor dünyasından ünlüleri tanıtmaya vaktimiz yok. Ama boks tarihinin efsanelerinden birini sunmak istiyorum..
Can I introduce you to the man who's letting us have the mounts on Sunday?
Seni pazarları bize binek hayvan verenle tanıştırabilir miyim?
Whenever we have an vip guest, he'd gather everyone at the Sunset Hall, there, he'll introduce the vip, to us.
Önemli bir misafir geldiğinde, Herkesi günbatımı salonuna toplar, Orada, O önemli misafiri bize taktim eder.
It is my pleasure to introduce a distinguished gentleman... who has come here to confer an honor upon all of us.
Böyle seçkin bir beyefendiyi sizlere takdim etmek benim için büyük şereftir. Buraya bizlere şeref konuşmasını yapmak üzere gelmiş bulunuyor.
Well, hell, introduce us.
Tanışalım o zaman.
When you introduce genetic material to our life form which is possessed of a sort of I hesitate to say "atavism" but let us say an aggressive nature.
Yaşam biçimimize genetik maddeler verince bir bakıma Atacılık lafını kullanmaya çekiniyorum veya saldırganlık katıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]