English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / It wouldn't be

It wouldn't be traducir turco

7,682 traducción paralela
- Yeah, money, that would be good for Matty wouldn't it?
- Evet, para. Matty için iyi olmaz mıydı?
You wouldn't be here if it wasn't for me.
Ben olmasam burada olmazdın.
Wouldn't it be nice if we were older? ...
Yaşlansaydık güzel olmaz mıydı
And wouldn't it be nice to live together...
Birlikte yaşasaydık güzel olmaz mıydı
Wouldn't it be nice if we could wake up...
Seni görerek uyanmak güzel olmaz mıydı
Well, wouldn't it be nice? ...
Doğru teşhisle birlikte uygulanan ilaç ve terapiler sonrasında Brian'ın durumu önemli ölçüde iyileşmiştir.
If it was, I wouldn't be here.
Öyle olsa, ben burada olmazdım.
It wouldn't be fair, you against a little puny thing.
Senin, küçük sıska şeye karşı olman.. adil olmaz.
It wouldn't be the same money or exposure, but at least he wouldn't be idle.
Aynı para ya da aynı teşhir olmayacaktı, ama en azından avarelik etmeyecekti.
- I'm just saying, if you did... it wouldn't be okay for Kevin to tease you about your vagina.
- Diyorum ki, olsaydı bile Kevin'in, vajinandan dolayı seninle alay etmesi doğru olmazdı.
It wouldn't be legal.
Bu yasal olmazdı.
It was hubris to think that our secret wouldn't be discovered by the enemy.
Sırrımızı düşmanın keşfedemeyeceğini düşünmek kibirlice bir hareketti.
I think deep down I've always known you guys were prettier than me, and I felt like I couldn't talk to you about it because you wouldn't understand what it felt like to be your schlumpy friend.
Sanırım derinlerde benden daha güzel olduğunuzu hep biliyorum, ve bunu sizle konuşamayacakmışım gibi hissettim, çünkü şapşal arkadaşınız olmanın nasıl hissettirdiğini anlayamazdınız.
Back to business, I wouldn't be a bit surprised this wasn't one of your pets that done it.
Geri iş, ben bu done it Evcil hayvanlarınızı biri değildi şaşırttı biraz olmaz.
Well, I wouldn't be up here tonight, uh, if it wasn't for the...
Çocuklar Kulübü için olmasa bugün burada olmazdım.
Well, Hope's fans would say it wouldn't be Billy if he weren't bleeding.
Hope fanları, kan olmasaydı Billy olmazdı zaten diyebilir.
- He said it wouldn't be like the others.
- Diğerleri gibi olmayacak dedi. - Gitmeyeceğim!
Well, the feces wouldn't be contaminated by outside bacteria because it would be going from one digestive tract to another.
Bir sindirim kanalından diğerine geçeceği için dışkıya dış ortamdaki bakteriler bulaşmayacak.
So it wouldn't be harmful.
Bu nedenle zararı olmaz.
I wouldn't be asking if it wasn't important.
Önemli olmasa sormazdım.
You know, you wouldn't be here if it wasn't for me.
Bakın... Ben olmasam buraya kadar gelemezdik.
It wouldn't be the first time he did something stupid.
İlk defa aptalca bir şey yapıyor olmaz.
But wouldn't it be great if that had been the story behind it?
Ama arkasında ki hikaye bu olsaydı harika olmaz mıydı?
Mom's been spending summers there, getting to know people in town so it wouldn't be suspicious when she settled there.
... yazları burada geçirip insanlarla tanıştı ki böylece oraya yerleştiğinde dikkat çekmedi.
But you know, hey, it wouldn't be Christmas without Eleanor coming home to disappoint everyone.
- Ama ne var biliyor musun? Eleanor'un eve gelip herkesi hayâl kırıklığına uğratmadığı bir Noel düşünülemez.
Ok, I wrote that book so you wouldn't have to. It's just a bunch of words. It'll never be enough.
Sadece birkaç söz asla yeterli olmayacak.
I mean I know it doesn't look like much right now, but all the land around here has been sold, so we wouldn't be on our own.
Şu an pek iyi görünmediğini biliyorum ama bütün arazi satıldı yani burada yalnız olmayacağız.
All deference to the Man Who Wouldn't Be King, but it's rigged.
Bütün hürmetler kral olmak istemeyen adama gitsin. - Ama bir hilesi var.
It wouldn't be advisable under the..
Bunu sana öneremem...
It's so... I mean, if it wouldn't be, it wouldn't be happening.
Yani doğru zaman olmasa, bu olmazdı.
so ignorant of the world that... that I would just wouldn't be able to handle it.
bilgisiz olmaktı.
'Cause it wouldn't be right.
Çünkü yanlış.
You know I wouldn't be leaving unless it was real important. You caught me, pal.
Beni yakaladın dostum.
'Cause it would destroy you, and then you wouldn't be able to ride off into the night with the damaged goods.
Sen de hasarlı mallarla geceye karışamazdın.
It wouldn't hurt you to be a bit more outgoing, you know.
Biraz daha sosyal olmaktan zarar gelmez.
If I was going to kill your dad, it wouldn't be with a gun.
Babanı öldürmek isteseydim silahla yapmazdım.
It wouldn't be the main player.
Ana oyuncu olmaz.
Now. I know there is a lot of mountaineering experience in this room you wouldn't be here without it.
Burada bulunanların dağcılık bilgisi muazzam, olmasaydı burada olmazdınız zaten.
Look, Dunc, I wouldn't be bringing this up to you if I didn't think it was crazy myself, but...
Dinle, Dunc, delirdiğimi düşünmesem söylemezdim bunu sana ama...
..just cos l wouldn't be able to tell the story right ..because I wouldn't have done it.
Kendim yaşamadıysam, hikayesini de anlatamazdım.
No, it wouldn't be about...
Hayır, Bu öyle bir şey değill...
Yeah, I would too, but it wouldn't be like my character.
Evet ben de ama benim karakterime uygun bir şey değil
I only got a plus one, so it wouldn't be fair to pick favorites.
Yalnızca'artı bir'yerim var. Bu yüzden... Sık kullanılanları almak adil olmaz.
I actually went there and I watched old game films so it wouldn't be a lie.
Aslında oraya gittim ve eski oyun filmi izledim, yalan söylemiş sayılmam.
I know we haven't talked in four years, and believe me, if I had it my way, we wouldn't be talking right now.
Dört senedir seninle hiç konuşmadığımızın farkındayım ve inan bana, şayet elimde olsaydı, şimdi de konuşuyor olmazdık ama,
Wouldn't it be nice if we could put the past behind us?
Bu konuyu geçsek iyi olmaz mıydı?
If they would have lasted longer and produced other models oars, maybe even the bus, maybe even the snowplow, you would see a lot more of them out here today, and it wouldn't be so special.
Kalıcı olup da başka model arabalar üretselerdi belki otobüs, belki kar küreyici bugün de onlardan bir yığın görürdük ve o kadar özel olmazdı.
So I went there, and I talked to her, and I said, "Wouldn't it be cool if we made, like, a Jennifer Parker hole?"
Ona "Mesela bir Jennifer Parker deliği yapsak çok havalı olmaz mı" dedim.
Shit, man, you are exactly like this. He wouldn't have done it either.
Vay anasını be, tıpkı onun gibisin.
It wouldn't be the first time!
- İlk kez yapmıyoruz ya!
You know, it wouldn't be a revue without songs.
Şarkı olmadan dans gösterisi olmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]