Jet lag traducir turco
247 traducción paralela
- How do you get rid of this jet lag?
- Bu uyku-zaman bozukluğundan nasıl kurtuldun?
Jet lag.
Uçuş yorgunluğu.
I'm sorry, it's probably jet lag.
Üzgünüm, uçak yolculuğundan olsa gerek.
Didn't even know where Sumatra was. I had jet lag... from heavy-duty partying'.
Üstelik Sumatranın neresi olduğunu bile bilmiyordun.
Yeah, I have jet lag.
Evet, jet-lag oldum.
Hannah, you had jet lag for six weeks.
Evet, Fransa'daki o yazı hatırlıyor musunuz?
I'd like to get up, but I got such jet lag. [music playing]
Kalkmak isterdim ama jet lag oldum.
Maybe you have jet lag.
Belki jet-lag olmuşsundur.
I'm just beginning to enjoy my jet lag.
Uçuş sersemliğimin tadına daha yeni varıyorum.
Jet lag.
Saat farkından.
Major jet lag.
Fazla uçmuşum.
It must be the jet lag.
Jet lag olmalı.
No, I'm just feeling the jet lag.
Hayır, jet lag yaşıyorum.
Jet lag's the curse of the business classes.
Jet uyumsuzluğu, birinci sınıfların lanetidir.
Georges has jet lag. Why not?
George'un jet leg hastalığı var.
I have plenty of problems... the biggest of which right now is jet lag, so I think I'll pass for now, Bob.
Benimde bazı sorunlarım var... şu anda en büyüğü jet-lag olmam sanırım şimdilik bu kadar, Bob.
I think I'm getting airsick.
Sanırım jet lag oldum.
It's just jet lag.
Sanırım "jet lag" ( Uçak Yolculuğundan Sarsılma )
So, if dogs experience jet lag because of the seven dog years to one human year thing when a dog flies from New York to Los Angeles he doesn't just lose three hours, he loses a week and a half.
Yani, eğer bir köpek uçuş sersemliği yaşarsa yedi köpek yılını bir insan yılına eş olması sebebiyle bir köpek New York'dan Los Angeles'a uçtuğunda sadece üç saat kaybetmiyor, bir buçuk hafta kaybediyor.
Jet lag's got me down, but I'II get used to it.
Biraz midem buIandı ama, yakında aIışırım.
This jet lag always...
Uçak yolculuğu beni sersem...
- It's OK, it's just jet lag.
- Önemli değil. Yol yorgunluğu.
Jet lag, you know.
Uçak yolculuğu, bilirsin.
And I'd like to have advice on jet lag, but that's not it.
Elbette saat farkı ile ilgili bir tavsiye istiyorum. Ama nedeni bu değil.
I've been prescribing them to my patients who travel a great deal, for their jet lag.
Bu ilaçları büyük anlaşmalar için seyahat eden hastalarıma reçete ediyorum, jet-lag etkisini kaldırmak için.
Sorry, a little jet lag.
Üzgünüm, uçak başımı döndürdü.
[Groans] Does the word "jet lag" mean anything to you people?
"Jet-lag" diye bir şey duymadınız mı siz?
Jet... lag?
Jet lag.
It is, it's not worth the jet lag.
Saat farkı rahatsızlığı çekmene bile değmez.
It's jet lag.
Uzun yolculuk sonrası düzensizlik.
What's your diagnosis, jet lag?
Senin... "teşhisin ne" "Jet-lag" " mi?
Okay, either I've lost my mind or I'm having really bad jet lag...
Pekâlâ, ya aklımı yitirdim, ya da uçak yolculuğu iyice sarstı beni...
I mean, jet lag from Hell has gotta be, you know, jet lag from Hell.
Yani Cehennemden dönmenin yorgunluğu, cehennemden dönmenin yorgunluğu gibi olsa gerek.
Jet lag.
- Jetlag yüzünden. Evet.
What I don't enjoy is lying to my friends, or being in a constant state of jet lag from flying to far corners of the world for a man I wish were dead.
Arkadaşlarıma yalan söylemekten hoşlanmıyorum. Ya da ölmesini çok istediğim bir adam için dünyanın dört bir tarafına uçup sersem gibi dolaşmaktan da.
- Jet lag.
- Jet lag.
Listen, I travel thousands of miles to hear my sister give a speech, I got a backache and jet lag.
Geldiğin için teşekkürler. Seni dinlemek için binlerce kilometre katettim, parka geldiysem ne olmuş?
I didn't know jet lag could be like this. I've never had my hair hurt before.
affedersin. jet lag'in bu kadar etkili olduğunu bilmiyordum.
- Mr. Jetlag wants to be my best friend.
Bay Jet Lag en iyi arkadaşı olmamı istiyor.
- The jet lag.
- Uçuş sersemliği.
She's still got a jet lag, it's such a long flight from Europe, isn't it, the flight?
Hala jetlag etkisi üzerinde, Avrupa'dan buraya çok uzun bir yol, değil mi, uçuş?
I was watching one of those health channels on the cable... and they did a whole show about jet lag.
Ben bu sağlık kanallardan birini izlerken oldu kablo üzerinde... ve jet lag hakkında bir bütün gösterisi yaptı.
Maybe it was the jet lag.
Belki de jet lag oldu.
- You get jet lag, Morales?
- Uçak seni rahatsız mı etti Morales?
If not for your mess, I wouldn't be jetlagged and shitting curry.
Senin yüzünden şimdi Jet-lag etkisinde kaldım ve boktan Curry.
It's like you're jet-lagged.
Jet-lag yorgunluğu gibi bir şey.
It's the jet lag.
Uçuş yüzündendir.
I feel jet-lagged.
- "Jet Lag" olmuş gibi hissediyorum.
We don't want to blow this week being jet-lagged. We need to establish normal sleeping patterns.
Bütün haftamızın "jet-lag" ile geçmesini istemiyorum.
I hope so, because we have a very big week ahead of us.
- Belki jet-lag olmayız. Umarım, çünkü önümüzde kocaman bir hafta var.
My jetlag and your love life is making me dizzy. - Is there more?
- Benim jet-lag'ım ve senin aşk hayatın başımı döndürüyor.