English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ J ] / Just a little bit

Just a little bit traducir turco

5,282 traducción paralela
Then you'll eat just a little bit.
O zaman azıcık yersin.
Just a little bit.
Birazcık değiştirmişsiniz.
Just a little bit more.
Sadece biraz daha.
Can you blame me for being just a little bit curious?
Azıcık merak duyduğum için beni suçlayabilir misin?
Like, just a little bit?
Azıcık bile mi?
Just a little bit more. Okay. Oh.
- Az kaldı, işte, tamam.
Uh, I think her parents were just a little bit concerned.
Bence ailesi sadece birazcık endişelenmişti.
But just a little bit of skin cancer every once in a while?
Ama en azından bir kereliğine de olsa küçük bir cilt kanseri geçirse?
Might sting just a little bit more.
Biraz daha yakabilir.
Maybe it's not fair, but sometimes God gives some men just a little bit more.
Belki adil değil, ama bazen Tanrı bazı adamlara biraz daha fazlasını verir.
Just a little bit further.
Biraz daha kaldı.
Just a little bit farther.
Biraz daha kaldı.
I say, "They say the best marriages contain just a little bit of magic."
Ben şöyle diyeceğim : "Mutlu evliliklerde bir nebze sihir olur derler."
I think you're stretching just a little bit.
Biraz zorluyorsun bence.
I start by saying, "They say the best marriages contain just a little bit of magic."
Şöyle başlıyorum : "Mutlu evliliklerde bir nebze sihir olur derler."
They say the best marriages contain just a little bit of magic.
Mutlu evliliklerde bir nebze sihir olur derler.
He's just a little bit kooky.
Kendisi biraz ilginç sadece.
Just take a little bit of digging.
Biraz araştırma yeterli oldu.
Sometimes you get pinned down real bad, and they just come way too close for comfort, and you have no cover. That's when you get a little bit scared.
Bazen çok kötü kıstırılırsınız ve düşman fazla yakına gelmiştir ve siper alacak yeriniz yoktur.
You just need to, like, roll your body a little bit.
Vücudunu ona doğru sallamalısın.
So this is just like yours, only we took it a little bit further.
Bu aynı sizinkine benziyor, sadece biraz değişiklik yaptık.
We just need a little bit more time.
Sadece biraz zamana ihtiyacımız var.
It's just nice to see you coming to my side a little bit, you know?
Biraz da olsa benim tarafa yaklaşman hoşuma gitti.
You know, I'm just gonna say it- - 911 dispatchers have a little bit of attitude.
Söylemeden edemeyeceğim ; 911 çalışanlarının tavırları hiç hoş değil.
Jakes, could you just turn that down a little bit?
Jakes, şunu biraz kısar mısın?
I don't know if he's into baseball or football yet, but I got a little bit just in case.
Futbolun mu beysbolun mu içinde bilmiyorum ama ne olur ne olmaz dedim.
I'd just hate him a little bit more.
Ondan biraz daha fazla nefret ediyordum.
If you can just give me a little bit of time to breathe... I will sort it all out.
Bana azıcık bir zaman tanımış olsaydın her şeyi yoluna sokacaktım.
No, we just chatted for a little bit after the meeting.
Hayır, toplantıdan sonra biraz lafladık.
Maybe now it's time to fall back a little bit, just be one of the posse.
Belki şimdi biraz geri çekilmenin zamanıdır. Takımdan biri ol.
Just for a little bit?
- Birazcık?
I'm just gonna... I'm gonna hang out in the room for a little bit, okay?
Sadece biraz odada takılacağım.
Just tighten the abs a little bit.
Kaslarını biraz daha sık.
Well, we're just gonna have to... goose the universe a little bit.
Zoe, artık çıksan diyorum. Uçağını kaçıracaksın. - İyi misin?
Although, I do have to ask, was it just my imagination, or were you guys losing confidence in me a little bit?
Tamam.
I guess you thought Professor Delaney's alibi was a little bit dodgy, but then Jeffrey Grant's name popped up and all those concerns just disappeared, so...
Profesör Delaney'in bahanesini biraz şüpheli bulduğunu tahmin ediyorum,... ama sonra Jeffrey Grant'in adı beliriverdi ve bütün bu kaygılar birden yok oldu...
We just have to clear out a little bit more space.
Biraz daha alan boşaltmaya ihtiyacımız var.
Okay, I think I speak a little bit better than just "good" English.
İngilizce'm iyinin biraz daha üstündedir herhalde.
We need you and your good English on board. Okay, I think I have a... little bit better than just "good" English, but...
İyiden biraz daha üst seviyede bence ama...
I'm just saying. We could all be a little bit more prepared in case of emergency...
- Bence acil durumlara biraz hazırlıklı olabiliriz.
Actually, I just need to close my eyes for a little bit.
Aslında gözlerimi biraz dinlendirmem lazım.
Just, let me expire you a little bit early.
Lütfen izin ver seni biraz daha erken öldüreyim.
I mean, it's a little bit why I interviewed, But it's just... so weird.
Görüşmeye gelmemde etkili oldu ama kendimi biraz garip hissediyorum.
I will explain it to her in a little bit, but for now, just pretend like you're cool with everything and she'll buy it.
Biraz sonra ona açıklayacağım ama şimdilik sorun yokmuş gibi davranın da yesin.
Don't worry, he's probably just having a little bit of fun with ya.
Merak etme, muhtemelen dalgasına takılıyordur sana.
If Finn would just piss off, I'd explain a little bit better.
Eğer Finn dışarı çıkarsa daha fazlasını da anlatacağım.
- I'm going to... just for a little bit. - I mean... - Mm-hmm.
Herkesi arayacağım.
No, first, just about the film crew... you need to move over a little bit.
Biri film ekibiyle ilgili. Biraz kaysana.
Right, yeah. Just wanted to come by... And pick your brain about Paulie G. a little bit.
Bir uğrayıp Paulie G'yle ilgili tavsiyeni almak istedim.
Just have to put up with this loser for a little bit longer.
Bu ezikle de biraz daha zaman geçirmen gerekecek.
Yep, I think you just need to get a little bit of rest, and... let these womenfolk look after you.
Evet. Önce biraz dinlenmelisin. Bırakalım da kadın ahalisi sana baksın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]