English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ L ] / Landscapes

Landscapes traducir turco

294 traducción paralela
Or they may be cloud forms or great landscapes or vague shadows or geometrical objects floating in space.
Veya, bulut şekilleri ya da uçsuz bucaksız manzaralar... veya belirli belirsiz gölgeler, uzayda süzülen geometrik objeler.
- Hmm, Hmm, landscapes.
- Manzaralar. - Çoğunlukla.
Hmm, landscapes.
Manzaralar.
Beautiful hilly landscapes.
Harika bir dağlık manzarası var.
At times like these, the real world, the world from before, with its peaceful landscapes, could seem not so far off.
Bu gibi zamanlarda, gerçek dünya, önceki dünya, huzur dolu manzarası ile, fazla uzak gözükmüyordu.
Besides portraits, I've been doing some landscapes.
Portreler dışında bazı peyzajlarda yapıyorum.
Do you paint landscapes?
Manzara resmi yapar mısın?
Landscapes formless.
Şekilsiz manzaralar.
TOWNS GO BY WITHOUT NAMES, LANDSCAPES WITHOUT FORM.
Üç gün, üç gece. Yemek için dur, sürmeye devam et... Yemek için dur, sürmeye devam et...
After all the empty time, all the lost moments, there remain these endlessly traversed postcard landscapes ;
Bütün boş vakitlerden, bütün kayıp zamanlardan sonra, geriye bu sonsuza kadar geçip gitmiş kartpostal manzaraları kalır ;
Pain spread across landscapes you cross but can never reach.
Acı, yürüdüğün kırlarda yayılıyor ama asla ulaşamıyor.
On the landscapes of other planets where past records are better preserved there's abundant evidence of major catastrophes.
Geçmişe dair bulguların daha iyi korunduğu diğer gezegenlerin peyzajlarında birçok önemli felakete dair kanıtlar bulunmaktadır.
Splendid landscapes... elephants, locomotives... subway stations.
Muhteşem manzaralar filler, lokomotifler metro istasyonları.
Mountains, flowers... deserts, landscapes, animals.
Dağlar, çiçekler çöller, manzaralar, hayvanlar.
" Eyes : human landscapes.
" Gözler : İnsan manzaraları.
Landscapes.
- Manzara.
Sorry. No landscapes.
- Üzgünüm, manzara yok.
Flowers, landscapes, scenes from the Bible, angels.
Çiçekler, manzaralar. İncilden yorumlar, melekler.
I used to paint landscapes.
Çevreyi güzelleştirirdim.
You must be the artist of these arid little landscapes?
Şu çorak manzara tablocuklarının ressamı siz misiniz?
Many landscapes give you a feeling of déja vu.
Çoğu manzara deja-vu hissi verir.
I prefer men to landscapes.
Ben manzaradan çok insanları tercih ederim.
Faces colors landscapes.
Yüzler renkler doğa.
He drew the first aerial views of landscapes, villages, fortifications.
İlk manzara, köy ve kale çizimlerini burada kaleme aldı.
Earth-like planets with landscapes crying out for careful exploration.
Dikkatli kesifler için bizi bekleyen, Dünya benzeri gezegenler bunlar.
That bit of speculation is probably wrong, but think of a citizen of the 17th century with the courage and insight to imagine other landscapes and other intelligences.
Bu kadarı da fazla belki, ama cesaret ve sağduyu sahibi bir 17. yüzyıl vatandaşı dış dünya ve canlılarını böyle hayal edebilir.
So the beautiful landscapes are devoid of people.
Bu yüzden, bu güzel manzara insanlardan yoksundur.
Human landscapes or... deserted landscapes.
insan manzaraları ya da... ıssız manzaralar.
Landscapes?
Manzara resimleri mi?
I know nothing about landscapes.
Pek bilmem.
I'd like to do landscapes but I'd have to travel.
Manzara çalışmak istiyorum ama onun için seyahat etmek gerekiyor.
Human landscapes.
İnsan manzaraları.
Make sure your painter doesn't use acrylics on 18th-century landscapes.
O zaman ressamının 18. yüzyıl manzara resimlerinde akrilik kullanmamasına dikkat etmen gerekir.
I was into Marilyn Jacovsky's inner landscapes before the Vorpal signed her, before Donald Trump started buying'up her work.
Marilyn Jacovsky içine doğdu. Vorpal önce manzarayı sonra imzaladı. Donald Trump, işe almakla başladı.
I haven't had a chance to show the ladies my collection of Tartaras landscapes yet.
Henüz bayanlara Tartarus manzaları kolleksiyonumu gösterme şansını bulamadım.
But her landscapes lack emotion.
- Bayan March çizimde mükemmel. Ama peyzajlarında duygu eksik.
The landscapes are extraordinary.
İnsanlar, manzara, her şey olağanüstü.
Sublime landscapes disappear, never to return... because we haven't sense enough to bend down and pick fuel up from the ground.
Güzelim manzaralar kayboluyor çünkü eğilip, yakacağımızı topraktan çıkarmaya üşeniyoruz.
You were not limited to landscapes or processions, horizontal lines or diagonal movements.
Ne mekân ne alan kısıtlamanız,.. ... ne yatay ne de dikey harekette engeliniz vardı.
Dwan's finest movies featured simple people, pastoral landscapes and the rural America of a bygone era. But behind the lyrical images of the Old West,
Dwan'ın en iyi filmlerinde sıradan insanları kırsal manzaraları ve Amerikan mazisine ait sahneleri görürsünüz.
Landscapes, weddings, local customs, political changes, village fairs, revolutions, battles, official celebrations, Sultans, kings, prime ministers, bishops, rebels.
Manzaraları, düğünleri, yerel adetleri, politik hareketleri, köyleri, olayları, devrimleri savaşları, resmi kutlama törenlerini sultanları, kralları, baş vezirleri piskoposları, asileri.
He did landscapes, cathedrals, the Queen of England...
- Manzaralar, katedraller, İngiltere kraliçesi falan.
He did landscapes, cathedrals, the queen of England.
- Manzaralar, katedraller, İngiltere kraliçesi falan.
He does landscapes.
Adam manzara resmi çiziyor.
His landscapes are nice though.
Aynı odada kalıyoruz. Manzaraları güzel ama.
Landscapes, portraits.
Manzaralar, portreler.
But the other pupils say you drew landscapes.
Ama diğer öğrencilere göre, genellikle manzara çiziyorsunuz.
I'll miss your landscapes.
Manzaraların bende eksiklik yapacak.
Photographers landscapes, animals. "
Sen iyi bir insan, sosyal bir fotoğrafçısın ve şimdi manzara, hayvan fotoğrafçılığına girişiyorsun.
And your landscapes!
ve manzara!
I'm sick of landscapes.
Manzaralardan bıktım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]