Laughs traducir turco
10,188 traducción paralela
[laughs] They'll never find us now.
Bizi asla bulamayacaklar.
( laughs ) I've had sex with him so many times.
- Onunla çok fazla defa seks yaptım.
( laughs ) In rehab, probably.
Rehabilitasyonda, büyük ihtimalle.
( laughs ) A cop?
Polis miyim?
( laughs ) You just pray nobody orders soup.
Kimse çorba istemesin diye dua edersin.
( laughs ) A little, uh... little visor humor.
Ufak bir güneş esprisi.
Look like you chopped off Big Bird's feet, you murderer. ( laughs )
Minik Kuş'un ayaklarını parçalamış gibisin seni katil.
( laughs ) : I never thought of that.
- Bunu hiç düşünmemiştim.
( laughs ) :
Herkül!
[laughs] I have to admit, it was always in the back of my mind, too.
Kabul etmem lazım, aklımın bir köşesinde vardı benim de.
[laughs]
Robot köpekler mi?
[Laughs] And it goes something like this.
Şunun gibi bir şeydi.
[Gasps, laughs] ♪ Well, you think I can't, well, yes, I can ♪
Yapamayacağımı düşünürsünüz ama yapabilirim.
[Laughs] Aw. Thanks for driving him home, Uncle Dutch.
Onu eve bıraktığın için sağ ol Dutch Amca.
And Sally- - she was always there, like a shadow ( laughs ) dancing at the corner of your eye.
Sally indirdi. Sanki sürekli gözünün kenarına ilişen bir gölge gibi sürekli oradaydı.
- How's that? - [Laughs]
Nasıl olacakmış?
( laughs ) Yeah, right.
tabii.
( Laughs ) Isn't that amazing?
Harika değil mi?
( Laughs ) Pay up.
- Parayı görelim.
She laughs a lot.
Çok gülerdi.
You're literally, like, five years older than my dad. SHE LAUGHS
Vay be, babamdan beş yaş büyüksün.
( laughs ) despite the distance between us.
Aramızda ki mesafeye rağmen.
( laughs ) The dissolution of a marriage, Like lying to an officer of the church,
Evliliğin bozulması, bir kilise görevlisine yalan söylemek gibi,
( LAUGHS ) Nah, I just... I meant me!
Yok yok, kendimi kast ettim.
( LAUGHS ) I haven't had this much fun battling bird-beasts since I saved Prometheus from that liver-eating vulture!
Prometheus'u ciğer yiyen o akbabadan kurtardığımdan beri canavar kuşlarla dövüşmekten hiç bu kadar zevk almamıştım.
( LAUGHS ) Oh, Sharon, you cut-up.
Sharon, seni üç kağıtçı.
( laughs ) Hey, Jess.
- Selam, Jess.
Did you get even prettier? ( laughs ) : What?
- Daha da mı güzelleştin?
Stop listening by everybody's rooms for sex sounds, Winston. - ( laughs )
Seks sesleri duymak için insanların odalarını dinlemeyi bırak, Winston.
[laughs] Moving on, Maria Alonso-Gonzalez, would you care to come into The Williamsburg Diner,
Devam edersek, Maria Alonso-Gonzalez, bizim "Kek Tutsağı Cosmo" isimli özel içkimizi denemek için
[laughs] Max, I can't believe you did all this.
Max, bunu yaptığına inanamıyorum.
~ ( LAUGHS ) ~ Shall we?
İnelim mi?
You want to know why? ( LAUGHS )
Sebebini mi bilmek istiyorsunuz?
That's the story that you always tell and everyone laughs, even me and Evie.
Bu anlatılana ben ve Evie dahil hepiniz güldünüz.
[Laughs] We got tea!
Çayımız var!
Suzanna : [Laughs] What a surprise.
Ne sürpriz ama.
Oh, my god. [laughs]
- Hadi canım.
[laughs] That prom night, Dad was making me and Dan Gerbois
O balo gecesi babam beni hazırlıyordu ve Dan Gerbois çıkmadan bin tane falan fotoğraf çekmişti.
- So don't worry. Normal service will be resumed shortly. - ( LAUGHS )
Merak etmeyin, normal servis en kısa sürede devam edecek.
- [laughs] - Casey!
- Casey!
( laughs ) The clubhouse?
Kulüp binası mı?
( grunts, laughs ) Hercules.
Herkül.
( crowd cheers ) Oh. ( laughs ) : I can't believe it.
İnanamıyorum.
( laughs ) You lied and said you were a stripper ;
Striptizci olduğun şeklinde yalan söyledin, bunu yapman...
[Laughs] God.
Tanrım.
( LAUGHS ) Classic.
Çok klasikti.
( laughs )
Cem İltir twitter : @ cemiltir
( Laughs ) Wait!
Dur!
( PLUTO LAUGHS ) At last!
Nihayet.
( laughs ) Because your instrument's bigger, right?
Çünkü senin enstrümanın daha büyük, değil mi?
[jack laughs]
Ama bu senin.
laughs evilly 18
laughs nervously 47
laughs softly 38
laughing 2659
laugh 300
laughter 2908
laughed 16
laugh and cry 48
laughing at me 19
laugh it up 79
laughs nervously 47
laughs softly 38
laughing 2659
laugh 300
laughter 2908
laughed 16
laugh and cry 48
laughing at me 19
laugh it up 79