Lay traducir turco
22,654 traducción paralela
No, I don't mean to be judgy, but I'm just being honest.
Yargılayıcı olmak istemiyorum.. .. sadece dürüst oluyorum.
As to whether or not the estate will approve the cost for cosmetic repairs, that is another thing altogether.
Mülkün yüzeysel onarım bedelini karşılayıp karşılamayacağı ayrı konu.
Motion-detecting cameras, panic button.
Hareket algılayıcı kameralar, panik butonu...
I'm saying we lay low for a minute.
Bir süre başımızı çıkarmayalım derim ben.
I think he means that as an insult, right?
Sanırım bunu aşağılayıcı anlamda söyledi, değil mi?
Well, if Bains killed Danny, I'll lay you evens he killed Kennedy, as well.
Eğer Bains Danny'yi öldürdüyse, bahse varım Kennedy'yi de öldürmüştür.
It happened because it was known that, behind the seemingly lawful killing of a violent criminal, there lay a dark secret.
Görünürde, azılı suçlunun öldürülmesinin yasal olmasının ardında bulunan karanlık bir sır öğrenildiği için meydana geldi.
Been seven years, and we finally have a fitting memorial to those men.
Yedi sene oldu ve nihayet bu adamlara layık bir anıtımız olacak.
Now, I did work hard to make sure that we have a fitting memorial - to these fine men. - Excuse me.
Bu iyi insanlara layık bir anıtımız olması için çok çabaladım.
I knew you'd get that judgy look on your face.
Yüzündeki o yargılayıcı ifadeyi göreceğimi biliyordum.
Though, in fairness, she was a lot better lay than me.
Gerçi adalette benden daha iyi bir yerdi.
Right, they probably welcomed her and raised her expectation and anticipation for their reunion.
Evet, muhtemelen onu karşılayıp birleşmeleri için umut verip beklentisini artırdılar. Evet, muhtemelen onu karşılayıp birleşmeleri için umut verip beklentisini artırdılar. Ama yemi erişemeyeceği bir yerde tutuyorlar.
Whatever you say in that convention hall will lay the groundwork for how we sell this to the rest of the country.
O kurultay salonunda ne söylersen bu konuyu tüm ülkeye nasıl satacağımızın temelini oluşturacak.
If you're gonna lay it on the bodyguards, you better find out who they are.
Eğer suçu korumalara yükleyeceksen, onların kim olduğunu bulsan iyi edersin.
Then he went back to his grand wife and his grand house whilst I lay pathetic and half-dead on a straw mat, my thighs slick with blood.
Sonra büyük karısına ve büyük evine geri döndü. Ben yarı ölmüş bir şekilde hasır bir yatakta bacakları kanlar içinde yatarken. Senden nefret ediyorum.
He got what he deserved.
Layığını buldu.
Ahead of them lay a 30,000-mile trip that will take them, in five months, to four continents.
Önlerinde 48 bin kilometrelik bir yol var ve bu yolda beş ay içinde üç kıtayı gezecekler.
I told him to lay low, but he said if he was in, he wanted to be all in.
Göze batmamasını söyledim ama bir kere dahil olduysam her şeyi istiyorum dedi.
You could've destroyed them six months ago, so don't lay that at my...
Onları altı ay önce yok edebilirdiniz bu yüzden her şeyi benim üstüme- -
I wanna lay down some roots here.
Burada kalıcı olmak istiyorum.
Don't lay it on too thick.
Çok abartma!
She deserves a supporting act like me.
O benim gibi yan kahramanlara layık.
Was she your friend when she made you lay under the stable boy?
O seyis yamağı ile seni çiftleştirdiğinde de arkadaşın mıydı?
If you had to lay your hands on £ 1,000, just like that,
Birdenbire 1000 pounda ihtiyacın olsa ne yapardın?
Put the Cup on trial!
Asıl Kupa'yı yargılayın!
She's okay. She even said she might go herself, - but I wouldn't lay money on that.
Kendisinin de gidebileceğini söyledi ama yerinde olsam pek güvenmezdim.
It's a good place to lay low.
Gizlenmek için iyi.
Lay on the table.
Masaya yat.
Lower your voice and lay on the table.
Sesini alçalt ve masanın üstüne yat.
I'll listen to you when you lay on the table.
Masaya yattıktan sonra dinleyeceğim seni.
Put the lilies up on the dais, and lay the rose petals at the entrance.
Zambakları kürsüye koyun, gül yapraklarını da girişe serpin.
Only the worthy shall survive.
Sadece layık olan hayatta kalacak.
You need to lay down.
Uzanman gerek.
She'd better be worth it.
O daha iyisine layık. Kim?
Now I lay me down to sleep, I pray the Lord my soul to keep.
Şimdi uykuya yatıyorum, Tanrı'ya ruhumu esirgemesi için yakarıyorum.
Have Jingim lead the way, and I will provide a safe path.
Komutayı Jingim'e verin, ben de yolu güvenli kılayım.
That's why you stopped by the theater to lay down a little oldfashioned motherly guilt.
Sonrasında tiyatroya uğrayarak eski tarz suçlu anneyi oynadın.
Last night, I lay awake all night long and I said to myself,
Son gece, bütün gece ayaktaydım ve kendime dedim ki...
Then perhaps you might find time to lay your healing hands once more upon my swollen appendage.
O vakit, ellerinizi kabarık uzvuma sürmekle başlayabilirsiniz.
Mr Havisham, sir, it's an insult.
Bay Havisham, efendim. Bu aşağılayıcı.
Ross Poldark would not dare lay a finger on me.
Ross Poldark bana parmak kaldırmaya cüret edemez.
We must send the ole man off 50 ways.
Onu layık olduğu şekilde uğurlamalıyız.
I lay claim to no such thing, sir.
Öyle bir iddiam yok bayım.
I thought you were gonna lay low tonight? Well, I thought you'd be at the police station.
Evet, ben de merkezde olursun sanıyordum.
I just, you know, lay off of this stuff for a couple days and my dick's gonna work?
Birkaç günlüğüne bırakacağım ve sikim kalkacak?
Alright, I'm just going to lay my cards on the table here because I don't want to lead you up the garden path.
Pekala, şimdi bütün kartlarımı önüne sereceğim çünkü seni kandırmak istemiyorum.
Okay, just let me lay out the pros and cons of talking to her versus leaving her alone.
Onu yalnız bırakmak konusundaki artıları ve eksileri değerlendirelim.
He never used to lay a hand on me.
Bana hiç el sürmezdi.
You know, if we're gonna be working together, maybe we should lay down some ground rules.
Eğer beraber çalışmaya devam edeceksek belki de bazı temel kurallar koymalıyız.
You're going to get what's coming to you!
Layığını bulacaksın!
Ross Poldark would not dare lay a finger on me.
Tukyu ~ @ _ tukyu
layla 245
lay it on me 99
layton 19
lay low 59
lay back 43
lay down your weapons 28
lay off 155
lay down 153
lay down your arms 20
lay still 19
lay it on me 99
layton 19
lay low 59
lay back 43
lay down your weapons 28
lay off 155
lay down 153
lay down your arms 20
lay still 19