English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ L ] / Lost track of time

Lost track of time traducir turco

388 traducción paralela
Actually, I got started on something and lost track of time.
Aslında bir şeye başlamıştım ve zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamadım.
No. Lost track of time, though.
- Her ne kadar zaman kavramını yitirdiysek de sorun yok.
I have lost track of time.
Zaman mefhumumu yitirdim.
I lost track of time.
Zamanın nasıl geçtiğini unutmuşum.
I lost track of time.
Dalmışım.
Well, I bet he just got so excited about the show he lost track of time.
Bahse girerim, şov için öyle heyecanlandı ki zamanı şaşırdı.
Fell asleep and lost track of time. You know....
Saymasını beklerken uyuya kalmışım.
I lost track of time.
Zaman kavramımı yitirmiştim.
I completely lost track of time.
Zaman nasıl geçti anlamadım.
Sorry, I lost track of time.
Üzgünüm, zamanın nasıl geçtiğini anlayamamışım.
I must've lost track of time.
İzlemek İçin Zamanım Yoktu
I'm sorry. I lost track of time.
Üzgünüm, zaman kavramımı kaybettim.
I even lost track of time
Uzun zamandır kızım yoktu.
We kind of just, you know, lost track of time.
Biz, bilirsiniz, saatin farkında değildik.
You have lost track of time again.
Yine oyuna daldınız, değil mi?
Sorry, Bud, we... Oh, we kind of lost track of time.
Kusura bakma Bud, zaman nasıl geçti fark etmemişiz.
- l just lost track of time.
- Saate bakmayı unutmuşum.
I don't know if I lost track of time or what.
Saatin olduğunu hatırlamıyorum, ne oldu bilmiyorum.
she's probably just lost track of time.
Muhtemelen saatin farkında değildir.
We lost track of time.
Saatin farkına varmadık.
I stayed at school to study business, and I lost track of time.
Çalışmak için okulda kaldım. Saatin geç olduğunu fark etmemişim.
I lost track of time. Sorry.
Özür dilerim.
We were out doing some stargazing and Rudy lost track of time
Yıldızları seyretmek için dışarı çıkmıştık ve Rudy'nin uyku saati biraz saptı.
I guess I just lost track of time.
Sanırım zaman uçtu gitti.
Grams, I'm sorry. We just lost track of time.
Özür dilerim, saati unuttuk.
l lost track of time. I was supposed to meet Bessie at home by now.
Evde Bessie'yle buluşmam gerekiyordu.
I kinda lost track of time.
Zaman hissimi kaybettim.
You see we were... well, we were fooling around... and we totally lost track of time.
Biz... öpüşüyorduk ve saati tamamen unuttuk.
I guess we lost track of time.
Sanırım saati unuttuk.
No, no. I lost track of the time.
Hayır, zaman nasıl geçmiş bilmiyorum.
Vincent, have you lost all track of time?
Vincent, saat kaç haberin var mı?
- We lost track of the time.
- Zamanın farkına varmamışız.
Our short cruise was extended so often, we lost all track of time... until one day when the mail plane caught up with us.
Kısa seferimiz o kadar uzatıldı ki, zamanı unuttuk. Ta ki bir gün posta uçağı gelene kadar.
I was reading your lovely script and lost all track of time.
Harika senaryonu okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
I was sketching at Gull Cove. Lost track of the time. Don't worry.
Martı koyunda resim çiziyordum zamanın nasıl geçtiğini anlayamamışım.
We lost track of the time.
Saate bakmayı unuttuk.
We completely lost track of the time.
Zamanın nasıl geçtiğini tamamen unuttuk.
Lost track of the time.
Zaman kavramı kayboldu.
I am so sorry, I just completely lost track of the time.
Çok üzgünüm, Zamanın nasıl geçtiğini unutmuşum.
I've lost track of all time.
Zamanı takip edemedim.
Commander, I guess I lost track of the time.
- Galiba zamanın nasıl geçtiğini unutmuşuz. - Neredeyse bitirdik baba.
Violet and I had other business to attend to that night... and I sort of lost track of the time.
O gece, Violet ve benim yapacak başka bir işimiz vardı.
I have lost all track of time.
Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım.
I lost all track of time.
Saatin farkında değildim.
- Work piled up, I lost track of the time.
- İşler birikmişti, saati farkedemedim.
Guess I lost track of the time.
Sanırım saatin kaç olduğunu unuttum.
I must've lost track of the time.
Zaman kavramını kaybetmiş olmalıyım.
Guess I've lost track of the time.
Sanırım zaman mefhumunu kaybettim.
I lost all track of time.
Zamanın farkına varmamışım.
I must've lost track of the time.
Zamanım şaşmış olmalı.
Well, maybe he lost track of the time.
- Belki de zamanı kaçırmıştır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]