Lots of reasons traducir turco
95 traducción paralela
Lots of reasons. 10,000 reasons.
Çok sebebi var. 10.000 tane kadar.
Oh... Lots of reasons.
Şey pek çok sebep var.
- Lots of reasons.
- Pek çok sebepten.
- Lots of reasons.
- Bir sürü sebeple.
A gal can be attracted to a fella for lots of reasons.
Bir kız, bir erkekten bir sürü sebepten dolayı hoşlanabilir.
There are lots of reasons for these things.
Bu tür şeylerin pek çok nedeni vardır.
Why not? Lots of reasons.
- Birçok sebebi var.
I like hookers in a way, for lots of reasons.
Onları da birçok yönden sevdiğim içindir belki.
- Lots of reasons.
- Birçok sebebi var.
- Oh, lots of reasons.
- Bir sürü nedeni var.
There's lots of reasons.
Bir sürü neden var.
I can think of lots of reasons why.
Pek çok neden bulabilirim.
- With lots of reasons, and to answer to no one I was always on the verge to kill someone, don't let it be you, I beg you!
Bir sürü sebebim var bunun için. Birini öldürmeme hep ramak kalmıştır. Lütfen o sen olma.
Lots of reasons.
Nedeni çok.
It's not for no good reason, there are lots of reasons.
Sebepsiz yere değil, bir sürü sebebi var.
There's lots of reasons.
Pek çok neden var.
Well, there are lots of reasons why people get upset.
İnsanların tedirgin olması için birçok sebep olabilir.
Oh, lots of reasons, I suppose.
Bir çok sebeple, sanırım.
Oh, people drink for lots of reasons.
Pek çok nedenden içerler.
Well, there seems to be... lots of reasons why I shouldn't, so -
Şey, yukarı gelmemem için bir sürü neden var aslında.
There are lots of reasons.
Bir sürü neden var.
Lots of reasons probably.
Bir çok sebebi olabilir.
Yeah, it's always lots of reasons.
Evet, her zaman sebepler vardır.
- Lots of reasons... land mines, fire snakes, razor grass... night vision snipers, Morlian death spiders...
- Birçok sebep var... mayınlar, ateş yılanları, ustura çimenler... gece görüşlü keskin nişancılar, Ölümcül Morlian örümcekleri...
Lots of reasons.
Pek çok sebebi var.
Ling, there are lots of reasons for running from a man.
Bir erkekten kaçmanın, pek çok nedeni vardır.
Oh, lots of reasons.
Bir sürü sebebi var.
Well, that was for lots of reasons.
Bir çok nedeni var.
! - For lots of reasons.
- Birçok nedeni var.
She's got lots of reasons to be pissy right now.
Şu anda sıkılacağı çok şey var.
For lots of reasons.
Bir çok nedeni var.
Nowadays, we know that kids create imaginary friends for lots of reasons :
Bugünlerde çocuklar birçok nedeni için hayali arkadaşlar oluşturmak olduğunu biliyoruz :
Lots of reasons.
Bir sürü sebepten dolayı.
Lots of reasons.
Birçok sebebi var.
There's lots of reasons why people don't talk.
İnsaların konuşmamasının pek çok sebebi vardır.
I could have sworn that I heard your 9-millimeter go off before the.38. Now, there's lots of reasons it could have gone down that way.
Böyle olmuş olmasının bir sürü sebebi olabilir.
Lots of reasons to drown his sorrows, and no one to keep him from doing it.
Bilmiyorum. Dertlerine içecek çok nedeni vardır.
I haven't been called that since college for lots of reasons.
Üniversiden beri bir çok nedenden ötürü bana bu şekilde hitap edilmedi.
Lots of reasons.
Bir sürü sebebi var.
Well, there's lots of reasons.
Birden fazla sebebi var.
Marshall, I love you, but there's lots of reasons to have sex.
Marshall, seni seviyorum ama seks yapmanın birçok sebebi vardır.
and there are lots of reasons for it.
Ve bunun pek çok sebebi vardır.
I like alfalfa sprouts for two reasons... lots of minerals and...
Kabaya oyuncuları iki nedenle seviyorum :
There are lots of obvious reasons besides sex why two people would be in bed together.
İki insanın seks dışında bir yatakta beraber olmasının bir sürü açık sebebi olabilir.
Women make love to men for lots of different reasons.
Kadınlar erkeklerle değişik pek çok nedenle sevişir.
Now what we're beginning to see by looking at the social history of the kind one sees in these Gestapo dossiers is that the system is actually manipulated from below by lots of people for all kinds of reasons,
Ama bugün baktığımızda sistemin, toplum tarafından yönlendirildiğini görebiliyoruz. Gestapo, sadece bunun için bir maşa idi. Bunun birçok nedeni vardı.
Lots of prospects for a person who... perhaps for personal reasons has been slightly overlooked professionally.
Belki kişisel nedenlerle mesleki açıdan biraz dikkatten kaçan... bir kişi için birçok ilerleme olanağı.
People are lonely in this world for lots of different reasons.
İnsanlar çok çeşitli sebepler yüzünden yalnızlık çekerler.
Well. there's lots of other reasons why he could be whispering.
Tabii fısıldaması için birçok neden olabilir.
Hey, look, buddy, there's lots of gay reasons to live.
Bak dostum yaşamak için bir sürü gay'ce neden var.
Lots of little reasons, that's all.
Bir sürü küçük sebep var, hepsi bu.
lots of love 47
lots of things 77
lots of people 60
lots of 23
lots of money 54
lots of times 48
lots of them 98
lots of stuff 21
lots of it 103
lots of blood 19
lots of things 77
lots of people 60
lots of 23
lots of money 54
lots of times 48
lots of them 98
lots of stuff 21
lots of it 103
lots of blood 19