Loved you traducir turco
12,033 traducción paralela
I loved you for that.
Senin bu huyunu severdim.
And he loved you!
Seni çok sevmiş!
Will said he loved you and would give up everything to be with you.
Will seni sevdiğini ve seninle olmak için her şeyden vazgeçeceğini söylüyordu.
I, I loved you!
Seni seviyordum!
I didn't need an experiment to know that I loved you.
Seni sevdiğimi bilmem için ara vermeme gerek yoktu.
Your husband loved you, Mrs. Kennedy.
Eşiniz sizi çok seviyordu Bayan Kennedy.
I loved you and I loved our family.
Seni sevdim ve ailemizi sevdim.
I remember the first time I got up the nerve to tell you I loved you.
Seni ilk defa sevdiğimi söylemeye cesaret ettiğim günü hatırlıyorum.
I loved you.
Seni sevdim.
I wouldn't have loved you all these years if I didn't believe in you.
Seni bu kadar çok sevmezdim yıllar Eğer sana inanmazsam.
Daddy loved you.
Baban seni seviyordu.
Oh Dory, they loved you so much.
Dory seni çok seviyorlardı.
Have you forgotten the ones who loved you?
Sizi sevenleri unuttunuz mu?
I loved you.
Seni de seviyordum.
I've loved you the best I could. It does not say much, but...
Seni elimden geldiğince sevdim Isabel ki bunun pek anlamı yok.
I'm certain she loved you.
Seni sevdiğine eminim.
Your mother found a good man who loved her, who loved you.
Annen onu ve seni seven iyi bir adam buldu.
When they get here, you will be responsible for informing them that their loved ones have died.
Buraya geldiklerinde sevdiklerinin öldüğünü onlara siz söyleyeceksiniz.
When you walk into a room to tell someone that their loved one has died, it's more than just a list of bullet points you've memorized.
Bir insana sevdiği birinin öldüğünü söylemek için odaya girdiğiniz zaman ezberlediğiniz maddelerden çok daha fazlasını yapmanız gerek.
This is a man you loved.
Sevdiğin adamdan bahsediyoruz.
You loved Francis.
Franscis'i sevdin.
You pure soul, my loved one.
Saf ruhlu, aşkım.
You're not ripping me away from my life or loved ones.
Beni hayatımdan veya sevdiklerimden uzaklaştırmış olmazsın.
You really loved him, didn't you?
Onu gerçekten sevmiştin değil mi?
Or-or you try watching all your loved ones die from 200 miles up in space.
Ya da tüm sevdiklerinin ölüşünü 350 km öteden izle bakayım.
I want you to live your life knowing that you were loved.
Tüm hayatını sevildiğini bilerek yaşamanı istiyorum.
You know, real love. Say you loved somebody.
Birine sevdiğini söyledin.
I thought you loved me.
Ben sevdiğini sanıyordum.
I told you that there would be people out there that loved our work.
Sana dışarıda işimizi seven insanların olduğunu söylemiştim.
Oh, you loved showing me that tape.
Bana kasetini göstermeyi çok sevdin.
Let your loved ones know you care by never letting them out of your virtual sight.
Sevdikleriniz, sanal alemde de peşinde olduğunuzu bilsinler verdiğiniz değeri anlasınlar.
You would brave a hell for your loved ones.
Sevdikleriniz için cehenneme cesur olurdunuz.
You gave up flying to take care of me... and I know how much you loved it.
Bana bakmak için pilotluktan vazgeçtin ve o işi ne kadar sevdiğini biliyorum.
- Because you loved me
- Çünkü beni sevdin sen
Because you loved me.
Beni sevdin de ondan.
I wish you loved me that much.
Keşke beni o kadar sevseydin.
He loved it when you called him that.
Onu böyle çağırdığında çok sevinirdi.
You know what I loved?
Ne sevdiğimi biliyor musun
I loved that you pissed off Mac tonight.
Bu gece Mac'i kızdırmanı sevdim.
Did you say you loved me or the bar?
Beni ya da barı sevdiğini mi söyledin?
Your family loved you.
Ailen seni seviyordu.
The one you loved is dead.
Aşık olduğun Sara öldü.
♪ What! I that loved, and you that liked
# Nasıl sevmişim öylesine seni
You're the last person that I know that really loved me.
Hayır! Olamaz!
I met you, when I thought I had nothing left in life, and be loved by you... as if he lived another 100 years, I could not ask for more.
Seninle tanışana dek, hayatın bittiğini düşünürken beni sevdin. Bir asırlık ömrüm olsa bundan iyisini isteyemezdim.
Knowing you were loved and you were safe. I had to make the idea of living our life without you.
Güvende olduğunu ve sevildiğini bildiğimiz için senden ırak bir hayat sürebildik.
You know that I have always loved.
Şunu bil ki seni hep sevdik.
Isabel would have loved to meet you.
Isabel seninle tanışmayı çok isterdi.
you would if you loved me!
Beni sevsen verirdin!
I knew you loved him, not me.
İstediğin kadar inkâr et ama beni değil onu sevdiğini biliyordum.
In her womb, she carried you, the legacy from her last night with the man she loved.
Seni rahminde taşımış sevdiği adamla geçirdiği son gecenin mirası olarak.
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you suck 398
you can do it 1412
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you suck 398
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
youn 21
you tell 24
you know that 5741
younger 104
you got a pen 63
you are 6060
you're welcome 5601
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you tell 24
you know that 5741
younger 104
you got a pen 63
you are 6060
you're welcome 5601
your full name 16
you all right 5423
youth 73