Map traducir turco
9,388 traducción paralela
I was looking at the "you are here" map in the foyer.
Antredeki "Buradasınız" haritasına bakıyordum.
Springograd, has disappeared from the map.
Sovyet kardeş kentimiz Springograd, haritadan silinmiştir.
As a matter of fact, Amelie, why don't you take a look at the annunciation tapestry in the map room?
Aslına bakarsan, Amelie, neden harita odasında asılı olan işlemeli örtüye bir göz atmıyorsun?
So, Jeremy got a map and a pin and because he's very tall and he has monkey's arms...
Jeremy bir harita ve raptiye aldı Çünkü kendisi çok uzun ve maymun gibi kolları var...
Even though he was only a witness, that moment created a single event imprint on his love map and probably started his interest in breath play.
Sadece tanık olmuş olsa bile bu olay aşk hayatına damga vurdu ve muhtemelen nefes oyununa ilgi duymaya başladı.
Look, you need a map of the existing network.
Bak, şu anki ağın bir haritasına ihtiyacınız var.
You need a map of the existing network.
Mevcut ağın haritasına ihtiyacınız var.
- Uh-huh. But what if someone were to write a program to find all your users and map the actual size of your network?
Peki ya biri tüm kullanıcılarınızı bulup ağınızın gerçek boyutunu haritalayacak bir program yazarsa?
We were trying to help you map your network.
Ağ haritası çıkarmanıza yardım etmeye çalışıyorduk.
So here's the map from the IFO logs with all the suspected arsons going back to 1970.
İşte 1970'e kadar olan, kundaklamalardan şüphelenilen yerlerle birlikte bütün itfaiye haritaları bunlar.
According to George's map, this abandoned utility access runs directly under Jansen's facility.
George'un haritasına göre bu kullanılmayan erişim noktası Jansen'ın tesisinin tam altından geçiyor.
You didn't bring a map or a flashlight or anything that could keep us from getting lost?
Bir harita, el feneri ya da ne bileyim, bizi kaybolmaktan alıkoyacak hiçbir şey getirmedin mi yanında?
It's called a cell phone. Map.
Bunların hepsine cep telefonu deniyor.
So I marked all the corners where taxi has been spotted on this map.
Harita üzerinde Taxi'nin görüldüğü yerleri işaretledim.
Pakistan will ask for drone technology to wipe India off the map once and for all, and ISIS will want the immediate release of hundreds of terrorists hell-bent on killing innocent Americans.
Pakistan, Hindistan'ı haritadan silmek için insansız hava aracı teknolojimizi isteyecektir. IŞİD ise masum Amerikalıları öldüren yüzlerce teröristin hemen bırakılmasını isteyecektir.
And I would like a map of Africa.
Bir de Afrika'nın haritasını istiyorum.
Okay. This is a map of town.
Pekala, bu kasabanın bir haritası.
I bet he comes here on business, and then, I knew you'd be a Geordie cos I looked it up on the map.
Sonra Geordie'li olduğunu haritaya bakarak anladım.
When we first met, I promised you a map of Africa.
İlk tanıştığımızda sana Afrika haritasının sözünü vermiştim.
What am I, this map?
Neyim ben?
This is gonna put Amelia Shepherd on the map.
Bu dersler Amelia'yı meşhur edecek.
A map?
Harita mı?
If it wasn't for your notes on the map of Nova Scotia, I would have never remembered there was magic on that island,
Nova Scotia haritası üzerindeki notların olmasaydı o adada büyü olduğunu asla hatırlayamazdım.
Think there's a map or a blueprint of this place somewhere?
Buralarda harita ya da benzer bir şey var mıdır?
Her body is like... it's like a map of her life. Oh, God.
Vücudu sanki yaşamının haritası gibi.
According to this map, if we cross the river about a mile up, we can access a drainage pipe that lets out behind this building.
Bu haritaya göre eğer nehri bir mil kadar geçersek bizi binanın arkasına götürecek bir drenaj borusuna gidebiliriz.
I wanted to be a meteorologist, but you told me my body would look womanly against the weather map.
Meteoroloji uzmanı olmak istemiştim ama sen bana haritanın önünde kadın gibi görüneceğimi söyledin.
I can't map earlier than a few minutes before she took it.
Uyuşturucuyu almadan birkaç dakika öncesine gönderebilirim sadece.
Omaha is just a place on the map.
Omaha haritada sadece bir yer.
Map all the robberies and break-ins committed by the Animilitia.
Hayvan OrdusU'nun tüm hırsızlıklarını ve girdikleri her yeri haritalandır.
Bring up the map with the previous 11 crimes.
Önceki 11 suçun haritasını göster.
Our progress will be tracked in real time - on a 3-D map of the human body...
Hareketlerimiz, insan vücudunun üç boyutlu haritasında gerçek zamanlı olarak...
The footprints, however, they can last for hours, even in this wind, and they could be a road map right to them.
Oysaki ayak izleri saatlerce bozulmadan kalabilir, bu rüzgârda bile ve bizi onlara ulaştıracak bir yol haritası görevi görebilirler.
Show me a topo map!
- Topoğrafik haritayı göster bana!
Your friends took the map.
Arkadaşların haritayı almıştı.
You're here because... Because the Eye of Zarathustra is allegedly a map to the Staff of Zarathustra.
Çünkü söylentilere göre Zerdüşt'ün Gözü, Zerdüşt'ün Asâsı'na götürüyor.
- No! Stone, I need a ley line map, North America.
Stone, Güney Amerika'nın ley hattı haritası gerek, büyük olsun.
The pep rally... it's being held in the gym. It's one of the spots on the map.
Maç partisi şu an okulun spor salonunda yapılıyor, yarığı oluşturan noktalardan biri o.
More appropriate for battle analysis, it'll run millions of simulations of what could happen, predict the future with 99 % accuracy within a single second, or this test will map a 3-D space and use it to model quantum teleportation.
Bu sistem savaş analizi için daha uygun. Bir sonraki hareketin ne olacağının milyonlarca simülasyonunu yapabiliyor. Geleceği bir saniyede yüzde doksan dokuz doğruluk oranıyla tahmin ediyor.
We're looking for a coolant system. Those moving lines... it looks like a road map to what's hot in the building.
Bu hareket eden çizgiler binadaki sıcak yerleri belirten bir yol haritası gibi.
A map of the Kanyon Mall.
... Kanyon'un krokisi.
And then she fell off the map.
Sonra da ortadan kayboldu.
Samaritan is surely coming for you. Stick to the shadow map.
Gölge haritadan ayrılmayın.
I'm rolling the map back to Saturday between 12 : 15 and 12 : 30 P.M. When Scott said the car dropped them off.
Haritayı, Scott'ın arabadan indiklerini söylediği zaman olan cumartesi 12.15-12.30'a sarıyorum.
This is where we're finally gonna put Catholicism on the map.
Nihayet Katoliklik aşılayabileceğimiz bir yerimiz oldu.
Vitals are all over the map, and she's still losing a boatload of blood.
Hayati değerleri değişken. Hala kan kaybediyor.
It butts up against the highway. We hitch a ride back into town. I saw it all on the map.
O yol otobana çıkıyor, otostop çekip, kasabaya döneriz.
I had a pre-op map to help identify my landmarks.
Yönümü belirleyebilmek için ameliyattan önce bir harita oluşturmuştum.
I'm gonna have to use the ultrasound to map out the shift and then morph it back into the pre-op plan.
Değişiklikleri belirleyebilmek için ultrason kullanacağım. Sonra durumumuzu önceki plana uyarlayabiliriz.
Off the map!
Buradan gideceğiz.
So, e-even though there's only one exit on the map...
Ama haritada tek bir çıkış görünüyor.