Marry him traducir turco
2,599 traducción paralela
He asked my mom to marry him, and she said no.
Anneme evlenme teklifi etmiş, annem de "Hayır" demiş.
If you want a man to take your crap, you have to marry him first.
Bir adamın çöpünü atmasını istiyorsan önce onunla evlenmelisin.
He's gonna ask me to marry him.
Bana evlenme teklif edecek.
Vikram proposed to me.. .. to marry him..
Vikram bana evlilik teklif etti.
Why did you marry him then?
O zaman onunla neden evlendin?
Malcolm Locksley is forcing Mother to marry him.
Malcolm Locksley annemi onunla evlenmesi için zorluyor.
- Well, I figured out why you're gonna marry him.
Neden onunla evleneceğini çözdüm sanırım.
I'd marry him in a second.
Kesinlikle çok yakışıklı. Onunla anında evlenirdim.
Would it be a sin if a man paid a woman to marry him?
Bir erkeğin kendisiyle evlenmesi için bir kadına para vermesi günah mı?
You don't have to marry him, liz.
Onunla evlenmek zorunda değilsin, Liz.
Well, Ford has asked me to marry him.
Ford bana evlenme teklif etti.
You can't marry him. You're totally
Onunla evlenemezsin Caroline!
Why did you marry him?
Neden onunla evlendin?
You give a guy good sex and a hot meal and now he's asking you to marry him.
İyi seks ve güzel yemek verdiğin erkek senle evlenmek istiyor
- You know, Nate asked me to marry him.
Nate bana evlilik teklif etti
Then marry him, and hold on to that feeling for the rest of your life. - Hold on to it hard.
O halde evlen onunla ve hayatın boyunca duygularını ona ver
Craig asked me to marry him and I said yes.
Craig bana evlenme teklifi etti ve kabul etim.
I was being friendly. And six months later, he asked me to marry him.
Arkadaşça davranıyordum ve altı ay sonra, bana evlenme teklif etti.
When your niece started describing her relationshipâ € And six months later, he asked me to marry him.
Yeğeniniz ilişkisini anlatmaya başladığında ve altı ay sonra, bana evlenme teklif etti.
And six months later, he asked me to marry him.
Ve altı ay sonra bana evlenme teklif etti.
Marty finally asked me to marry him
Marty nihayet bana evlenme teklif etti.
Well, I was pregnant when Dustin asked me to marry him, so...
Şey, Dustin bana evlenme teklif ettiğinde hamileydim, o yüzden...
And I'm going to marry him.
Ve onunla evlenmeliyim.
Hotel balcony. He asked me to marry him.
- Otel balkonunda, bana evlenme teklif etmişti.
Fucking hell! If you love Brian's old cock so much, why don't you marry him?
Madem Brian'ın sarkmış aletini bu kadar çok seviyorsun, neden onunla evlenmiyorsun?
Why would you do something- - mike has asked me to marry him.
Neden böyle bir şey yap.. Mike bana evlenme teklif etti.
Fine, I'll marry him.
Peki, onunla evlenirim.
I'm going to marry him when I'm bigger.
Evet, ileride doktor prensle evleneceğim.
Marry him.
Ne var? Evlen onunla
You know they will. They want you to marry him.
Seninle evlenmesini bekliyorlar
- Go ahead and marry him.
Hadi onunla evlen
I kind of did marry him.
Evlendim gibi bir şey.
I'm going to marry him.
Onunla evleneceğim.
Offer to marry him! They found the landing site!
Ona evlenme teklif et.
If you have argued with Gabriel, go to him and make it up to him and love him and... marry him.
Eğer Gabriel'le tartıştıysan, git ona barış onunla, sev onu ve evlen onunla.
You know Ken, um, asked me to marry him.
Ken'in bana evlenme teklif ettiğini biliyorsun.
Do you want to marry him? You're the first person who's asked me that.
Onunla evlenmek istiyor musun?
Then why did you marry him?
O zaman niye onunla evlendin?
Esteban asked me to marry him.
Esteban evlenme teklifi etti.
Um... when Mike asked me to marry him... again, it was one of the happiest days of my life.
Mike bana evlenme teklif ettiğinde..... yeniden.. .. hayatımın en mutlu günlerinden biri oldu.
I'm gonna marry him.
Onunla evleneceğim.
The baby was to be taken to a safe place until the parents could marry and reclaim him.
Bebek, ailesi evlenip onu açıklayana kadar güvenli bir yere götürüldü.
Marry, none so rank as may dishonour him, take heed of that, but, sir, such wanton, wild and usual slips as are companions noted and most known to youth and liberty.
Pek ağıra kaçmadan tabii, şerefini koruyarak. Haylazlık, taşkınlık gibi şeyler olsun ; Başıboş kalan gençlerin kapıldığı olağan serserilikler.
Just because a girl refused to marry him... But how are we responsible for it?
Eğer kardeşini bu kadar çok sevseydin, ölümüne çok üzülseydin senin de intihar etmen gerekirdi.
I want to marry him.
Onunla evlenmek istiyorum.
After a long time of being together, are you willing to marry, your better half, to be with him forever till death do you part?
Beraber geçirdiğiniz uzun zamandan sonra onunla ölüm sizi ayırana dek birlikte olmak üzere evlenmeyi kabul ediyor musun?
It could be a perfectly normal thing, like the government forced him to leave town, change his identity, marry a hot blonde.
Son derece normal bir şey olabilir, örneğin kasabayı terk etmesi için devlet zorlamıştır, kimliğini değiştirip, ateşli bir sarışında evlenmiştir.
So what made him decide to marry Georgia Gilbert over all those women?
Yani, onca kadın arasında Georgia Gilbert ile evlenmek istemesini sebebi neydi?
I do not think I'm too young him to marry me, right?
Sence evlenmek için çok genç değilim, değil mi?
Ariadne secretly visits Theseus in his holding cell and offers him her clue on one condition - he must marry her... if he survives.
Ariadne gizlice Theseus'u hücresinde ziyaret eder ve bir şartla çıkış yolunu teklif eder hayatta kalırsa kendisiyle evlenmesini ister.
He's promised to marry her if he escapes the Minotaur alive and she intends to hold him to it.
Minotaur'dan canlı kurtulmayı başarırsa onunla evlenmeye söz vermiştir, Ariadne de sözünü tutmasını beklemektedir.