English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / Maybe i didn't

Maybe i didn't traducir turco

1,329 traducción paralela
If I told you something you know, that maybe you didn't want to know even you'd trust me, right?
Sana birşey söylesem bilirsin, bilmeyi istemediğin birşey dahi olsa.. ... bana güvenirdin öyle değil mi?
And maybe I didn't try hard enough.
- Belki de yeterince uğraşmadım.
Because I'm beginning to think that maybe he didn't have anything to do with this.
Ben düşünmeye başlıyorum Çünkü Belki bu ilgisi şey yoktu ki.
Maybe I didn't have such a half-bad idea after all.
Belki de fikrim o kadar kötü değildi.
Well, maybe I just didn't always hear you.
Belki ben de seni daha sık dinlemeliydim.
So maybe it didn't make any sense, but I didn't like the idea of Mason using my dog for some evil scheme to bag women.
"Tamam belki böyle olmamıştır..." "... ama Mason'ın kızları yatağa atmak için... " "... benim köpeğimi kullanması fikrini bile sevmemiştim. "
Maybe I didn't tell you everything I was thinking.
Belki sana düşündüğüm her şeyi söylemedim.
I think the fact that I didn't do it means that maybe something isn't working.
Teklif etmemem bazı şeylerin düzgün olmadığını gösteriyor sanırım.
Maybe I didn't do enough to reach him.
Belki de yeteri kadar yakınlaşamadım.
- I didn't think so. Maybe we're getting soft in our old age.
Belki de yaşlandıkça yumuşuyoruz.
Maybe she's angry because I didn't keep in touch after I left, but we weren't that good of friends.
Belki de buradan ayrıldıktan sonra onunla görüşmediğim için kızgındır.
Maybe he saw the glow. Mom. Okay, first of all, I'm sorry I didn't tell you sooner.
Bunu sana daha önce söylemediğim için üzgünüm.
Maybe I did and maybe I didn't.
Belki yaptım, belki de yapmadım.
I mean, maybe he didn't say it because he just wasn't ready.
Belki de hazır olmadığı için söylememiştir.
Maybe I screwed her up, maybe I didn't.
Belki çuvalladım. Belki çuvallamadım.
- Maybe I didn't make myself clear.
- Belki iyi belirtemedim.
Maybe I should talk to him, you know, face to face... convince him that I didn't do this.
Belki onunla, bilirsin, yüz yüze konuşmalıyım bunu benim yapmadığıma ikna etmek için.
Okay, maybe I didn't explain it correctly. You explained it fine.
- Galiba iyi anlatamadım.
Maybe I didn't hear.
Belki de duymadım.
IT DIDN'T SCARE ME AS MUCH AS I THOUGHT IT MIGHT, THOUGH. MAYBE BECAUSE I KNEW I COULD REPAIR THE DAMAGE,
Ama beklediğim kadar korkutmadı beni.
MAYBE HE SAW THAT I DIDN'T JUDGE HIM.
Emin değilim.
And for a long time I thought he didn't have a good reply to that and more recently I've been thinking, maybe I should hurt a few more people's feelings.
Uzunca bir süre onun iyi bir mazeretinin olamdığını düşündüm. Ama son günlerde düşünüyorum da, belki de birkaç insanın duygularını incitmeliyiz.
But I guess I didn't realize or maybe I just didn't notice, how much Julia was struggling to find herself here.
Ama yakında şunu fark edecektim. Julia, bütün bunlara rağmen kendini bulabilmek için büyük bir mücadeleye başlayacaktı.
Maybe you remember something you thought I said I was gonna do, but didn't say I was gonna do it,'cause I cold-blood do everything I say I'm gonna do.
Belki yapacağım dediğim bir şeyi hatırlıyorsun. Çünkü ben yapacağım dediğim her şeyi yaparım.
Maybe I didn't hear him.
Onu duymamış olabilirim.
I mean. maybe he didn't wanna wake up the kids.
Belki çocukları uyandırmak istememiştir.
Maybe they didn't tell you, but I've been reassigned.
Sana söylememiş olabilirler fakat yerimi değiştirdiler.
Maybe if I didn't answer the phone, she'll come back
Belki telefonu açmasam geri gelecek, sanki.
And I wasn't 100 % sure of what we were doing... or even if I didn't agree, maybe.
Ve ne yaptığımızdan yüzde yüz emin değildim ya da belki de neden kabul etmediğimden.
Maybe I made a mistake and didn't realise it?
Belki de bir hata yaptım ve fark etmedim?
True, I didn't want to be like them but maybe I wished too hard because now I'm not like anyone.
Doğru, onlar gibi olmayı istemedim, zor olanı istedim ama bu sefer de hiç kimseye benzemiyorum.
- Maybe I didn't make myself clear enough :
- Belki kendimi tam olarak ifade edemedim :
Maybe I was a bit... Really, I was, but I didn't mean to...
Biraz kaba davranmış olabilirim ama böyle olsun istememiştim.
I'm sorry, maybe I didn't understand you correctly.
Üzgünüm. Belki de seni tam olarak anlayamadım
Maybe a tax audit but I didn't think I'd merit an invitation into the belly of the beast.
Ama şeytanın makamına davet edilmeyi hak ettiğimi düşünmemiştim.
Maybe you're right. Maybe I didn't say it.
Belki de haklısın, söylemedim.
Yeah, maybe he didn't die, I mean, maybe he was just going back...
Evet, belki de ölmedi, yani, belki de sadece geri gidiyordu...
Maybe you didn't try to strangle him, but something else happened, and you were involved, and I am gonna get to the bottom of this.
Belki onu boğazlamaya çalışmadın ama başka birşeyler olmuşsa, ve sen bunun içindeysen öğrenene kadar peşini bırakmayacağım.
Maybe he sees me borrowing his life So I didn't have to live my own.
Kendi hayatımı yaşamaktan acizim diye onunkini yaşadığımı görüyordur belki.
Maybe I just imagined an entire relationship with this man that didn't exist.
Belki de var olmayan biriyle bir ilişki yaşadığımı hayal ettim.
So you didn't think I was gonna be here... so therefore it makes it safe to come'cause maybe I wouldn't find out about it.
Yani burada olacağımı düşünmediğin için nasıl olsa öğrenmem falan diye gelmenin zararı yoktu.
Maybe you want Alice to be your Lamaze partner too, and in fact, you know, really I'm surprised you didn't invite her to come with us for the ultra-sound.
Belki de Alice'in de senin diğer partnerin olmasını istiyordun. ve biliyor musun, onu ultrasona çağırmadığına da çok ama çok şaşırdım.
I know you would never mislead me... but maybe they didn't tell you everything, things they didn't want you to know.
Biliyorum beni şaşırtmaya çalışmazsın... ama belki, sana herşeyi anlatmamışlardır, bilmeni istemedikleri şeyleri.
Maybe because I didn't want you to know.
Belki de bilmeni istemediğimdendir.
Maybe I decided I didn't want that job because I'd miss working with patients, but didn't tell you because you were excited about the extra money, so I used your diabetes as an excuse. I don't know.
Belki de bu işi kabul etmeme sebebim, hastalarla çalışmayı özleyeceğimi düşünmemdi, ama sana söyleyemedim, çünkü ekstra para konusunda o kadar heyecanlıydın ki, ben de senin şeker hastalığını bahane olarak kullandım.
Maybe if I didn't try so hard.
Belki bu kadar çok çaba harcamasam.
Maybe you didn't realize this, but I'm a little fucking busy right now, I'm in the middle of my fucking show.
Sergimdeyim.
Maybe you're right... but if you and I are going to be friends... I didn't want you to find out from somebody else.
Belki de haklısın ama ikimiz arkadaş olacaksak başkasından öğrenmeni istemedim.
I said I didn't wanna go back to the job site and maybe I should go home until this thing with Vito blows over.
İşe dönmek istemediğimi ve bu Vito meselesi bitene kadar belki eve gitmemin iyi olabileceğini söyledim.
Maybe I just didn't recognize her.
Belki onu tanımamışımdır.
Maybe I should've told you sooner... but I didn't want to confuse you even more.
Belki daha önce söylemeliydim... -... ama kafanın karışmasını istemedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]