Mercedes traducir turco
2,155 traducción paralela
A back Mercedes CL 500.
Siyah Mercedes CL 500.
What level's that Merc heading for?
- Mercedes hangi kata yöneldi?
It's Craig from Reinhold Mercedes!
Ben Reinhold Mercedes'ten Craig.
You shot my Mercedes?
Mercedes'imi sen mi vurdun.
Buy yourself a Mercedes.
Git kendine bir Mercedes satın al.
That's why he needs this Mercedes.
O yüzden bu Mercedes'e ihtiyacı var.
"l guess we wouldn't want to break any rules," he said, drinking his beer as he drove the stolen Mercedes ridiculously over the speed limit, and, look, no hands!
"Sanırım, hiçbir kural ihlâli yapmak istemeyiz." demişti birasını içerek, çalıntı bir Mercedes'le hız limitini aptalca aşarken. Bak, dokunmadan gidiyor.
I can't wait to get my Mercedes back.
Mercedes'imi geri almak için sabırsızlanıyorum.
And you don't drive a Mercedes-Benz.
- Mercedes-Benz'in de yok. - Kullanmışlığım var ama.
A Mercedes 234D found by the highway.
Otoyol kenarında bir Mercedes 234D bulunmuş.
The four-bedroom, five-bath house with the pool and the tennis court, and the Mercedes S-Class!
Havuzu ve tenis kortu olan dört yatak odalı, beş banyolu evime ve Mercedes S-Class'ime!
Until those idiots with Mercedes BMW is changing for now.
Bu aptallar Mercedes ile BMW'yi değiştirene kadar..
The Messerschmitt KR200, the Citroün 2CV prototype, the Mercedes Smart Car- - three cars off the top of my head that are narrow enough to fit up those stairs.
Messerschmitt KR200, Citroen 2CV protatipi ve Mercedes Smart. O merdivenlerden geçebilecek kadar dar üç araç.
Mercedes, of course, for the chief and a ZAZ for the rest, two cars.
Mercedes, tabi ki büyük patron içindir ve de ZAZ maiyeti için.
- We got a Mercedes.
- Mercedes'imiz de var.
It's in a Mercedes.
Bir Mercedes'in içinde.
owns mansions.. he owns four Mercedes cars of the kind that you chauffeur, dad!
.. köşkler..... arabalar satın alır ancak.
There was a german at the Mercedes dealership today... and he asked me some very odd questions...
Mercedes'e binmiş Alman bir adam geldi. Bir takım tuhaf sorular sordu.
A Mercedes, a BMW?
Mercedes, BMW?
A Mercedes?
Mercedes mi?
If anyone can tell the boss... the 1984 amendment of the Builders Act, 15A... then he will gift that person... his very own Mercedes.
İçinizden, 1984 yılında yapılan imar kanunu değişikliğini bilen olursa patron ona kendi Mercedes'ini hediye edecektir.
Mercedes-Benz, 500K Roadster. 1934 make.
Mercedes-Benz 500K Roadster. 1934 yapımı.
Those putos are late with my Mercedes, homes.
O sikik herifler Mercedes'imi geciktirdiler, kardeşim.
Once that Mercedes is delivered to me and I get that dead motherfucker's supply chain and bank accounts we gonna expand our drug trade out of Brooklyn.
O Mercedes bana ulaştığında ve o ölü piçkurusunun ödenek zinciriyle banka hesapları elime geçtiğinde uyuşturucu pazarımızı Brooklyn'in dışına genişleteceğiz.
And when they came out the Mercedes was stolen.
Dışarı çıktıklarındaysa Mercedes'in çalındığını görmüşler.
The contents of the Mercedes are very, very important to me.
Mercedes'in içindekiler benim için çok, çok önemli.
We need to know about the Mercedes that was stolen a couple of nights ago in the back of the mini-mart.
Birkaç gün önce benzinliğin arkasından çalınan Mercedes ile ilgili bilgi istiyoruz!
- Tell us about the stolen Mercedes Benz.
- Çalınan Mercedes Benz'i anlat!
- Tell me about the Mercedes.
- Mercedes'i anlat.
You lose the Mercedes.
Mercedes'i kaybetmişsin!
One can't Leave a Mercedes unwatched around these parts.
Bu mahalleye Mercedes'le gelinmez.
- Mercedes S?
- Mercedes S mi?
A Mercedes!
Bir Mercedes!
'And he was tougher than a Mercedes truck.'
'Ve daha sert oldu Mercedes kamyon.'
One of them was a damn Mercedes
Onlardan biri lanet olası bir Mercedes idi.
You had such potential. Hey pal, did you happen to notice that the car on the hook back there is a $ 250,000 Mercedes?
Dostum, arkada taşıdığın arabanın 250.000 dolarlık bir Mercedes olduğunu fark ettin mi?
You got a black Benz too.
Senin de siyah Mercedes'in var.
- Feeling good, Mercedes.
- Kendimi harika hissediyorum Mercedes?
- [Mercedes] Look, girl, don't ask me.
- Pardon Quinn. - Bana hiç sorma kızım.
I would like to honor her contributions by tackling... a multimedia project with Mercedes.
Bir multi-medya projesi ile onun katkılarını onurlandırmak istiyorum... -... Mercedes ile.
Future center square Kurt Hummel there... and his brassy hag Mercedes just tore that Madonna song... - a new one. - Wait.
Yeni orta saha elemanları Kurt Hummel ve gür sesli ucube Mercedes bu Madonna şarkısına yeni bir çehre kazandırdılar.
Mr. Schue, Mercedes and I talked it over, and we love being in Glee... but being in the Cheerios will give us more opportunities to shine.
Bay Shue, Mercedes ile bu konuyu konuştuk. Glee'yi çok seviyoruz ama Cheerios'lara katılmak bize daha çok parlama fırsatı verecek.
- # It's like a dream to me # - # # [Mercedes Vocalizing]
* Rüya gibi geliyor bana *
Also, Sue convinced Kurt and Mercedes that they should join the Cheerios... which Will was none too happy about.
Sue, Kurt ve Mercedes'i, Cheerios'lara katılmaya ikna etti. Will buna pek memnun olmadı.
Mercedes, your vocal cords have had more fantastic runs than a Kenyan track team... but that look simply will not do.
Mercedes, vokal tellerinin Kenya atletizm takımından daha muhteşem başarıları var. Ama bu görüntün kabul edilemez.
Mercedes, you shouldn't feel embarrassed about your body.
- Mercedes, vücudundan utanmamalısın.
Look, Mercedes, now that we're cheerleaders, we're finally part of the in crowd.
Bak Mercedes, şimdi amigo olduğumuza göre, artık bizde "in" ler arasına girdik.
Well, look at that, Mercedes.
Şuna bak Mercedes.
A Mercedes.
Bir mersedes.
Mercedes is black. I'm gay.
Mercedes zenci, ben geyim.
- Mercedes.
Mercedes...