Micro traducir turco
907 traducción paralela
We're finding micro-organisms not only living in these hot springs but flourishing.
Bu sıcak pınarlarda bulduğumuz mikro-organizmalar Sadece yaşamıyorlar aynı zamanda gelişiyorlar da.
Topped with, uh, grilled octopus and slow-roasted cherry tomatoes, perfectly finished with micro bronzed fennel.
Tepesinde kızarmış ahtapot ve az kavrulmuş kiraz domatesi. Az yanmış rezeneyle de mükemmelce tamamlanmış.
This is the micro-drone built by The Blessed.
Bu Kutsallar tarafından yapılmış bir mikro-drone.
A micro-drone?
Mikro-drone mu?
If we submit that insectlike micro-drone as evidence, we should be able to tell the world about what The Blessed are up to.
Bu böceğe benzer mikro-drone'u delil olarak öne sürersek, dünyaya Kutsalların ne yapmaya çalıştığını anlatabiliriz.
It's a cloud of micro-drones.
Hayır. Bu bir mikro-drone bulutu.
Meaning the micro-drones are automatically released.
Yani mikro-dronelar otomatik olarak salınıyor.
There was just a course change. By my calculations, in another 15 minutes, the atmospheric reentry vehicles with the micro-drones will arrive at the drop point.
Hesaplarıma göre 15 dakika sonra, içinde mikro-dronelar da olan atmosfere giriş araçları bırakma noktasına varacak.
[Joe] So then the micro-drones are inside these things?
O zaman mikro-dronelar bunların içinde mi? Eğer onlar bırakılırsa, insanlık sonuçlarına katlanacak. Evet.
I've put the micro-drone drop via the reentry capsules on hold as well.
Atmosfere giriş kapsülleriyle mikro-drone salınımını da beklemeye aldım.
It'll also set the micro-drones operation back in motion.
Mikro-drone operasyonunu da tekrar işleme alacak.
Along with its deadly cargo of micro-drones, he has steered the station away from its Earth orbit.
Mikro-dronelardan oluşan ölümcül yüke sahip istasyonu Dünya yörüngesinden çıkardı.
[Dr. Gilmore] About that object Lucy brought us, the results of my analysis suggest it's an ultrahigh performance insectoid micro-drone.
Lucy'nin bize getirdiği objeye gelirsek... Analizlerime göre, bu, yüksek performanslı bir sinek mikro drone.
A micro-drone?
Mikro drone mu?
Now, that insectoid micro-drone, what is it you're planning to do with it?
Sinek mikro drone'a gelirsek... Onunla ne yapmayı düşünüyorsunuz?
The micro-drones are all going to be released - from that station.
Mikro-droneların hepsi o istasyondan salınacak.
Once the station is replenished, it will change course and begin dropping atmospheric reentry capsules loaded with micro-drones toward the Earth below.
İkmal tamamlandığında istasyonun yönü değişecek ve atmosfere giriş kapsülleri bırakılacak. İçlerinde Dünya'ya giden mikro-dronelar olacak.
After being dropped, multiple reentry vehicles will separate from the capsules while passing through the atmosphere, and upon reaching the stratosphere, the reentry vehicles will subsequently release the micro-drones.
Bırakıldıktan sonra, çoklu atmosfere giriş araçları kapsüllerden ayrılacak. Atmosferden geçerken ve stratosfere ulaşmadan önce atmosfere giriş araçları mikro-droneları bırakacak.
The virus being carried by the micro-drones will be released on the humans below.
Mikro-dronelar tarafından taşınan virüs aşağıdaki insanların üzerine salınacak.
Once the station is destroyed, the micro-drones will scatter through its orbit along with the other debris.
İstasyon yok edildikten sonra diğer kalıntılarla birlikte mikro-dronelar da istasyon yörüngesine dağılır.
By measuring the grains and the direction of the ice crystals, by readings on a micro altimeter, by checking our gravity meter to tell us what the rock floor is like, we can calculate the rate of flow rather precisely.
Tanecikleri ve buz kristallerinin yönünü ölçmek, bir mikro yükseklik ölçerle okumalar yapmak, kaya yatağının neye benzediğini bize anlatması için çekim ölçüm aletimizi gözlemek suretiyle akış oranını neredeyse kusursuz olarak hesaplayabiliriz.
The most valuable things - cassettes, chart recorders and micro preparations - are for you.
Değerli şeyler, kasetler, grafik kaydediciler ve sizin için mikro hazırlıklar.
We always hoped to find a way of modifying it and making it again irresistible, so instead of destroying it we removed the five key micro-circuits.
Biz hep onu değiştirmenin bir yolunu bulmayı ve onu yeniden karşı konulmaz yapmayı umut ettik. Yani onu yok etmek yerine, beş tane mikro-devre anahtar çıkardık.
The keys are very simple but the micro-circuits inside are very complicated.
Anahtarlar çok basit ancak içlerindeki mikro-devreler epey karmaşık.
You know the purpose of the micro-key?
Mikro anahtarın amacını biliyor musunuz?
It would make my report complete if you would tell me how you got rid of the micro-key.
Mikro anahtarı nasıl yok ettiğinizi söylerseniz, raporumu tamamlayacağım.
I had met him and arranged to take the micro-key.
Onunla buluşup mikro anahtarı almak için anlaştık.
It is absolutely certain that the micro-key isn't in here.
Mikro anahtarın burada olmadığına kesinlikle eminim.
The micro-key.
Mikro anahtar.
Tell me, why would anyone want to steal the micro-key?
Kim, neden bir mikro anahtarı çalmak ister?
This, My Lords, is the reproduction of the stolen micro-key.
Bu lortlarım çalıntı mikro anahtarın bir kopyası.
And so you see, my Lords, when Sabetha was showing the court the micro-key, it wasn't, in actual fact, the one that was stolen from the vault.
Görüyorsunuz, Lortlarım Sabetha'nın mahkemeye sunduğu mikro anahtar sizin kasanızdan çalınan anahtar değildi.
You say you have three of the micro-keys in your possession.
Üç adet mikro anahtarınız olduğunu mu söylüyorsunuz?
Bearing in mind that the accused came here with the expressed purpose of recovering the micro-key and remembering the evidence against him, his guilt becomes even more obvious.
Sanığın buraya mikro anahtarı alma amacıyla geldiği ve aleyhine olan kanıtlar düşünüldüğünde işlediği suç biraz daha açığa çıkmıştır.
To think this boy's spent practically his whole life alone on that planet, everyone killed, just a few micro-tapes to learn from.
Herkesin öldüğü bir gezegende tek başına...
In the ink cylinder-micro.
Mürekkep tüpünün içinde.
- Micro-reduction satisfactory?
- Mikro indirgeme geçerliliği?
- Got the micro, sir?
- Mikro-kayıt devreye girsin mi, efendim?
You'll need micro-gears and some form of pulley that does what a muscle does.
Kas gibi çalışan mikro dişliler ve kasnaklar gerekecek.
'We are sort of the outcasts of our own micro-society.'
'Kendi mikro-toplumumuzun serserileri gibiydik.'
Use only one micro-scanner.
Sadece mikro tarayıcı kullan. Saat ücreti mi alıyorsun?
Let's have the other micro-scanner.
Diğer mikro tarayıcıya bakalım.
We can get 1500 light magnification in micro-chemistry.
Mikro kimya laboratuvarında, 1500 oranında büyütme yapabiliriz. Kayayı oraya göndereceğim.
It's in micro-chemistry.
Mikro kimya bölümünde.
In the water you drink and use, live harmful micro-organisms.
- Şu içtiğimiz kullandığımız sular var ya, her türlü hastalığın mikrobu bulunur.
Micro canon.
Mikrofonu uzat.
I had to develop instruments which could accomplish the operation and a whole micro-injection system.
Bu işlemi başarmak için bazı aletler geliştirdim. Tam donanımlı bir mikro-enjeksiyon sistemi.
Micro-infarcts, staph loci gross hemorrhagic areas, congenital defects....
Mikro enfarktüsler, staf yerler bitik hemoracik bölgeler, doğuştan kusurlar...
Micro changes in air density.
Hava yoğunluğundaki küçük değişiklikleri.
Micro changes in air density, my ass.
Hava yoğunluğunda küçük hareketlermiş.
I teach micro analytic chemistry at Kyoto University.
Kyoto Üniversitesi'nde mikroanalitik kimya dersi veriyorum.