Mr stone traducir turco
387 traducción paralela
Dear Mr. Stone :
Sevgili Bay Stone.
Miss Manion, this is my assistant, Mr. Stone.
Bayan Manion, Bu benim yardımcım, Bay Stone.
Your Honor, at 8 : 13 on Tuesday night of last week... observed by two reliable witnesses and myself... Mr. Stone bought a ticket to the Plaza Theater from Miss Manion.
Sayın Yargıç, geçen hafta salı akşamı 8 : 13'te Bay Stone'un Bayan Manion'dan Plaza Sineması'na bilet satın aldığını ben ve iki güvenilir tanık gördük.
Mr. Lagana wants Vince Stone.
Bay Lagana Vince Stone ile görüşmek istiyor.
I'm sorry, Mr. Stone.
Affedersiniz Bay Stone.
- Did Mr. Stone send you?
- Sizi Bay Stone mu yolladı?
I'd better call Mr. Stone and have him pick you up.
Bay Stone'u arayıp sizi almasını söyleyeceğim.
The point is, Mr Edwards is going to leave no stone unturned to develop your talent and make you happy
Bay Edwards yeteneğinizi geliştirmek ve sizi mutlu etmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacak.
Laura, this is Mr. Stone, Dr. Elkins and Mr. Brodsky.
Laura, bunlar Bay Stone, Dr. Elkins ve Bay Brodsky.
Oh, hello, Mr. Stone.
Oh, merhaba, Bay Stone.
" In simple language, Mr. Secretary, I am up against a stone wall.
" Basitçe söylenirse, Sayın Bakan, taş bir duvara karşı duruyorum.
Sold to Mr. Stone, second row. $ 450.
İkinci sıradaki Bay Stone'a, 450 dolara sattım.
I'm sorry to have kept you waiting, Mr. stone.
Beklettiğim için özür dilerim, Bay Stone.
What about you, Mr. Stone?
Ya siz, Bay Stone?
I have had Mr Henks cut and polish a small gem from the mother stone.
Bay Henks emrim ile ana taştan küçük parçaları kesip parlatarak küçük bir mücevher yarattı.
Your third shot was not a blank, as you had supposed, but a live bullet that killed Mr. Tindle stone dead, spattering blood on the bannisters in the process!
İddia ettiğiniz gibi, ateşlediğiniz üçüncü kovan boş değildi kanını olay sırasında korkuluklara sıçratan, Bay Tindle'i tırabzanda yere seren gerçek bir mermiydi.
Uh there's a Mr. Stone, a friend of mine.
Bir dostum ve ben, Bay Stone.
Right, I'll take them off your hands now, Mr. Stone.
Arkadaşları ben alayım Bay Stone.
Oh, I think Mr. Stone and I can fight them off together for a few minutes.
Oh, sanırım Bay Stone ve ben birlikte onları bir kaç dakika için uzak tutabiliriz.
Mr. Stone, your campaign manager, he's dead.
Bay Stone, sizin kampanya yöneticiniz, öldü.
That the killer was waiting outside the hotel, saw Mr. Stone drive out, when there was no security men around, took advantage of that opportunity, to follow him out to your beach house.
Katil otelin dışında bekliyordu, Bay Stone'un arabayla çıktığını gördü, o sırada ortalıkta güvenlikten kimse yoktu, bu fırsattan yararlandı, onu sahil evinize kadar takip etti.
And, uh, I just don't see how the murderer had enough light to see Mr. Stone in the dark, in order to shoot him.
Ve, eh, hiç anlamıyorum, katil Bay Stone'u karanlıkta görüp vuracak kadar aydınlığa nasıl sahip oldu?
This is Mr. Stone in your car, sir.
Bu Bay Stone arabanızda, efendim.
So that the spot where Mr. Stone was shot would still be in the dark.
Böylece Bay Stone'un vurulduğu nokta yine karanlıkta kalacak.
You see, sir, if the murderer didn't follow Mr. Stone out, then how would he know that the security men wouldn't have been there?
Görüyorsunuz ya, efendim, eğer katil Bay Stone'u oraya kadar izlemediyse, o zaman güvenlik görevlilerinin orada olmayacağını nasıl bilirdi?
Maybe the murderer actually wanted to kill Mr. Stone- -
Belki de katil aslında Bay Stone'u öldürmek istiyordu...
Mr. Stone died, according to his watch, at 9 : 20.
Bay Stone, saatine göre, 21 : 20'de öldü.
I'm investigating Mr. Stone's murder.
Bay Stone'nun öldürülmesini araştırıyorum.
Could Mr. Stone have made those arrangements?
Bay Stone yapmış olabilir mi?
The fact that Mr. Stone never knew anything about a party.
Bay Stone'un bir parti verileceğinden hiç haberi olmadığını.
Mr. Stone didn't know there was a party?
Bay Stone parti verileceğini bilmiyor muydu?
Mr. Stone was very efficient.
Bay Stone çok becerikli biriymiş.
Mr. Stone was rather crude, rather aggressive.
Bay Stone oldukça kabaydı, oldukça saldırgan.
You knew Mr. Stone very well?
Bay Stone'u iyi tanıyor muydun?
But the one that you gave to Mr. Stone was only ruined four days ago when he got shot.
Fakat Bay Stone'a verdiğin ceket sadece dört gün önce vurulduğunda harap oldu.
Mr. Stone's broken watch fixed the time of death at 9 : 20.
Bay Stone'un saati ölüm zamanını 21 : 20 olarak belirliyordu.
How long did you know Mr. Stone?
Ne kadardır Bay Stone'u tanıyordunuz?
Mr. Simon, the broker who was recommended to us is an active fellow, and says he has left no stone unturned to help you.
- İzninizle. Bize önerdikleri Noter Simon sizin için elinden geleni yaptığını söylüyor.
Mr. Lei... ln the small house on Bamboo Island you remember... there's a pair of stone deer?
Bay Lei... Bambu adasında ki evde, bir çift geyik... heykeli vardı, hatırladınız mı?
The stone came from the goose, the goose came from Mr. Henry Baker, the gentleman with the shabby hat and all the other characteristics.
Taş kazdan geldi, kaz da eski püskü bir şapkayı ve bütün bu özellikleri taşıyan Bay Henry Baker'dan geldi.
I did what she said, Mr. Holmes, and I carried the bird to my pal, we got a knife, and we opened it up, my heart turned to water, there was no sign of the stone, and I knew some terrible mistake must have occurred.
Onun söylediğini yaptım Bay Holmes ve bir arkadaşıma götürdüm, bir bıçak aldık ve onu açtık, o anda kalbim durdu, taştan hiç iz yoktu, ve çok korkunç bir hata yapmış olduğumu anladım.
Mr. Stone?
Bay Stone?
Michael Knight is a trusted employee of this Foundation, Mr. Stone.
Michael Knight bu Vakfın güvenilir bir elemanıdır, Bay Stone.
An attempt was made on Katherine's life today, Mr. Stone.
Bugün Katherine'i öldürmek için bir girişimde bulunuldu bile, Bay Stone.
Michael, there's something about this Mr. Stone.
Michael, bu Bay Stone'da birşeyler var.
Mr. Stone?
Bay Stone mu?
But, MacGyver, Stone comes on like Mr. Clean, but he's really down and dirty.
Ama MacGyver Stone bay doğru gibi davrana bilir ama sefil ve pislik bir varlıktır.
Mr. Stone.
Bay Stone.
I do not know Mr. Stone's business. I'm a scholar, Mr. MacGyver.
Bay Stone'un ne yaptığını bilmiyorum ben akedemisyenim bay MacGyver.
Mr. Lee contacted Stone so he could talk to Paul.
Bay Lee Paul'le konuşabilmek için Stone'la irtibat kurdu.
- You did a fine job, Mr. Stone.
- İyi bir iş çıkardınız, bay Stone.
stone 551
stones 67
stoned 21
stoner 30
stonebridge 20
mr stark 26
mr steel 41
mr strange 60
mr stevens 22
mr stoker 17
stones 67
stoned 21
stoner 30
stonebridge 20
mr stark 26
mr steel 41
mr strange 60
mr stevens 22
mr stoker 17