Mrs bird traducir turco
70 traducción paralela
- Morning, Mrs Bird!
- Günaydın Bayan Bird!
Bye, Mrs Bird.
Güle güle Bayan Bird.
Finally I rang here just after you spoke to Mrs Bird from Mendel's.
Sonunda sen Mendel'den Bayan Bird'ü aradıktan sonra burayı aradım.
Where the hell has Mrs Bird put my mail?
Bayan Bird mektuplarımı nereye koydu acaba?
[Mrs Bird] Going up!
Durun! Beni bekleyin!
- He was just leaving, Mrs Bird. - Yes.
- Gitmesi gerekiyor, daha sonra.
Not now, Mrs Bird.
- Bakın. Lütfen.
- Good morning, Mrs Bird.
- Sen misin?
The one you brought with you from Manchester? Mrs Bird.
-... getirdiğiniz aşçınızın adı neydi?
You wanted to see Mrs Bird, sir.
Bayan Bird'ü görmek istemiştiniz, efendim.
Yes, Mrs Bird, Lord Grantham has rather a favour to ask of you.
Evet, Bayan Bird, Lord Grantham senden bir iyilik istiyor.
Well, Mrs Crawley is lending us her cook, Mrs Bird.
Pekala Bayan Crawley aşçısını ödünç veriyor. Bayan Bird'ü.
Right, I must get on. I'm acting referee for Mrs Patmore and Mrs Bird.
Bayan Patmore ve Bayan Bird arasında hakemlik yapacağım.
Are you not used to managing staff, Mrs Bird?
İdari işlere alışık değil misin, Bayan Bird?
She's all right, Mrs Bird.
Bayan Bird iyidir.
- Yes, Mrs Bird. Well, then, put them in the warmer.
Onları ısıtıcıya koyabilirsin.
Go and tell Mrs Bird we'll have our dinner in 20 minutes.
Bayan Bird'e 20 dakika içinde yemek yiyeceğimizi söyle.
Carson, be sure to say to Mrs Bird the dinner was really delicious.
Carson, Bayan Bird'e yemeklerin çok lezzetli olduğunu söylemeyi unutma.
Mrs Patmore was worried that they'd prefer Mrs Bird's cooking, and they wouldn't want her to come back.
Bayan Patmore, Bayan Bird'ün yemeklerini seçecekler diye endişeliydi... -... ve onu geri istemeyeceklerdi.
Mrs Bird and I have made some lists...
- Bayan Bird ile birlikte birkaç liste yaptık.
Mrs Bird?
- Bayan Bird mü?
Ooh, I think we can manage without any help from Mrs Bird.
- Bence Bayan Bird'ün yardımı olmadan yapmalıyız.
- We really cannot manage without Mrs Bird.
- Bayan Bird'süz gerçekten başa çıkamayız.
Mrs Bird, at Downton Abbey the housekeeper manages the store cupboard, but...
Bayan Bird, Downton Malikanesinde erzak dolabını kahya idare eder, ama...
Mrs Bird, I shall be very happy with your help with the garden party.
Bayan Bird, bahçe partisine olan yardımınızdan çok memnun olacağım.
- If you agree, Mrs Patmore. - Certainly, Mrs Bird.
- Aynı fikirdeyseniz, Bayan Patmore.
Mrs Bird?
Bayan Bird?
Do you really, Mrs Bird?
Gerçekten mi, Bayan Bird?
Why would she sell food to Mrs Bird?
Neden Bayan Bird'e yiyecek satsın ki?
O'Brien seemed to think that you and Mrs Bird were engaged in a commercial venture of some sort, so I came to see for myself.
O'Brien, senin ve Bayan Bird'ün ticari bir işe girdiğinizi düşünüyordu... -... kendi gözlerimle görmeye geldim.
But I shall expect you and Mrs Bird to look after Mrs Crawley.
Senin ve Bayan Bird'ün Bayan Crawley ile ilgilenmenizi beklerim.
Please, Mrs Bird.
Lütfen Bayan Bird.
Oh, there's Mrs Bird with the tea.
Bayan Bird çayı getirmiş.
Thank you, Mrs Bird.
Teşekkürler, Bayan Bird.
Helping Mrs Bird.
Bayan Bird'e yardım edersin.
I'm sad to hear this, Mrs Bird.
Bunu duyduğuma üzüldüm Bayan Bird.
McDonald's alibi, that he was at Mrs. O'Grady bird store, will, be investigated by the police.
Olay anında, McDonald'ın Bayan O'Grady'e ait....... kuşçu dükkanında olduğu iddiası, polis tarafından araştırılıyor.
Did the bird frighten you, Mrs. Scott?
Kuşlar sizi korkuttu mu, Bayan Scott?
Goodness me, Mrs. Newman's eldest never worried about the cat when he went off to do the Sweet Bird of Youth.
Bayan Newman'ın oğlu Sweet Bird of Youth'da oynarken kediyi dert etmemişti.
Mrs Beethoven used to have to get up at midnight to spur on the mynah bird.
Bn. Beethoven gece yarısı kalkıp sığırcık güdermiş.
"For Mrs. Henry Baker," was printed upon a small card attached to the bird's left leg.
Kuşun ayağına iliştirilen küçük bir kartta... "Bayan Henry Baker için" diye yazılıydı.
That's a big word for a mechanical bird. " Congratulations, Mrs Dillon, it was a tough delivery
Tebrikler, Bayan Dillon.
No, Mrs. Weinbach is the older lady with the bird.
Hayır, Bn. Weinbach kuşu olan yaşlı bayan.
Cook would like to inform you, Mrs Whittaker, the bird is stuffed.
Aşçı haber verdi, Bayan Whittaker, kuş doldurulmuş.
- I think so, Mrs Bird.
- Galiba, Bayan Bird.
- Will you join us, Mrs Bird?
- Bize katılacak mısın, Bayan Bird?
Well, yeah, it's true, but... there's no way that that bird picked up a knife and stabbed Mrs. Irwin.
Evet, dediğin doğru ama bu kuşun bir bıçak kapıp Bayan Irwin'i öldürmüş olmasının imkân ihtimali yok.
The evidence strongly suggests that Mrs. Irwin, in then trying to get away from the bird, fell onto the coffee table.
Kanıtlar çok net gösteriyor ki, Bayan Irwin kuştan kurtulmaya çalışırken kahve masasına düşmüş.
Mrs McEntee is a rare bird.
- Hayır. Bayan McEntee nadir bir kuştur.
Mrs. Bird, I'm Dr. Goran.
Bayan Bird, ben Dr. Goran.
Mrs. Bird, I have a responsibility to get your diagnosis right here.
Bayan Bird, burada size doğru teşhis koymakla yükümlüyüm.
bird 635
birdie 98
birdy 48
birds 217
birdman 16
birdsong 24
birds chirping 129
birds of a feather 22
birds can do it we can do it 23
mrs brown 97
birdie 98
birdy 48
birds 217
birdman 16
birdsong 24
birds chirping 129
birds of a feather 22
birds can do it we can do it 23
mrs brown 97