English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / My brethren

My brethren traducir turco

112 traducción paralela
" My brethren, be strong in the Lord and in the power of his might.
" Kardeşlerim, gücünüzü Rab'de ve onun kudretinin gücünde bulun.
I have become a stranger unto my brethren and without significance to the sons of my own mother.
Din kardeşlerime karşı yabancılaştım ve kendi annemin oğullarına karşı anlamsız hale döndüm.
Ye who are my kinfolk in the flesh, and ye who are my brethren in the spirit, my friends and wonted acquaintances, weep ye, sigh, wail ;
"Sen ki bana benden yakınsın," "kardeşlerim," "dostlarım ve yakınlarım,"
Behold my mother and my brethren!
İşte annemle kardeşlerim!
Here is the instrument of cleansing, my brethren.
İşte bir temizlik aleti, kardeşlerim.
And what shall we do with him, my brethren?
Ona ne yapacağız, kardeşlerim?
My brethren... our task is nearly complete.
Kardeşlerim... Vazifemiz neredeyse tamamlandı.
Well, I must confess yesterday, when two of my brethren and I were building a lambing pen in the field we notched our logs just so.
İtiraf etmeliyim ki dün iki kardeşimle birlikte kuzulama bölmesini yaparken kütükleri düzgünce çaktık.
My brethren have done more violence to my heart with their turning away than those men in town did with a razor.
Kardeşlerim sırtlarını dönerek, beni kasabadaki adamların jiletle yaptığından daha çok incittiler.
My brethren, hear the message of the Messiah.
Kardeşlerim, Mesih'in mesajını dinleyin.
Salute, my brethren, salute!
Kardeşimizi selamlayalım!
My brethren! Permit me to interrupt the bacchanal absolutely acutely.
Kardeşlerim, hassas bir konudan ötürü eğlencenizi böldüğüm için özür dilerim.
If I slop any on my shirt, I could lose the respect of my brethren.
Üstüme damlatırsam kardeşlerimin saygısını kaybedebilirim.
"Whatever you do to the least of my brethren, you do to me."
"Bu kardeşlerimden en değersizine yaptığınızı, bana yapmış oldunuz."
"Marvel not, my brethren, that the world hates you."
Kardeşlerim, dünya sizden nefret ederse şaşırmayın.
Salute, my brethren, salute!
Şerefe, kardeşlerim, şerefe!
Lo, at this tomb my tributary tears I render for my brethren's obsequies.
Bu lahiti ırmağa karışan göz yaşlarımla suluyorum. Kardeşlerim için akıttığım göz yaşlarıyla.
My brethren, receive the Almighty's blessing.
Kardeşlerim, Tanrı'nın inayeti sizinle olsun.
- My brethren sent it to you.
Kardeşlerim onu sana yolladı.
- My brethren sent it to you.
- Kardeşlerim onu sana yolladı.
My brethren... its only keepers.
Din kardeşlerim saklıyordu onu.
The time has arrived, my brethren.
Zaman geldi, kardeşlerim.
God will save Belgium, my brethren, you cannot doubt it.
Tanri Belçika'yi koruyacak kardeslerim, bundan süphe edemezsiniz.
I, your servant, and my brethren were praying for your soul.
Hizmetçin ben ve kardeşlerim ruhunuza dua ediyorduk.
I confess to God, the Father Almighty, and to you, my brethren, that I have sinned through thought, word, deed and omission.
"Yüce Tanrı'ya ve din kardeşlerime... " itiraf ederim ki... " düşünce, sözcük, hareket ve
So I beseech the Blessed Mary, ever virgin, the angels, the saints, and you, my brethren, to intercede for me before Our Lord God.
"Kutsanmış Meryem'e, daimi bakireye, " meleklere, azizlere " ve sana kardeşim,
This... This my brethren's boat.
Bu - Kankamın teknesi.
How could I be at home in my warm and comfortable bed knowing my brethren were here, toiling away in the name of national security.
Tarikat üyelerim, Milli Güvenlik adına kendilerini harap ederken, evimde, sıcak ve rahat yatağımda nasıl yatabilirim?
Soon all my brethren will have the new program, and they will be unstoppable.
Yakında tüm kardeşlerim programa sahip olacak ve durdurulamaz olacaklar.
If you harm me, or anymore of my brethren, I assure you, Major Carter will die instantly.
Bana zarar verirseniz ya da kardeşlerime size garanti ederim, Binbaşı Carter anında ölür.
Well, my brethren... the sword of the Lord is in your hands.
Evet, kardeşlerim Tanrı'nın kılıcı ellerinizde.
Patience, my brethren.
Sabredin, kardeşlerim...
I learned the location of the weapon that could be a threat to me and my brethren.
Bana ve kardeşlerime tehdit olacak silahın yerini öğrendim.
And now, my dear brethren, let us sing together the hymn
Şimdi kardeşlerim hep birlikte ilahimizi söyleyelim.
Here are my mother and my brethren!
İşte annemle kardeşlerim!
And between thy herdsmen and my herdsmen, for we are brethren.
Çobanlarınla benim çobanlarım arasında da. Çünkü biz kardeşiz.
My dearest brethren...
Sevgili kardeşlerim...
Thus, my dear brethren, listen to what I say to you
Bu yüzden sevgili kardeşlerim, dediklerimi iyi dinleyin.
Dear brethren, I have never previously exercised my right to convene you.
Aziz kardeşlerim... Daha önce toplanmanızı sizden hiç rica etmemiştim.
I swear eternal allegiance to the Sons of the Kingdom, my honourable brethren and I swear to put their wellbeing and articles before anything else... I swear to put their articles and wellbeing before anything else.
Kardeşlerimin iyiliğini herşeyin üzerinde tutacağıma yemin ederim.
On my oath, before my assembled brethren.
Toplanmış kardeşlerimin önünde...
On my oath, before my assembled brethren. I promise to keep our secret from this day until my death.
Toplanmış kardeşlerimin önünde sırrımızı öleceğim güne kadar saklayacağıma dair söz veriyorum.
My Jewish brethren, tonight at 8 : 00 we will be gathering at the Pazner Yeshiva with the Ghitaym to keep the flame alive.
Yahudi kardeşlerim, bu akşam 8'de Pazner Yeshiva'da toplanıyoruz. Ghitaym'daki ateşimizi diri tutmak için buluşuyoruz.
Did I disobey my mother or cheat my fellow brethren?
Dünyanın en değerli güzelliklerinin kaderinde, biri tarafından sahip olunmak vardır.
Well, my brethren...
Kardeşlerim, ben burada dikilip bir yerinden uyduracak adam değilim.
I could penetrate this, where my replicator brethren could not.
Çoğalıcı kardeşlerim yapamazken, ben o çatlaktan girebildim.
My Irish brethren have been unlawfully imprisoned... and blacklisted from their selections.
İrlandalı kardeşimde kanunsuzca hapse atıldı. ve seçimleri yüzünden kara listeye alındı.
Standing in the remains of my fallen brethren trying not to have an anxiety attack.
Şehit olmuş din kardeşimden kalanların içinde durup paniğe kapılmamaya çalışıyorum.
I'd play with my butterfly brethren.
Huzurlu günlerdi. Kelebek kardeşlerimle gönlümce oynuyordum.
My dear brethren of the parish of Ste-Philomène, whose virtues I've yet to discover...
Aziz Philomene cemaatinin değerli üyeleri...
When my Irish brethren come to town I wear this.
İrlandalı kardeşlerim geldiğinde, ben de buna sarınırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]