English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / My dad was right

My dad was right traducir turco

123 traducción paralela
You know, Peg, my dad was right. You really did get your hooks into me.
Babam haklıydı Peg, o kancalarını bir geçirdin pir geçirdin bana.
And my dad was right when he said that he worked really hard to keep me from having to pay for college that he worked really hard to keep me from having to pay for college for, like, a decade after I graduate, you know.
- Babam, mezun olduktan sonra 10 yol boyunca üniversite...
My dad was right.
Babam haklıydı.
But my dad was right.
Babam haklıydı.
My dad was right all along.
Babam başından beri haklıydı.
I guess my dad was right.
Sanırım babam haklıydı.
My dad was right.
- Babam haklıydı.
My dad was right. The fairy tale book did contain something important.
Babam haklıydı peri masalları gerçekten önemli bazı bilgiler barındırıyordu.
I think my dad was right.
Sanırım babam haklıydı.
- I can't believe my dad was right.
Babamın haklı çıktığına inanamıyorum.
I know where my dad was right before he disappeared.
Babam kaybolmadan önce nerede olduğunu biliyorum.
My dad was right about you.
Babam haklıymış.
My dad was right... grandpa was never late, not even dead.
Babam haklıydı büyükbabam hiç geç kalmadı, ölümüne bile.
My dad was right.
Babam haklıymış.
J.J., my dad was right
- JJ, babam haklıydı.
And I also realized that my dad was right.
Babamın haklı olduğunu da fark ettim.
Like maybe my dad was right?
Babamın haklı olabileceği gibi mi?
It's not the end of the world. Yeah. It just means my dad was right.
Sadece babamın haklı olduğunu gösterir.
And my dad was right there - in a coma, but still -
Babam tam oradaydı komada, ama hala...
Maybe my dad was right :
Belki de babam haklıydı.
My dad was a bastard, all right.
Babam tam bir canavardı.
I didn't know if it was right... but he would tell me that we were having fun... and what we were doing wasn't wrong... because he was my dad.
Yaptığımızın doğru olup olmadığını bilmiyordum. Ama o bize eğlendiğimizi ve yaptığımızın yanlış olmadığını söyledi. Çünkü o benim babamdı.
And my dad was right when he said
* Ve günün sonunda çok zor geliyor *
My dad was right.
Senin için demişti ki sanırım kelime "benzersiz" di. Babam haklıymış.
I'm saying that my dad was wrong and I was right.
Diyorum ki, babam haksızdı, ben haklıydım.
I had to take my dad to Northwestern for a test... so I was right "there," anyway.
Babamı tahlil için kuzeybatıya götürmüştüm. Zaten yolumun üstündeydi yani.
When I was young Witnessed my dad standing'for right
Çocukluğumda şahit oldum Babamın haklıyı savunmasına
One morning, I was sitting there... it wasn't that table, it was another, but it was right there... crying over my breakfast while Mom and Dad screamed at each other... and you were crying your lungs out in the bathroom, and...
Bir sabah, şurada oturuyordum bu masa değildi, başkaydı, ama oradaydı. Annem ve babam bağırışırlarken ben kahvaltı masasında ağlıyordum sen de banyoda ciğerlerin sökülürcesine ağlıyordun.
I've been going in my dad's medical library at school and, um, well, you said I was pretty bright, right?
Okulda babamın tıp kütüphanesine takılıyordum ve, um, benim zeki biri olduğumu söylemiştin?
I wish there was a time machine. We would push its button and go back to my dad's childhood and see him, that would be nice, right?
Böyle bir zaman makinesi olsa babaanne, düğmesine bassak babamın küçüklüğüne dönüp onu görebilsek ; ne güzel olurdu değil mi?
And, you know, when... when I was a kid... right before my dad died... I never told you this before, but... I got in a lot of trouble.
Ve, bilirsin... küçük bir çocukken... babam ölmeden önce... bunu sana hiç anlatmamıştım, ama... başım bir sürü belaya girerdi.
Like this time, um, it was right after my dad died.
Bir seferinde babam öldükten sonra İngilizce dersi için aptalca bir yazı yazmam gerekiyordu.
I miss that time in my life, when I was fearless, when the ground was mine and I stood it, when I was bullheaded like my dad, and I was always right.
O, korkusuz olduğum, sağlam durabildiğim babam gibi dik başlı olabildiğim ve her zaman haklı olduğum zamanları özlüyorum.
My mom always told methat my dad took off right after i was born.
Annem, her zaman, babamın ben doğduktan hemen sonra gittiğini söylerdi.
That Was The Toughest Part, Because She Died Right Before My Dad's Birthday, And We Were All Pretty Much A Mess.
En zor gelen de bu olmuştu çünkü babamın doğum gününden hemen önce öldü ve hepimiz perişan olduk.
I knew right away there was something wrong with my dad.
Anında babamda bir sorun olduğunu anladım.
My dad will kill me if he knew that I was right here.
Lütfen gitme
I realized my dad was actually right.
Babamın aslında haklı olduğunu anladım.
LIKE WHEN I WAS A LITTLE GIRL WAITING ON MY DAD TO DO THE RIGHT THING.
Sanki küçükken oturup babamın doğru olanı yapmasını beklerken ki gibi.
My dad passed away when I was right about your age.
Ben senin yaşlarındayken babam vefat etti.
My dad told me to stay away from this guy, and he was totally right.
Babam bana ondan uzak durmamı söylemişti ve tamamen haklıydı.
You know, my dad left me when I was young, so I know it sucks, but what doesn't kill us makes us stronger, right?
Ben küçükken babam beni terk etti, yani ne zor olduğunu bilirim ama bu bizi öldürmez, daha da güçlendirir, öyle değil mi?
Well, my dad left my mom and me when I was eight, right before she died, so my grandpa and him don't get along all that well.
Ben sekiz yaşındayken, annem ölmeden hemen önce babam evi terk etti. Yani dedemle pek geçinemiyorlar.
Well do you want to make it or... uh she needs to going to take my dad to the dermatologist and it's right next to the specialty store where was going to order some of
Yapmak istiyor musun ya da... Bilmesi gerekli çünkü babamı cildiyeciye götürecek. Orası da bazı yemekleri sipariş verdikleri dükkanın yakınında.
All right, look, Zooey, just to clarify here my dad worked for IBM, so we moved a lot when I was a kid.
Pekala, Zooey, açığa kavuşturmak gerekirse babam IBM'de çalıştı, o yüzden küçükken çok taşındık.
Yes, you were right to question me. I was trying so hard to impress my dad I lost sight of - well, all the smooth surfaces on my desk.
Babamı etkilemek için çok çabalıyordum, bu yüzden mantığımı ve masamın pürüzsüz yüzeyini kaybettim.
You know that my dad was a casino boss, right?
Babamın bir kumarhane sahibi olduğunu biliyor musun?
So maybe you talked to the wrong people, maybe it was another guy who was the joker, but my dad was not, all right?
Belki de önemli olan başka birisiydi, ama o babam değildi, tamam mı?
My dad was pushing the cart, and he stopped and grabbed some toilet paper and put it in the cart, and my grandma said, " No, that's not the right one.
Babam arabayı itiyordu ve tuvalet kağıdı almak için durdu arabanın içine attı ve büyükannem dedi ki, "hayır, bu doğru olan değil."
- I mean, my dad said he was all right, so...
- Babam onun iyi biri olduğunu söylemişti.
Anyway, so my dad was a physicist, right? But he cracked.
Babam fizikçiydi ve kafayı sıyırdı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]