English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ N ] / Needlework

Needlework traducir turco

57 traducción paralela
What's that, your needlework?
Bu ne? İğne oyası mı?
Spending your days doing needlework in little sister's room. Living such a desolate life, day after day.
Günlerini, kardeşimin odasında dikiş nakış işleri yaparak geçirmeni günden güne böyle harap bir hayat yaşamanı istemiyorum.
I'll take my needlework and go over to his sister's room.
Dikiş nakışlarımı alıp kız kardeşinin odasına gideceğim.
Hunched all day over boring needlework, biting my tongue!
Tüm gün sıkıcı el işleri uğraşarak ve tırnaklarımı yiyerek eğildim durdum.
Well, Mr. Boot said it, but I did the needlework. - Oh.
Bay Boot, ama işlemesini ben yaptım.
- Well, a bit of needlework, but it's ok, you know?
- Biraz dikiş nakış ama her şey yolunda biliyor musun?
men's shoes, hygiene, needlework, shirts garden tools and out via the fabrics department.
erkek ayakkabı reyonu, hijyen bölümü, Triko kısmı, gömleklerin yanından Bahçe aletleri, kumaş bölümü ve dışarı çıkarız.
I can understand pottery or flower arrangement or needlework or knitting.
Anlayamıyorum. Çanak çömlekçilik, çiçek aranjmanı... -... dikiş, örgü daha uygun.
The needlework alone can last for years.
İğne oyası bile tek başına yıllarca dayanabilir.
Well, as he explained it... most noblewomen are so busy with their needlework...
Onun açıklamasına göre çoğu soylu bayan nakış işleriyle öylesine meşguldür ki...
Needlework?
Nakış işleri mi?
I see my needlework has held good.
Benim attığım dikiş hala belli.
Senior needlework.
İğne işi dersi.
So Pa did all the fancy needlework for me.
Benim için babam elle nakisladi.
She gave up music... left her drawings and needlework in the cupboard.
Müziği bıraktı. Resim kağıtlarını ve işlemelerini dolaba kaldırdı.
Nice needlework, nice and clean.
İnce bir işti, temiz ve başarılı.
Feminine weakness is the result of keeping them at home, bent over needlework, in restrictive corsets.
Dişisel zayıflık onları evde - - Tutmanın, örgü yapmalarının korseyle gezmelerinin sonucudur.
Such embroidery, such a needlework.
Dikiş işlerinden de anlıyorlar.
Why don't you knit, or take up some needlework or do a beauty course or something.
Neden örgü örmüyorsun ya da bir güzellik salonunda işe başlamıyorsun?
I'm not talking about needlework.
Ben örgüden bahsetmiyorum.
You women can't just sit around doing needlework and petting yourselves
Her işe mutlaka burnunuzu sokacaksınız. Bir kenarda oturup dantel örseniz olmaz.
- The white one with needlework.
- Beyaz renkli, dikişli olan.
Needlework the way, never you betray
Yolunu aç iğneyle, asla ihanet etme
Like needlework?
- Tığ işi gibi mi?
Father... If I learn to do needlework someday I can make kimonos.
Baba... işlemeyi öğrenirsem, bir gün kimonolar yapmaya başlayabilirim.
Well, it probably won't ever be as useful as needlework.
İşleme kadar yararlı olmayabilir.
I'm learning needlework and Confucius.
İşleme ve Konfüçyüs'ü öğreniyorum.
Track suit and a denim on the bottom to the left, needlework equipment and a clothes brush to the left on the top, to the right private things, cappy is not supposed to lay but stand on the brown shirt.
Elbise askısı ve sol altta bir adet kot, dikiş seti ve banyo fırçası... sol üstte, sağda şahsi şeyler,... kep yatık konulmamalı, kahverengi gömleğin üstünde durmalı.
... I could take Home Economics and Needlework class.
Ev ekonomisi ve nakış derslerini alabilirim.
That's some savage needlework.
Bu biraz vahşi bir dikiş olmuş.
Nice needlework.
Güzel dikiş.
Needlework, pottery, all that sort of nonsense.
Tığ işi, çömlekçilik, hep bu tür saçmalıklar.
Very pretty needlework, Doc.
İğne işiniz çok güzel, Doktor.
Needlework and sewing, true or false?
İğne işi ve dikiş işi, doğru mu?
An old woman like that, what needlework she want doing?
Öyle bir yaşlı kadın, ne tür bir iğne işi yapmayı ister?
She can come and do some needlework at our house if she wants.
Eğer isterse gelip evimizde biraz dikiş işi yapabilir.
I guarantee some good needlework.
Garanti ediyorum bu güzel bir dikiş olacak.
Because mom worked her day and night with needlework.
Annem kendisini gece gündüz dikiş işleriyle uğraştırırdı.
- Needlework.
- İğne işi.
I was at the Royal School of Needlework before I turned to nursing.
Needlework Kraliyet Okulu'ndaydım hemşireliğe karar kılmadan önce.
It lacks a lot of things... and the needlework is messy.
O zamanlar çok eksiktim ve dikişte de acemiydim.
There is a suspect down the way with a bullet wound, requiring disinfection and needlework.
Koridorun sonunda kurşun yarası olan bir şüpheli var yarasının temizlenip dikiş atılması gerek.
It requires needlework and soon.
- Hemen dikmek gerekiyor.
Fine needlework, Aramis does.
Aramis iyi dikiş yapar.
There goes my needlework.
Gitti canım dikişim.
Mind my needlework.
Dikişime dikkat et.
Look, she's to sew him a shirt, without any needlework.
Bakın, üzerinde iğne ile tek bir dikiş atılmayan bir gömlek dikmiş.
But to sew a shirt without needlework, it's an impossible task.
Lakin dikişsiz gömlek dikmek imkansız bir eylemdir.
I taught her needlework skills.
Dikiş nakış işlerini ona ben öğrettim.
Though Elizabeth plays the harp, and speaks French to Geoffrey Charles, and I have my needlework, Aunt Agatha her spinning.
Gerçi Elizabeth arp çalıyor, Geoffrey Charles'a Fransızca öğretiyor. Ben de iğne işliyorum, Agatha hala da turluyor.
She's done a good two inches of needlework and she's read her post.
Bay Thornton'un senden hoşlandığını düşünecek bir nedenin var mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]