English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ N ] / No answers

No answers traducir turco

615 traducción paralela
I'll deal with Tom. Lizzy, I assure you that will yield no answers and little satisfaction.
Lizzy, seni temin ederim, bunun hiçbir getirisi ve tatmini olmayacak.
Don't ask questions of the past. It has no answers for you.
Alamayacağın cevaplar için geçmişi kurcalama.
Yes, no questions, no answers, no mistakes.
- Evet, soru yok, cevap yok, hata yok.
But driving home... I had a lot of questions and no answers.
Eve dönerken kafamda bir sürü soru vardı, ama cevapları yoktu.
No questions, no answers.
Bir bira. Soru yok, cevap yok.
No questions, no answers.
Soru yok, cevap da yok.
No answers at all.
Hiç cevap yok.
There are no answers yet, but we'll bring them to you as they develop.
Bu sorular henüz cevapsız Olaylar geliştikçe sizlere bildireceğiz.
* You men who found No answers *
# Sizler hiçbir cevap bulamadınız.
* You men who found No answers *
# Sizler cevap bulamadınız.
- I have no answers, Jim. - There has to be an answer.
- Açıklama yapamıyorum.
No answers.
Cevaplar yok.
As for what happened to Oyuki after that, and why she chose to be tattooed as she did, in order to kill, I can give you no answers.
Bundan sonra Oyuki'ye ne olduğuna ve öldürmek için neden dövme yaptırmayı seçtiğine verecek cevap bulamıyorum.
I got no answers.
Cevaplarını bilmiyorum.
I have as many questions as you, and no answers.
Senin gibi benim de bir sürü cevabı olmayan sorum var.
You see, Bruno, we doctors have a lot of problems that we can't solve, questions we have no answers for.
Görüyorsun Bruno, biz doktorların çözemediği... bir sürü sorun var. Sorularımız var, cevaplayamadığımız.
No answers.
Cevapsız.
- You'll get no answers from me, priest.
- Benden cevap alamazsın, rahip.
No answers to a lot of questions.
Pek çok sorunun cevabı yok.
You ain't so much older now, and you sure ain't got no answers.
Şu an pek öyle yaşlı değilsin, bunun cevabı da yoktur zaten sende.
I got no answers.
Bu soruların cevabını bilmiyorum.
She's in no condition to be questioned, and you can place no reliance on her answers.
Hiçbir şartta sorgulanmaması gerekiyor ve verdiği cevaplara güvenilemez.
- No one answers.
- Kimse cevap vermiyor.
San Francisco, Denver and St. Louis, and no one ever answers.
San Francisco, Denver ve St. Louis, ama kimse cevap vermiyor.
- I ask, but no one answers...
- Soruyorum ama cevap veren yok...
No time for questions and answers now.
Soru cevap zamanı değil şimdi.
She answers, "No, Agnese."
Cevap verir, "Hayır, ben Agnese."
No, Sir, you've got to snap out those answers.
Hayır efendim, tüm yanıtları tıkır tıkır vereceksin.
I've been instructed to have you confer with your governments and reconvene here no later than 45 minutes from now with your answers.
45 dakikayı geçmemek üzere, hükümetlerinizle bir araya gelerek konuyu görüşmeniz ve... burada toplanmanız isteniyor... Cevabınızla birlikte.
I see no reason for answers to be couched in riddles.
Cevapların neden dalgalanma içinde?
The answers to these and other relevant questions is an unhappy no.
Bunun ve konu ile ilgili diğer soruların cevapları ne yazık ki, "hayır".
Colonel, we are merely men, and if our roles were reversed, I have no doubt you would be as successful in getting the answers as I intend to be.
Yarbay, ikimiz de sıradan adamlarız eğer rollerimizi değişseydik benim şu anda niyetli olduğum gibi cevapları almakta başarılı olacağınıza hiç şüphem yok.
No, just answers.
Hayır, sadece cevaplar.
The only answers are negative. No magnetic storms, no ionic interference, no breakdown in your equipment.
Manyetik bir fırtına yok, aletlerinde bir bozukluk yok.
- There are no easy answers here.
- Burada basit yanıt yok.
No one answers, let's break into the house
Gel o zaman kapıyı kıralım
Don't you find it odd that no one ever answers the telephone at Chilton Manor?
Chilton Manor'da kimsenin telefona cevap vermemesini garip bulmuyor musun?
No more would I hunger for answers
Bize, havadan, gizemli bir şekilde geliyor ve bir büyü tarafından alınmama izin verdiğimde artık başka sorum yok.
I will therefore make my questions as brief as I hope you will make your answers, and the more often you can confine yourself to a simple yes or no, the better.
Sorularım çok kısa olacak umarım sizin cevaplarınız da kısa olur.
All the answers I can give you sound very banal - no alcohol, no cigarettes, no exposure to anything violent or anything which might shock her, no sexual contact, as that would be very harmful indeed.
Bu soruya verilecek cevaplar size çok klasik gelecek ama.... alkol ve sigara kullanmayacak, onu şoka uğratacak şeylerden ve şiddetten mutlak suretle uzak durulacak, cinsel temas kurmayacak, bu ona çok zarar verecektir.
- You were showing off. - No, I just knew all the answers.
- Hayır, sadece bütün soruları bildim.
I don't get it. No one answers. Three glasses.
- Anlamıyorum, kimse cevap vermiyor.
I WILL NOT BE MOCKED ANYMORE! I WILL NO LONGER GIVE OTHER PEOPLE'S ANSWERS
Artık başka insanların sorularına, başka insanların cevaplarını vermeyeceğim.
No more answers.
... Ya da cevaplar.
He has no ready answers He never gives, nor lends, nor trusts He can't offer a woman true sexual fulfillment
Çıkış yolu bulamamak, hayatın boyunca kimseye güvenmemek, teslim olmamak, kendini vermemek, kadınlara mükemmel bir zevk yaşatamamak.
When a question answers itself, it's no longer a question.
soru kendini yanıtladığı zaman, artık bir soru olmuyor.
No more questions and answers, hm?
Daha fazla soru ve cevap yok.
In the end, there were no simple answers.
En sonunda basit cevaplar yoktu.
I just called and no one answers.
Az önce aradım ve kimse cevap vermedi.
- Sorry, no one answers.
- Üzgünüm, kimse cevap vermiyor.
Commander Riker, your answers make no sense.
Yarbay Riker, cevaplarınız anlamsız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]