No one's safe traducir turco
109 traducción paralela
When that man's back is up, no one is safe.
Kafası kızdığı zaman, herkese zararlı oluyor.
No doors may be broken down, nothing plondered, nothing seized no one abused, all behind closed doors are safe
Hiçbir kapı zorlanıp kırılmayacak, hiçbir şey yağma edilmeyecek kimseye dokunulmayacak! Kapısını kapalı tutmak isteyenler güvenlikte olacak!
It means no one's safe from you.
Sen varken kimse güvende değil demek.
He gets safe conduct, no one... goes to Dannemora, Box'll let you out.
Güvenli çıkışı olacak, Dannemora'ya kimse gitmeyecek. Box seni bırakacak.
Spray paint ought to be illegal, no one's safe.
Sprey boya yasa dışı olmalı, kimse güvende değil.
Let no one in this kingdom sleep until she's safe at home.
O eve dönene dek krallıkta kimse uyumasın.
No one's safe.
Kimsenin ahlakı garanti değildir.
No one's safe.
Kimse güvende değil.
It's ventilated and porcelain-lined... and he was perfectly safe... as long as no one set foot inside.
Havalandırmalı ve porselen kaplamalıdır,... orada çok güvendeydi... tabi içeriye kimse girmediği sürece.
I don't, but he has a safe house there that no one's supposed to know about- - especially me.
- Bilmiyorum. Ama orada güvenli evi var. Kimsenin bundan haberi olmaması gerekiyor.
It's safe no one is so smart to find out that hole!
orası eminim akıllı biri degiller çukurun arkasında bulamazlar!
- No one's safe with you around!
Çevrendeki hiç kimse güvende degil.
In the wild, there's no safe habitat for this one.
Tabiatta bunlar için güvenli bir yer yok.
No. It's probably one of these safe and sorry circle jerk type girls.
Hayır. sanırım güvenli içine kapanmış aptal görünüşlü bir kızın arabasıdır.
No one else knows she's at the castle. It's perfectly safe.
Başka hiç kimse onun kalede olduğunu bilmiyor... mükemmel şekilde güvenli.
No one - peasant or general - had been safe from Stalin's terror.
Hiç kimse, köylü yahut general Stalin'in gazabından kurtulamazdı.
I'm sorry, Sheriff, but if Darkon and his boys are out no one's safe.
Özür dilerim, şerif. Eğer Darkon ve adamlarıysa ben yokum. Hiç kimse güvende değil.
Until Xena and her godless child have been destroyed no one's safe.
Zeyna ve tanrısız çocuğu yok edilene kadar kimse güvende değil.
I think it's safe to say that no one on this crew has been more... obsessed with getting home than I have.
Sanırım bu gemide eve geri dönmeyi benden daha fazla takıntı haline getirmiş kimse yok dememde sakınca yok.
Look, if somebody's after you, then no one in your family is safe.
Dinle, eğer biri senin peşindeyse, ailen güvende değil.
Although no one has ever been able to prove their existence a quasi-government agency, the Men in Black supposedly carries out operations here on Earth in order to keep us safe from aliens throughout the galaxies.
Henüz hiç kimse varlıklarını kanıtlayamamış olsa da Siyah Giyen Adamlar olarak bilinen yarı resmi devlet kurumunun bizi galaksilerdeki uzaylılardan korumak için Dünya'da gizli operasyonlar yaptığı söyleniyor.
No one's safe.
Kimse emniyette değil.
The problem now is no one in mu crew can handle Steve's safe.
Şimdi problem benim ekibimden hiç kimse Steve'in kasaıyla başa çıkamaz.
No one will ever tell you you're too young to slay the dragon... because it all happens right here where it's safe.
Kimse sana, ejderhayı öldüremeyecek kadar küçük olduğunu söylemez çünkü hepsi kitabın içindedir.
CORDELIA : No one's safe.
Kimse güvende değil.
No one's safe.
Hiç kimse güvende değil.
Your secret's safe with me but we need to talk. - No one.
- Hiç kimse.
I got cash in the safe downstairs, and no one's about to rip that off.
Aşağıda kasamda nakit para var.
We're showing people we're cracking down and no one's safe in Farmington.
Halka Farmington'da işi sıkı tuttuğumuzu ve kimsenin güvende olmadığını gösteriyoruz.
Your civil unrest has become a civil war. Should any of your weapons systems fall into the wrong hands... no one in my country would be safe.
Silahlarınız yanlış ellere geçerse ülkemdeki hiç kimse güvende olmayacaktır.
No one's spot is safe.
Kimsenin yeri devamlı değil.
We're not safe. No one's safe.
Hiçbirimiz güvende değiliz.
You tellin'me after 35 years no one's found this so-called safe?
Şimdi sen bana 35 yıldır bu kasayı kimsenin bulamadığını mı söylüyorsun?
there it is... we only have to make it to midnight... three bodies but there's no kid there's nothing back there they're all gone they're close... just one more... we're safe in here
İşte orası. Gece yarısına kadar dayanmalıyız. Üç ceset var ve çocuk yok.
Believe me, there's no one else I want to go through this with, but... - It isn't safe.
İnan bana, senden başka görmek istediğim kimse yoktu ama bu güvenli değil.
No, no, no. It's safe to say that if anything emotional was gonna happen between either one of us, it would have happened years ago.
İkimiz arasında öyle bir şey olsaydı, yıllar önce olurdu.
Safe enough that no one's found it for 15 years.
15 yıldır kimse bulamadığına göre epey güvenli bir yerde.
Maybe he's telling these women that no one's safe.
Belki de bu kadınlara hiç kimsenin güvende olmadığını söylüyor.
No-one's safe.
Kimse güvende değil.
As long as it's safe, and between two consenting adults, no one cares.
Güvenli ve iki yetişkinin isteğiyle olduğu sürece kimseyi ilgilendirmez.
There's no one there so I should be safe.
Gittiğim yerde kimse yok yani güvende olacağım.
No one's safe.
Herkes tehlikede.
- No one's safe.
- Herkes tehlikede.
There's no one there, it's... perfectly safe.
Orada kimse yok. Çok güvenli.
maybe no one, but, uh, it's always better to be safe with these things. trust me.
Belki kimse söylemeyecek. Ama tedbir almak çok önemli.
Here the A-list could finally relax, safe in the knowledge that no looky-loo would be desperate enough to book a room in one of London's most expensive hotels, just to get close to them.
Sırf onlara daha yakın olabilmek için Londra'nın bu en pahalı otelinde, sıradan insanların oda tutamayacağından emin olmanın kendilerine verdiği güvenle, tüm birinci sınıf oyuncular burada keyiflerine bakar.
See? No one is safe until I find this leak.
Bu sızıntıyı bulana kadar kimse güvende olmayacak.
No one's safe... not till you destroy that beast.
Sen o yaratığı yok edene kadar kimse güvende olmayacak.
If your house isn't safe and there's a report to prove it and if a demolition order has also been issued no one can stand in the way whether you're one person or ten.
Eğer eviniz, emniyetli değilse, ve bu karar çıkmışsa bu rapor da yayınlanmışsa, ve yıkım kararı da çıkmışsa bunu siz değil, 10 kişi de olsa buna engel olamaz.
In my camp - In safe haven - no one's been imprinted since we set up.
Kampımı Saklı Cennet'i kurduğumuzdan beri kimseye kişilik yazılamadı.
He's got no one to turn to, no safe haven.
Dönebileceği güvenli herhangi biri yok ki.
no one's coming 31
no one's stopping you 29
no one's gonna hurt you 33
no one's here 81
no one's going to hurt you 20
no one's gonna die 16
no one's going anywhere 44
no one's home 41
no one's answering 16
no one's 28
no one's stopping you 29
no one's gonna hurt you 33
no one's here 81
no one's going to hurt you 20
no one's gonna die 16
no one's going anywhere 44
no one's home 41
no one's answering 16
no one's 28
no one's there 25
no one's seen him 26
safe 703
safety 90
safely 31
safe flight 17
safer 57
safety first 90
safe travels 68
safe trip 28
no one's seen him 26
safe 703
safety 90
safely 31
safe flight 17
safer 57
safety first 90
safe travels 68
safe trip 28
safe journey 62
safe and sound 145
safety in numbers 20
safe place 18
safe house 23
safe home 16
safe from what 26
no one cares 99
no one is coming 18
no one 1789
safe and sound 145
safety in numbers 20
safe place 18
safe house 23
safe home 16
safe from what 26
no one cares 99
no one is coming 18
no one 1789
no one else 150
no one leaves 33
no one is safe 26
no one knows 236
no one told me 33
no one can know 35
no one will 35
no one was hurt 33
no one did 53
no one can 176
no one leaves 33
no one is safe 26
no one knows 236
no one told me 33
no one can know 35
no one will 35
no one was hurt 33
no one did 53
no one can 176