English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ N ] / No time to lose

No time to lose traducir turco

274 traducción paralela
NO TIME TO LOSE
KAYBEDECEK VAKİT YOK
We've no time to lose.
Kaybedecek vakit yok.
There's no time to lose.
Kaybedecek zamanımız yok.
There's no time to lose.
Kaybedecek vakit yok.
No time to lose.
Kaybedecek vakit yok.
There's no time to lose, sir.
Kaybedecek zamanımız yok efendim.
- Come on, we've got no time to lose.
- Haydi, kaybedecek vaktimiz yok.
Hurry, weve got no time to lose!
Acele et, kaybedecek vaktimiz yok!
There's no time to lose!
Kaybedecek vakit yok!
There's no time to lose.
Kaybedecek zaman yok.
Us ain't got no time to lose.
Kaybedecek zamanımız yok.
We've no time to lose.
Kaybedecek vaktimiz yok.
- We've no time to lose.
- Kaybedecek zamanımız yok.
We have no time to lose!
Kaybedecek vaktimiz yok!
I have no time to lose.
Kaybedecek zamanım yok.
There's no time to lose.
Fazla uzatmaya gerek yok.
- There's no time to lose.
- Kaybedecek vaktimiz yok.
That's fine, Livia, but now there's no time to lose.
Sorun değil Livia ama artık kaybedecek zamanımız yok.
This is no time to lose your head.
Kendini kaybetmenin sırası değil.
- Come on, Dexter, we've no time to lose.
Hadi Dexter. Kaybedecek vaktimiz yok.
I had no time to lose. I had to choose.
Kaybedecek vaktim yoktu.
Well, friend, no time to lose!
Peki, dostum, kaybedecek zaman yok!
Let's go. We have no time to lose. Here we go.
Kaybedecek zamanımız yok.
There's no time to lose.
Kaybedecek zaman yok!
- There's no time to lose.
- Kaybedecek vakit yok.
We have no time to lose, or the witch may regain her life.
Evet. Kaybedecek vaktimiz yok cadı Prenses'in hayatını tekrar ele geçirebilir.
- And you've no time to lose
- Seninse kaybedecek vaktin yok.
We have no time to lose.
Kaybedecek vaktimiz yok.
There is no time to lose.
Kaybedecek zaman yok.
My darling, this is no time to lose your sense of humor.
Aşkım, espri anlayışını kaybetmenin hiç sırası değil.
No time to lose.
Hiçbir zaman kaybetmemeliyiz.
This is no time to lose a track.
Yoldan çıkmak için zamanın yok.
- There's no time to lose.
- Kaybedecek zaman yok.
And I have no time to lose.
Kaybedecek zamanım yok.
Come on, hurry, no time to lose.
Kaybedecek vaktimiz yok.
" First of all, I had no time to lose.
" Her şeyden önce, kaybedecek zamanım yoktu.
We have no time to lose
Kaybedecek vaktimiz yok.
There's no time to lose.
Vakit kaybetme zamanı değil.
I have no time to lose, is that clear?
Kaybedecek zamanım yok, biliyorsun değil mi?
- No time to lose, Fidelio.
- Kaybedecek zaman yok, Fidelio.
Now there's no time to lose.
Kaybedecek zaman yok.
Now there's no time to lose.
Şimdi kaybedecek zamanımız yok.
I have no time to lose.
Çarçur edecek zamanım yok.
This is no time to lose your temper.
Sinirlenecek zaman değil.
I have no time to lose.
Hiç kaybedecek vaktim yok.
We have no time to lose.
Boşa harcanacak vaktim yok.
There's no more time to lose!
Kaybedecek zamanımız yok!
If I were a faithful woman, I won't probably dare to say it, but your prayers didn't help, and he has no more time to lose.
İnançlı birisi olsaydı bunu söylemeye cesaret gösteremezdim ama dualarınızın hiçbir yardımı olmadı ve onun kaybedecek zamanı kalmadı.
There's no time to lose.
Zaman çok önemli.
All right, we have no time to lose.
Zaman yok.
- No time to lose.
Kardeşim, belki de çok hızlı ilerliyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]