No way in hell traducir turco
385 traducción paralela
No way in hell this dude will beat me.
Bu herifin beni yenmesine imkân yok.
Ain't no way in hell he's gonna let Tom and I in there.
Tom ve benim girmemize hayatta izin vermez.
There's no way in hell I'm going to take these things away from your people.
Dinle beni. Halkının hatıratlarını ellerinden almam olmaz.
...'cause there's no way in hell that I would ever, ever marry a loud-mouth pig like you.
...'çünkü mümkünatı yok... evlenmemin, asla, asla... senin gibi koca ağızlı bir domuzla.
There's no way in hell!
Ancak ben öldükten sonra.
I never met anyone with more drive, determination or more courage than Jean-Luc Picard. There is no way in hell that he would assist the Borg.
Hayatımda Jean-Luc Picard'dan daha azimli, kararlı ya da daha cesur başka kimseyle karşılaşmadım ve onun Borg'lara yardım etmesine imkan yok.
I ain't got no $ 500, cowboy. And there's no way in hell you're bedding'down my woman.
500 dolarım yok kovboy..... ve cehennemde bile kadınımı yatağa atamazsın.
"There is no way in hell I'll record in this dump."
"Bu aptal şeyi kaydedecek başka bir yer yok."
There was no way in hell I would miss that game.
Ama oyuna kesinlikle katılacaktım.
No way in hell.
Kesinlikle olmaz.
No way in hell.
İmkânı yok.
Does the phrase "No way in hell" ring a bell?
"Hayatta olmaz" lafı kafanda bir ışık yakıyor mu?
No way in hell.
Hayatta olmaz.
There's no way in hell the Mets could win that game.
Met'lerin o maçı hiçbir şekilde kazanma imkanı yoktu.
No way in hell you'll be getting that from me.
Listeyi hiçbir şekilde benden alamazsınız.
There is no way in hell that I'll do the six years.
Benim altı hapis yatmamın yolu yok.
There's no way in hell Company'll approve that.
Bölük bunu asla onaylamaz!
There's no way in hell I'm paying for it.
Bunu hayatta ödemem.
No way in hell!
Kesinlikle olmaz.
I'd go out on a limb and say there's no way in hell she has anything to do with those four people being dead.
Yine de dört kişinin ölümüyle bir ilgisi olmadığına bahse girebilirim.
But there's no way in hell this is going in front of our house.
Ama bunu evimizin önüne koymana hayatta izin vermem.
No way in hell.
Elbette yok.
I'd say there's no way in hell.
Dünyada olmaz derim.
No way in hell!
İmkansız!
If you insist on taking these suicide missions, you force me to be there, because there's no way in hell I'm gonna let Phoebe lose another sister.
Bu intihar görevlerini almakta ısrar edersen, beni orada olmaya zorlarsın çünkü Phoebe'nin bir kardeşini daha kaybetmesine asla izin vermem.
NO WAY IN HELL!
LANET OLASI HAYIR!
Lady, there ain't no way in hell I'm going to give you a room here for free.
Kesinlikle size bedava oda veremem.
There's no way in hell!
Kesinlikle olmaz!
There is no way in hell I'm letting you get away with this one - not unless you die.
Senin bundan kurtulmana asla izin vermiyeceğim. Ölmediğin sürece.
Okay, yeah, she was a wreck, but there is no way in hell that she killed them.
Evet, bitap bir hâldeydi. Ama onları öldürmüş olmasının imkânı yok.
She knows there is no way in hell I ever would.
Çünkü asla gelmeyeceğimi biliyor!
Ain't no way in hell I'm wearin that.
Bunları giymemin yolu yok.
Besides, there is no way in hell your mother's ever going to live with us.
Ayrıca, annen dünyada bizimle birlikte kalamaz.
- No way in hell.
- Kesinlikle.
You listen to me, you little shit, there is no way in hell I am paying that.
Dinle beni seni piç. Hiçbir şekilde o parayı ödemem ben.
No way in hell is she going anywhere near them.
Hayır! Onların yanına kesinlikle gitmeyecek!
I figured it's in the middle of the night. If I call her up, she might say, "No way in hell."
Sanırım gecenin bir yarısı ararsak, asla olmaz diyebilir.
There's no way in hell I'm doing it.
Yapmamın hiçbir yolu yok.
At least there's no way in hell that this could get any worse.
En azından artık daha kötüye gidemez.
Just kill me, cos there's no way in hell I'm gonna help you people any more.
Öldürün çünkü size artık kesinlikle yardım etmeyeceğim.
Because there is no way in hell I'm going back to the family business.
Çünkü baba mesleğine dönmeye hiç niyetim yok.
You have no chance in hell going the way you're going
Yolunuza devam edemezsiniz...
There's no way in hell we can do it.
- Yapmamıza imkan yok.
You have no way of knowing how much pain I've gone through in Hell!
Cehennemde ne kadar acı çektiğimi bilemessin!
Now, Mac, there is no way you can know where in the hell he was dropped.
- Mac, nereye atlamış olduğunu bilebilmenin bir yolu yok.
There's no way in hell I'm paying for it.
Cehennemde başka yol yok, Ödediklerim için.
- No way in hell.
- Yere yatmalısın.
So put your gown back on, get back in bed and shut the hell up! - No one talks to me that way.
- Kimse benimle bu şekilde konuşamaz.
No, Kitty, you just call them back,'cause... there's no way in hell that I'm gonna have card night... with the Pinciottis'cause it's just too much fun.
Olmaz Kitty. Onları tekrar ara. Çünkü...
No problem. I'm at 359 No-Way-in-Hell Avenue...
- Sorun değil.
In your head thoughts with no end, heaven or hell, which way to bend once you were something now its all over now its all grey forever
Kafanda düşünceler hiç bitmeyecek Cennet veya cehennem hangi yol seçilecek Eskiden bir şeydin, şimdi hepsi bitti
no way 8009
no way out 46
in hell 74
no war 35
no wait 109
no warning 42
no water 131
no wallet 93
no waiting 30
no warrant 24
no way out 46
in hell 74
no war 35
no wait 109
no warning 42
no water 131
no wallet 93
no waiting 30
no warrant 24