No women traducir turco
1,701 traducción paralela
Ain't no women on skid row.
Kenar mahalle karılarına benzemez.
And being there's no women around, we're gonna have to have an orgy.
Ve etrafta da hiç kadın olmadığına göre, bir çılgınlık yapmak zorundayız.
Ted... there are absolutely no women out there for you.
Ted... Kesinlikle sana uygun bir kadın yok.
There're no women out there for me?
Bana uygun bir kadın yok ha?
Yeah, there's going to be no stealing, no dealing, no women or weed in the walk-in.
Evet, bu sefer çalmak yok, kumar yok, kadın yok, iş başında ot çekmek de yok.
- [Jack Narrating] When we're at work, there are no men... there are no women - there are only chefs.
İşteyken ne kadın, ne de erkek vardır. Sadece aşçılar.
There are no women in the world who want to be doctors or lawyers or anything like that?
Dünyada hiç bir kadın avukat ya da doktor olmak istemez mi?
No women or children, unless provoked.
Tahrik etmedikleri sürece kadınlar ve çocuklar olmaz.
First of all, there's no women.
Pekala, anlatacağım. Her şeyden önce kadınlar diye bir şey yok.
I'm no longer surprised at your knowing only six accomplished women.
Neden sadece birkaç kusursuz kadın tanıdığınızı şimdi anladım.
There is no never with women. She's the wife of a friend.
Çünkü o benim bir arkadaşımın kadını.
But I'm no whiz about women.
Ama pek kadınlardan anlamam ben. Kadınlardan hiç anlamam.
Ibrahim says it makes no difference, it could even be the women's ward.
İbrahim, "benim için fark etmez, kadınlar koğuşu da olabilir!" diyor.
Those women have no choice.
O kadınların başka seçeneği yok.
Nine women no, six!
9 kadın. Hayır, 6!
I have no interest in other women.
Hayır, başka kadınlar ilgilendirmiyor beni.
I hope the world learns from my work, the lives of those eighteen women, deserve that others learn from their experience, that It's understood that humans have no limits,
Dünya, umarım yaptıklarımdan o on sekiz kadının başlarına geleni hakettiğini, ve insanların limitleri olmadığını öğrenir.
There is no deal, there is no investigation. Unless you can get someone of verified that these women were actually trafficked.
Sen bu kadınların pazarlandığına dair kanıt getirmezsen anlaşma da olmayacak, soruşturma da.
No. pregnant women have extremely lucid...
Yani yalan söylüyor? - Hayır. Hamile kadınlar gayet mantıklıdır.
It goes : There's no ugly women, just too little vodka!
'çirkin kadın yoktur, az votka vardır'diyor.
At festivals today, you see many women who belong to a gang, so it is no longer a boys'club.
Bu acı artık bitmeli Festivallerde gruplarda çalan bir sürü kadınla karşılaşıyorsun. Artık erkek egemenliği azalıyor.
No, because he meddled with other peoples'women.
Hayır, başkalarının kadınlarına bulaştığı için. - Çekici kadınların öyle bir şarlatanı ciddiye alacağını sanmam. Öyle değil mi?
No, sir. I'll tell you that his weakness is women.
Onların en zayıf yanları kadınlara olan zaafları, efendim.
Let his eyes go blind so that he sees no other women.
Onun gözlerini kör et ki, başka kızları görmesin.
We speak for the men, women and children who have had no voice until now. Who have been victimized by the genocidal policies of the US that Heller has advanced.
James Heller'ın ilerlettiği, Amerika'nın soykırım politikası tarafından kurban edilen, şu ana kadar konuşamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar adına konuşuyoruz.
# When men were men and women had no say #
# Erkeklerin erkek, kadınların hiçbir şey olmadığı #
No, women in my position have been looking the other way for years.
Hayır, benim konumumda olan kadınlar yıllarca bir şeyler ararlar.
No, I mean... women.
Hayır, kadınları... kasdettim.
- No. No, they're very strong women.
Hayır, hayır, onlar çok güçlü kadınlar...
There's no nude women.
Çıplak kadın falan yoktu.
Don't believe there's no good women... till you've seen one with maggots in her eyes.
Kadının kötüsü olmaz dersin... ama bu kızın gözlerinden ihanet akıyor.
But when I think of spending the rest of my life with Lily, committing forever, no other women, doesn't scare me at all.
Ama yaşamımın kalanını Lily'le geçireceğimi düşündüğüm zaman... Ona sonsuza dek bağlanıp, başka kadın olmadan... Bunlar beni hiç korkutmuyor.
No time for women.
Benim için zamanın yok.
No, the doctor did not get more women -
Doktor olmuştur -
There is no difference between men and women..... and this is a perfect example or Bette would've called it off.
Kadınlar ve erkekler arasında hiç bi fark yok..... ve bu da mükemmel örneği yoksa Bette buna bi son verirdi.
No one in this administration would contest the right of these brave men and women to vote.
Bu yönetimdeki hiç kimse, bu cesur insanların oy verme haklarını sınayamaz.
And you might find it comforting to know there have been no red-headed women named Sharona reported missing or murdered in this state since 1983.
Bu kadar yüksek ahlaki yapıyla birisinin huzurunda onun şerefinin tehdit edebileceğinden korktum 1983'ten beri, bu şehirde kırmızı kafalı, adı Sharona olan ve kayıp yada ölümü bildirilmiş hiçbir kadının olmadığını bilmek seni teselli edebilir.
You've kidnapped, tortured and killed a handful of women and raised absolutely no suspicion.
Bir avuç dolusu kadını kaçırdın, işkence yaptın, öldürdün ve hiçkimse şüphelenmedi.
While a man who looks like him certainly had no shortage of women in his life, he did let me know that none of them were of a caliber he felt comfortable bringing to a work-related function.
Onun gibi bir adamın hayatında kadınlar eksik olmazdı ama bana işle bağlantılı bir faaliyete getirebileceği kalitede biriniolmadığını söyledi.
No, women liked Noah because he was charismatic and interesting.
Kadınlar Noah'ı karizmatik ve ilginç olduğu için severlerdi.
No, my daughter is one of the most confident, strong women that I have ever known, and you couldn't handle that, could you?
Hayır, kızım kendinden emin, çok güçlü kadınlardan biridir, bildiğim kadarıyla, ve sen bunu kaldıramadın, değil mi?
Loud music, topless women, no distractions at all.
Yüksek sesli müzik, üstsüz kadınlar... Dikkatini dağıtacak hiçbir şey yok.
He is no skilled hand with the women but in all these years I fought with him, he never took a woman.
Kadınlar konusunda yetenekli biri değil ama onunla savaştığım yıllar boyunca hiç bir kadınla birlikte olmadı.
No disrespect to your women, huh?
Kadınlarına saygısızlık etmek istemedim, ha?
No, I come to open houses to meet women.
Hayır, kadınlarla tanışmak için geldim.
I mean, if there are no other women in your life cause I couldn't handle that.
Yani, eğer hayatında başka bir kadın yoksa çünkü buna katlanamam.
No, the only other women in Fez's life are in his head.
Hayır, Fez'in hayatındaki başka bir kadın sadece kafasının içindeki.
Don't you have enough women? No.
- Yeterince kadının olmadı mı?
Especially when you've given your heart to someone who barely knows you exist. Who insists on plowing through strange, stupid women who could never love him the way you do leaving you to stand outside alone in the night wishing with all your heart that he would come to his senses and realize that his true happiness lies with you and no one else but knowing all the while that it will never happen because he's a selfish, immature, heartless jerk.
Özellikle de senin var olduğunu bile bilmeyen, onu asla senin gibi sevemeyecek yabancı ve aptal kadınlarla düşüp kalkmakta ısrar eden, aklı başına gelir de gerçek mutluluğun başkasında değil sende olduğunu anlar diyerek geçirdiğin geceler boyu seni dışarıda tek başına bekleten, ama bir yandan da o, bencil, olgunlaşmamış kalpsiz bir serseri olduğu için...
Oh, no, I've been with other women, I just didn't learn anything.
Hayır, oldum. Ama hiçbir şey öğrenmedim.
There are no small, frightened women.
Ufak tefek ve korkmuş kadın diye bir şey yoktur.
women 1155
women and children 63
women and children first 18
no worries 1021
no words 40
no wonder 208
no work 70
no word 48
no word yet 17
no worry 22
women and children 63
women and children first 18
no worries 1021
no words 40
no wonder 208
no work 70
no word 48
no word yet 17
no worry 22