Nothing to say traducir turco
4,349 traducción paralela
There was nothing to say.
- Söyleyecek birşey yoktu. - Nasıl görünüyordu?
You got nothing to say?
Söyleyecek bir şeyin yok mu?
You've got nothing to say.
Diyecek bir şeyin yok mu?
Well, I can see you have nothing to say, at last.
- Diyecek bir şeyin olmadığını görüyorum.
♪ Got nothing to say ♪
~ Söyleyecek bir şey yok
I have absolutely nothing to say to you.
Size söyleyecek hiç bir şeyim yok.
"There's nothing to say." "it's between the hearts."
Ağızdan çıkan kelimelerle, kelimelerle iki gönül bir oldu zaten.
Do you have nothing to say to me?
Bana söyleyecek bir şeyin yok mu?
He has nothing to offer and he has nothing to say.
Sunacağı ve söyleyeceği hiçbir şey yok.
I have nothing to say to you.
Size söyleyecek lafım yok.
I thought I have nothing to say to a guy like that.
Böyle bir adama söyleyecek bir şeyim olmayacağını düşündüm.
Nothing to say, father?
Söyleyecek bir şeyin yok mu baba?
You have nothing to say to your brother? Yeah.
Kardeşine söylemek istediğin bir şey yok mu?
I've nothing to say to you.
Sana söyleyecek bir şeyim yok.
You have nothing to say sorry for.
Bunun için özür dilemene gerek yok.
She has nothing to say to that woman.
O kadına söyleyecek bir şeyi yok.
Because until then, my client has nothing to say.
O zamana dek müvekkilimin söyleyecek hiçbir şeyi yok.
I've got nothing to say to you.
Sana söyleyecek bir şeyim yok.
I have nothing to say to you, Miss Winters.
Size söyleyecek bir şeyim yok, Bayan Winters.
There's nothing to say.
- Söyleyecek bir şey yok ki.
Still have nothing to say?
Hala söyleyecek hiç bir şeyin yok mu?
- I have nothing more to say.
- Söyleyecek başka sözüm yok.
But the most important count I do has nothing to do with work.
Ama en önemli sayımımın, işimle bir ilgisi yok.
- Arnold. Well, he ain't gonna say nothing to nobody.
Kimseye bir şey söylemez.
Nothing more to say to your old friend?
Eski dostuna söyleyecek başka bir şeyin yok mu?
Have nothing else to say.
Başka söze gerek yok.
Then we have nothing more to say.
O zaman konuşacak bir şeyimiz yok.
I have nothing else to say, except this?
Söyleyeceklerim bu kadar.
How can you dare attempt to comment on my work, on my life, on me, and say nothing of family?
Ailemle ilgili tek kelime etmeden nasıl işimi, hayatımı, beni eleştirmeye kalkarsın?
I would also say, Mr. Watson Nothing brings more people to the theater than the recommendation of the King
Bay Watson, söylemeliyim ki hiçbir şey tiyatroya kralın önerisinden daha fazla seyirci getirmiyor.
There's nothing I can do or say to win back your trust.
Güvenini geri kazanmak için yapabileceğim ya da söyleyebileceğim hiçbir şey yok.
If you do as we say, nothing will happen to them.
Söylediklerimizi yaparsan hiçbir zarar gelmeyecek.
I don't know what to say, nothing is right!
Ne diyeceğimi bilemiyorum! Bunu doğru anlamanın bir yolu yok!
I would say it was a gift, but it- - it really has nothing to do with me.
Bir armağan olduğunu söyleyebilirdim ama benimle bir ilgisi yok.
I have nothing more to say.
Söyleyecek başka bir şey yok.
Could be the very thing that makes it happen, so I say we say nothing to no one.
Yani bu şey gerçekleşene kadar sen ve ben kimseye tek kelime etmiyoruz.
Nothing you can say is going to change it.
Söyleyeceğin hiçbir şey de kararımdan döndüremez.
I mean, other than that copy of Penthouse you pocketed, nothing seems to be stolen.
Yani, cebine koyduğun Penthouse'un o sayısından başka bir şey çalınmamış gibi görünüyor.
Nothing, I Wanted to say... since they asked me many times... lmmobilcasa is interested in collaborating with you.
Bir şey söylemek için geldim. Ne zamandır git söyle diye diretip duruyorlar. Immobilcasa Emlak'takiler seninle ortak çalışmak istiyor.
There's nothing you could say to make me change my mind.
Kararımı değiştirmek için yapabileceğiniz bir şey yok.
You've nothing more to say to this meeting, Thomas?
- Bu toplantıda söyleyecek başka bir şeyin yok mu, Thomas?
If I say something's on the house, then say nothing to whoever you're serving.
Bir şey müesseseden diyorsam, o zaman servis yaptığın kişiye hiçbir şey söyleme.
Look, I know there's nothing I can say to make this better.
Şu an ne desem boş, biliyorum.
Just be careful, yeah? You won't say nothing to Dad, right? Yeah?
Dikkatli ol Bişey deme babana
There's nothing more inflammatory you can say to an agitated person than "calm down."
Bana bunu söyleme. Ajite birine sakinleş demekten daha çok tahrik edici bir şey söyleyemezsin.
But put a couple of pieces of glass and some road between you, There's nothing you would not say to them.
Ama aranıza iki parça cam ve yol girdiği zaman istediğin her şeyi söyleyebiliyorsun.
And that is nothing compared to the tens of thousands of jobs these hotels generate.
Bu sayılar bu otellerin yaratacağı on binlerce iş olanağının yanında hiçbir şey kalıyor.
Look, there's nothing I can say to make this better. I just wanna end right.
Bunu daha iyi bir hale getirmek için bir şey söyleyemeyeceğim.
My client has nothing more to say.
Müvekkilimin söyleyecek başka şeyi yok.
Flora did talk about the Powells, and she had nothing good to say about them.
Flora Powell ailesi hakkında konuşurdu. Gerçi hiç güzel bir şey söylemezdi.
I won't say nothing to Mr. Spence.
Spence Bey'e hiçbir şey söylemeyeceğim.
nothing to see here 87
nothing to hide 21
nothing to worry about 339
nothing to talk about 29
nothing to report 41
nothing to be afraid of 32
nothing to it 58
nothing to do with you 28
nothing to do with me 44
nothing to be done 17
nothing to hide 21
nothing to worry about 339
nothing to talk about 29
nothing to report 41
nothing to be afraid of 32
nothing to it 58
nothing to do with you 28
nothing to do with me 44
nothing to be done 17
nothing to be scared of 17
nothing to see 35
nothing to be ashamed of 35
nothing too serious 20
nothing to lose 17
nothing to tell 25
nothing to do 29
to say the least 206
to say good 30
to say 74
nothing to see 35
nothing to be ashamed of 35
nothing too serious 20
nothing to lose 17
nothing to tell 25
nothing to do 29
to say the least 206
to say good 30
to say 74
to say goodbye 37
to say what 25
sayonara 114
say hello to my little friend 37
say my name 79
saying 381
says 221
sayid 267
sayuri 58
say it louder 17
to say what 25
sayonara 114
say hello to my little friend 37
say my name 79
saying 381
says 221
sayid 267
sayuri 58
say it louder 17
say cheese 102
say hi 185
say something 1124
say what now 22
say it like you mean it 26
say it again 435
say your prayers 56
say it ain't so 28
say it out loud 26
say what 525
say hi 185
say something 1124
say what now 22
say it like you mean it 26
say it again 435
say your prayers 56
say it ain't so 28
say it out loud 26
say what 525