Now i do traducir turco
16,517 traducción paralela
You are striking out at me right now and I don't understand why because I already told you all I can do is submit your packet and let the chips fall where they may.
Şu anda bana çarpıyor musun, nedenini anlamıyorum. Çünkü yapabileceğim tek şeyin paketini göndermek olduğunu zaten söyledim Ve cipslerin düştüğü yere bırakın.
I mean, there is so much that needs to be addressed, but I think the most important thing for us to do right now
Yapmamız gerek çok fazla şeye ihtiyacımız var ama bence şu an için en önemli olan şey...
Now, I've got work to do.
Şimdi, yapacak işlerim var.
I know it's terrible, but we need to do everything we can right now to make sure that he and his sister don't lose their father, too.
Korkunç olduğunu bılıyorum, ama babalarını da kaybetmemelerı ıçın elımızden gelenı yapmalıyız.
- I can't do it right now, bro.
- Şimdi veremem.
I don't wanna do it because right now with her face like this.
Suratı böyleyken bunu yapmak istemiyorum.
But I just can't do it now, because, uh...
Ama şu anda yapamam, çünkü, uh...
Now I got to get back to what I do.
- Artık işime dönme vaktim geldi.
Now, I'm gonna do a formal debrief when we get home,
Eve döndüğümüzde resmiyetten sorguya çekmem lazım...
So I really - - I really do appreciate you asking, Louise, because now that we know what I'm not, maybe you can check in your little book of steps there and tell me what I am.
O yüzden sorduğun için gerçekten minnettarım Louise, çünkü artık ne olmadığımı bildiğimize göre belki o küçük kitabındaki adımları kontrol edip ne olduğumu söylersin.
So I'm asking you right now to please, please get your ass in there and do this for me.
O yüzden şu an senden rica ediyorum. Lütfen kıçını kaldır ve bunu benim için yap.
Now I'm being punished for something I didn't even do?
Şimdi yapmadığım bir şey için cezalandırılıyor muyum?
I want you to know that our team is there now, and they are going to do everything they can to get the boys home.
Ekibimizin orada olduğunu bilmenizi istiyorum, çocuklarınızın eve dönmesi için ellerinden geleni yapacaklar.
I will either do this now or die trying.
Bu ya şimdi yapacağım, ya da denerken öleceğim.
Now that you know what I am, Otto, what do you want from me?
Artık kim olduğumu bildiğine göre, Otto, Benden ne istiyorsun?
I'm gonna do it now.
Şimdi yapacağım.
I do the pointing now, not the lifting.
Artık hamallık değil, yöneticilik yapıyorum.
I know that you're a person of action, and right now, it feels like the only option you have is to give them the money, but I'm telling you from experience, that is the wrong thing to do.
Girişken olduğunu da biliyorum ve şu an tek seçenek para vermek gibi geliyor, ama deneyimlerime dayanarak diyorum ki yanılıyorsun.
I'm sure I want to do this right now.
- Eminim.
Look, Jay, I'm not trying to tell you what to do, but Barry is protecting your world, and our world needs a Flash right about now.
Bak, Jay, sana ne yapman gerektiğini söylemiyorum,... ama Barry senin dünyanı koruyor,... ve bizim dünyamızın şuan Flash'a ihtiyacı var.
I think we need to give Massa's birds a whole lot of training for they wings, make them stronger so they fly higher, win even more than they do now.
Bence sahibin horozlarını şimdi olduğundan daha fazla dövüş kazanmaları ve daha yükseğe uçarak güçlenmelerini sağlayacak yeni bir kanat eğitimine sokmalıyız. Özel alıştırmalar düşündüm.
But now, since the war, I can't do it anymore.
Ama savaştan sonra... Yapamıyorum.
Now, if I can do the impossible today, so can you.
Eğer ben bugün imkansız şeyler yapabildiysem sen de yapabilirsin.
What I'm wonderin'is, do I save myself the trouble of having to look for you, seein'as I got you here now, Toby?
Merak ediyorum da şimdi seni buraya getirdiğime göre kendimi seni aramak zahmetinden kurtarsam mı Toby?
Now, you gonna behave, or do I have to get a whip? Kill me!
Hizaya gelecek misin yoksa elime kırbacı alayım mı?
I don't give a damn what you think, but I do care what she thinks, and right now, she doesn't need a debate.
Senin ne düşündüğün umurumda bile değil. Ama onun ne düşündüğü umurumda, ve şu anda, kavgaya ihtiyacı yok.
But now I know we can do better than that.
Ama şimdi bundan daha iyisini yapabileceğimizi biliyorum.
Coming here was the last thing I wanted to do, and now I'm stuck in this box wondering if this fight will be my last.
Buraya gelmek isteyeceğim son şey olurdu, ama bu kutuya sıkışıp kaldım, ve bu son savaşım mı diye düşünüyorum.
You're damn right I do, but if you're gonna shoot at the king, you can't miss, and right now, with this circumstantial evidence, up against a king like that...
Elbette isterim, ama eğer krala ateş edeceksen ıskalayamazsın, ve şuanda, bu dolaylı delillerle, böyle bir krala karşı durmak...
And now I'm going to do this for her.
Artık bunu onun için yapacağım.
You don't know the position I'm in now, what I can do.
Şuanki pozisyonumu ve ne yapabileceğimi bilmiyorsunuz.
Right now, I just need something to do.
Şuan, sadece bir şey yapmam lazım.
What do I get now?
Şimdi ne alabilirim?
I've never, ever been a person that cared what anybody thought about them, and it straight-up feels crazy that I allowed myself to do it now, especially when it comes to you, Harry.
Neden biliyor musunuz? Çünkü hiçbir zaman başkalarının hakkımda ne düşündüğünü önemsemedim ve şimdi böyle yapmam çok saçma geliyor. Özellikle bu seninle ilgiliyse Harry.
Now I'll have to do yoga or creating your CV.
Ben yoga yapmalıyım yada senin CV ni hazırlamalıyım.
Now if I can get you to do me a favor and set it.
- Sonra ayarlıyoruz.
I could really do without the judgments right now.
Şu an hiç eleştiri kaldıracak havada değilim.
And all I can do now is rely on those that still believe in my work.
Şu an tek yapabileceğim şey yaptığım işe hâlâ inananlara bel bağlamak.
Now, do as I say. Or it's impossible to win.
Artık dediğimi yapacaksın yoksa kazanman imkânsız.
I just don't think there's anything we can do right now.
- Yapabileceğimiz bir şey yok artık.
There was a reason it took me so long to tell you,'cause I didn't know where we stood, but I do now.
Sana uzun süre sonra söyleyebilmemin sebebi nerede durduğumuzu bilemememdi ama artık biliyorum.
Now, I'd do it myself, but I'd get disbarred...
Ben söylerdim ama barodan atılırım...
What did I do now?
Yine ne yaptım?
Now, I'd do it myself, but I'd get disbarred.
Bunu kendim yapardım ancak barodan atılabilirim.
Come now, Sterling I thought you'd be excited to sit back and relax and watch a true vessel of God do His work.
Hadi, Sterling... Arkanıza yaslanıp gevşemekten heyecan duyacağınızı düşünmüştüm... Ve gerçek bir tanrı gemisinin yaptığı işi seyredin.
You okay? Not exactly, but there's not much I can do about it now.
- Pek sayılmaz ama şu anda yapacak bir şey yok.
I can make her do that. So, what now?
- Peki şimdi ne olacak?
I mean, right now, I don't know what the right thing to do is.
Şu anda, doğru olan şeyin ne olduğuna karar veremiyorum.
What am I going to do with my life now?
Peki şimdi hayatıma nasıl devam edeceğim?
I can't do this right now.
Şu an bunu konuşamam.
Now, I do not want this becomes another damn show as before.
Bunun da bir önceki gibi boktan bir rezalete dönüşmesini istemiyorum.
now i don't know 25
now it's your turn 200
now i'm 51
now it's my turn 140
now is the time 102
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now it's mine 27
now is not the time 119
now i 66
now it's your turn 200
now i'm 51
now it's my turn 140
now is the time 102
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now it's mine 27
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now i'm confused 26
now it's up to you 24
now i'm done 23
now i know 169
now it's over 52
now i'm here 52
now it makes sense 32
now it's a party 23
now it's our turn 31
now i'm confused 26
now it's up to you 24
now i'm done 23
now i know 169
now it's over 52
now i'm here 52
now it makes sense 32
now it's a party 23
now it's our turn 31