English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ N ] / Now you got it

Now you got it traducir turco

1,363 traducción paralela
- Now you got it, Mum.
- Şimdi oldu anne.
Now, you asked Dutch for help, you got it.
Dutch'tan yardım istedin, aldın.
So I got Will the raisin and I bought the chocolate chip for myself and I ate it in the ladies'room Are you happy now?
Ben- - Anla- - Şaka muydu bu?
So you can stand there, dripping with liquor-smell and self-pity... if you got a mind to, but this case... it means something. Now.
Orada öyle durup likör içip kendine acıyabilirsin fakat bu dava artık bir şeyler ifade ediyor.
Now, I'd say you've got one last shot here, and I don't want you to blow it. Okay?
Şimdi, son bir şansın var, ve bu şansı geri tepmeni istemiyorum, tamam mı?
Now, you got 30 seconds to m-make an offer, or it's, you know?
Bir teklif yapman için 30 saniyen var yoksa bu, bilirsin işte
I've got nothing for you right now, so... maybe it's time to start thinking about someone other than yourself.
Şu an sana verebilecek hiç bir şeyim yok... belki de başkalarını da düşünme zamanı gelmiştir artık.
Now, Margaret Thatcher... you've got to hand it to her.
Gelelim Margaret Thatcher'a. Hakkını vermemiz lazım.
But I got to tell you, if I wasn't.... I mean, after a first date like this, I'd find it really hard... not to just get under the covers and do you bigtime right now.
Ama itiraf etmeliyim ki... başka türlü olsaydı, senin gibi biriyle ilk buluşmada... örtünün altına girip mercimeği fırına vermemek çok zor olurdu.
Have you really got it now?
Anladın mı?
You're worried for them because if they eat it, not only are they gonna go through a heavy experience, but now I got to go in front of the next wave and try and get them out of it.
Onlar için endişelenirsin çünkü eğer bir hata olursa sadece onlar değil sen de çok önemli bir problemle karşı karşıya kalacaksın ama hemen peşlerinden gider ve onları oradan çıkarmaya çalışırsın.
Hana mana ganda, hana mana ganda Hana mana ganda Now you've got it right from the head man
Öyküyü sen şeften duydun
Now you've got this idiot following you around... filming conversations like this... as if it was something, like, fascinating and adventurous... when it's just 4 drunk people... sitting around talking bollocks... like people have always talked bollocks.
Şimdi de yanına bu salağı peşine takmış sanki bir b * kmuş gibi, sanki inanılmaz bir maceraymış gibi bunun gibi sohbetleri çekiyorsun Oysa burada dört sarhoş oturmuş insanların her zaman yaptığı b * ktan püsürükten konuşmalar yapıyorlar...
And now that it's morning, I've got something horrid to tell you.
Artık sabah olduğuna göre sana kötü bir haberim var.
You've got a way now. It's different.
Artık her şey değişti.
Now you got to grip it here, then you take the line and hold it up.
Bu şekilde tutuyorsun.
Oh.. it is, you know, but, not always, it's not the point I got you now
Her zaman değil ama artık sen varsın.
00, 00 : 28 : 34 : 13, " I got my blood into this... 13, 00 : 28 : 36 : 00, And now you have it... 00, 00 : 28 : 38 : 00, Look, right in the palm of my hand.
" Kanımı buraya koydum... Artık ona sahipsiniz... Bakın, tam avucumun içinde.
I mean, I know that with everything that's going on right now it's hard not to be, but.... Come on. You've really got it going on.
Hayatında bunca şey olurken bunu yapmanın kolay olmadığını biliyorum ama burada harika bir yaşantın var.
It's not so great right now. Look, Mom, there's something I've got to tell you.
Anne, sana söylemem gereken bir şey var.
And I know you don't want to think about it, but you've got to now.
Bunu düşünmek istemediğini biliyorum, ama artık mecbursun.
You gotta to talk to me about it now, because I've got to take you downtown.
Hayır şimdi açıklamalısın çünkü seni merkeze götürmeliyim.
Ten's got it now. Kirk, just to let you know, some of the guys
- Kirk, sadece bilmeni istiyorum.
Now, I had to tell you this because, if they ever got published, you're gonna hear about it in school.
Bunu sana anlatmalıyım çünkü, eğer bunlar yayınlanırsa, bunun hakkında okulda birşeyler duyabilirsin.
Well, I guess now you got a little taste of what it felt like
Sanırım şimdi, babamı öldürdüğün zaman benim hissettiklerimi
'OK, Mark, you asked for it, now you've got it.
Pekala Mark, istediğini aldın.
When her husband was in a coma, it was taboo and exciting, but now that it's OK for you to be together, the relationship's got no snap.
Kocası komadayken herşey tabu ve heyecan vericiydi ama artık birlikte olmanızda sorun yok.
I've got a team member in the burn unit, the guy who did it out on the street... and you think now is a good time to screw with my family?
Yanık kurbanı bir adamım var bunu yapan da hala serbest. Aileme şimdi mi bulaşıyorsun?
You never even got to have your sexual 20s, so why shouldn't you do it now?
Yirmili yaşlarında cinselliğini yaşayamadın. Neden şimdi yapmayasın?
Now you get down to that strip joint and you do it by the books, you got it?
Şimdi batakhaneye gidin ve kitaba uygun halledin.
You got it now?
Anladın mı?
Now if you got something on me, let me hear it.
Şimdi, eğer elinizde bana karşı bir şey varsa söyleyin.
So if you got something to say, say it now.
Yani söylecek bir şeyin varsa şimdi söyle.
Now, like my granny used to say in her tarpaper shack on Montego Bay : "If you want a box hurled into the sun... You got to do it yourself." Your granny can go to hell!
Büyükannemin Montego Bay'deki kulübesinde söylediği gibi "Bir kutunun güneşe atıImasını istiyorsan bunu kendin yap."
You got this from a woman, now you're trying to blame me for it!
Bunu bir kadından kaptın, şimdi de | bunun için beni suçlamaya çalışıyorsun!
I'm sorry, Oliver, but that don't change the fact that you're a goddamn father now and you haven't acted like it since that kid got home from the hospital!
Üzgünüm, Oliver, ama bu senin baba olduğun ve bu bebeği hastaneden getirdiğinden beri babalık yapmadığın gerçeğini değiştirmez!
Us big kids, I don't think we ever really got it together either. Now, you're going to find someday that there are very real reasons why people eventually choose monogamy.
Biz büyük çocuklar bir daha gerçekten beraber olabileceğimizi sanmıyorum Bir gün niye insanların sonunda neden tek eşliliği seçtiğine dair gerçek nedenleri bulacaksın.
Now, tell me, kid, have you got it in the breadbasket or not?
Şimdi, söyle bana evlat, ekmek sepetinde var mı yok mu?
I'm happy you got it goin'on now, but I need some ice.
Çalışmandan mutluluk duyuyorum, ama şu anda bana buz gerekli.
Now do it as if you've got a cold.
Şimdi bunu sanki soğuk almışsın gibi yap.
But now that I've got an opportunity to wash away my sins... you are trying to snatch it away
Ama günahlarımdan kurtulmak için bu büyük bir fırsat... Ve ben sadece bu fırsatı kullanmak istiyorum.
Now, remember, Lenny-benny-beanbag... you're to meet me at the awards ceremony... - at 6 : 00 sharp, you got it? - Whatever.
Sakın unutma Lenny, ödül töreni için saat 6 : 00'da benimle buluşacaksın, anladın mı?
You couldn't manage to make me hear you before... and now that I can hear you, you've got it wrong.
Eskiden sesini bana duyurmayı başaramıyordun. Şimdi duyuruyorsun ama bu sefer de yanlış söylüyorsun.
Actually it's worse... because now you got to clean it all up... and make this blank, cluttered place into a home.
Hatta daha kötü... çünkü o pis yeri temizleyip... onu bir "ev" haline getiriyorsun.
Now remember it's no good being clever, you've got to be the cleverest, yeah?
Unutmayın, zeki olmak bir şey ifade etmez, en zekisi olmalısınız, tamam mı?
But now, you have got to pull yourself up by the bootstraps and get on with it.
Ama artık, bu tip şeylere karşı kendini toparlamak ve yoluna devam etmek zorundasın.
You got it? You got that, Wheeze? All right, remember what I taught you now.
Tamam mı, tamam mı?
Good, you got it now.
İyi, yakaladın.
Now, it's just a feeling, and it's hard... to know why, but... I think you've got exactly what I'm looking for, and I could use you just as soon as possible.
Şimdi, bu sadece bir his ve sebebini anlamak zor ama galiba tam olarak aradığım şeye sahipsin ve seni en kısa zamanda kullanabilirim.
Now that you got it, let's go.
Şimdi anladın. Hadi gidelim.
Eat it now that you've got it.
Artık yiyebilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]