English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ N ] / Number

Number traducir turco

65,619 traducción paralela
Do you know what Lenin said about Beethoven's piano sonata number 23?
Lenin'in Beethoven'ın 23. sonatası hakkında ne dediğini biliyor musunuz?
Maurice Lefay, in case you were wondering, also died under mysterious circumstances, making him victim number three.
Merak ediyorsanız diye söylüyorum, Maurice LeFay de gizemli koşullar altında öldü, onu üç numaralı kurban yapıyor.
Just a number on a file, uh, one of the faceless masses.
Sadece dosyada bir numara, suratı olmayan adamlardan.
How did you get this number?
Bu numarayı nereden buldunuz?
As far as I can tell, the Corporate ID Number is fake.
Söyleyebileceğim kadarıyla, bu şirketin vergi numarası sahte.
Jot that number down.
Şu numarayı not al.
Look, gunny, we... We got an intel flash. The hale was carrying 10 times our number.
Bak Gunny, ani bir haberle Hale'in bizden 10 kat fazla mürettebatı olduğunu öğrendik.
We've lost a feed line to number 16!
16 numaraya giden besleme hattını kaybettik!
Number 18.
18 Numara
The number that Sekou gave us has been disconnected, but we have to find him, because the money he gave your son looks very bad.
Sekou'nun bize verdiği numara bir süredir kullanım dışı fakat onu bulmak zorundayız. Çünkü oğlunuza verdiği para, olayı çok kötü gösteriyor.
What happened, they lose my number?
Ne oldu? Numaramı mı kaybetmişler?
Take the elevator... number 16a.
Asansöre binin. Daire 16A.
Okay. You and you in number one.
Siz ve siz bir numaradasınız.
Mr. Emmons, you're in number two with a decoy.
Bay Emmons, siz sahte hedefle birlikte iki numaradasınız.
Well, then... well, then give me his home number because it's an emergency.
Tamam o zaman... Evinin telefonunu verin. çünkü acil bir durum.
I assume there is some token number I must actually deliver for appearance's sake.
Laf olsun diye belli sayıda tutsağı teslim etmem gerekiyordur.
Civilization... has a number of faces.
Uygarlık... Sayısız yüzün sahibidir.
This operation just became priority number one.
Önceliğimiz bu operasyondur.
Platform number two.
2 numaralı perondayım.
But based on the images we have seen so far, we can speculate that the number of fatalities could easily be within the 100 range...
Ancak, bu süreye kadar gördüklerimize dayanarak söylebiliriz ki ölülerin sayısının yüzden fazla olması muhtemel...
How the hell did you get my number?
Numaramı nereden buldun sen?
Andy, this number you found for Naseri...
Andy, Naseri için bulduğun bu numara...
I need that sat phone number now.
Buna ihtiyacım var Telefon numarası şimdi oturdu.
She never forgot her father's number.
Babasının numarasını hiç unutmadı.
Bathroom number seven, the only one you are allowed to use.
Yedi numaralı, sizin kullanabileceğiniz tek banyo.
A thousand Spanish fighters are more than three times our number could withstand.
Binlerce İspanyol savaşçı üçten fazla Bizim sayımız dayanabilir.
And it cost you half your number.
Ve sana numaranın yarısına mal oldu.
And men-at-arms number at least 80.
Silahlı adam sayısı en az 80.
The number of times I have followed you blindly, backed you with the men blindly, put men in the fucking ground... good men, friends... because you said,
Körü körüne kaç kere arkandan gittim. Adamlara karşı sana destek oldum. Onlara ölmeyi emrettim.
But to have the kind of control you will need to have, there will need to be someone occupying the role, and that someone... solves a number of problems all at once.
Ama denetim kurmak istiyorsan o role yakışacak biri lazım. Ve o birden fazla sorunu bir anda çözecek.
Evidence that a number of them had been dismembered while still alive.
Hatta bazılarının uzuvları henüz onlar diri iken parça parça kesilmiş.
- Should I use his private number?
- Özel numarasını mı kullanayım?
We're getting a huge number of hits.
Çok sayıda kişi tıklıyor.
I want you to watch the speech, and then I want you to look at the number of views.
O konuşmayi izlemeni istiyorum ve kaç kişinin izlediğine bakmani.
I want you to watch the speech, and then I want you to look at the number of views.
O konuşmayı izlemeni istiyorum ve kaç kişinin izlediğine bakmanı.
But if that's what you're really looking for, you weren't even close to the number.
Ama gerçekten öğrenmek istediğin şey buysa, asıl fiyata yaklaşamamışsın bile.
The number doesn't exist.
Çünkü öyle bir fiyat yok.
The Board notes with regret that a number of examination papers never arrived for marking and were, therefore, classed an automatic failure.
Sınav heyeti büyük üzüntü içinde. Sınav kağıtlarından bir numara değerlendirme için kendilerine ulaşmamış.. .. bu yüzden, sınıf otomatik olarak başarsız olmuş.
- with a key and locker number. - E4, according to the band.
Ayak ya da el bileğinde bir lastik bant varmış.
Uh... The number six, lowercase "p," capital "K,"
Rakamla altı, küçük "p," büyük "K,"
Give me his number.
Numarasını verebilirsiniz.
The number is local.
Numara yerel.
Her phone number!
Kızın numarası.
Well... I have a number of obligations back in the United States. Personal ones.
Pekala, Birleşik Devletler'de halletmem gereken bir sürü kişisel işim var.
- She get a plate number?
- Plakasını almış mı?
Give me his name and number.
Adını ve numarasını yaz.
Okay, listen, if... if you can get her number and tell me when she made that call,
Tamam dinle şimdi.
You said "a number".
"Bir numara" dediniz.
Number two?
iki numara?
Number two.
- İkincisi?
Um, well, I got your number.
Numaran var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]