On us traducir turco
32,489 traducción paralela
- Half Acre ain't got shit on us!
Half Acre kiçimizi yesin!
You have no right to fire on us.
Bize ateş açmaya hakkınız yok.
The big clown out there is gaining on us.
Palyaço arayı kapatıyor.
Well, we have to ; there's someone very small depending on us.
Başarmak zorundayız, ortada bize bağlı ufacık biri var.
You're gonna keep spying on us.
Casusluk yapmaya devam edeceksin.
You quit on us.
- İşi bıraktın gittin.
Don't hold out on us.
Bizden saklama.
You know, got up in Tony's face, had the cops roll up and turn the hoses on us?
Tony'nin yüzüne geçirseydim de, polisler bizi yere yatırıp, bize joplarla vursalar mıydı?
Honey, do you want to tell us what's going on?
Tatlım, bize neler olduğunu anlatmak ister misin?
All I know is that those two thugs think that we're the only people in here, so hopefully Sly and Cabe know what's going on and are trying to figure out how to get us free.
Tek bildiğim bu iki herif burada yalnızca bizim olduğumuzu sanıyor yani umarım Sly ve Cabe neler döndüğünü biliyordur ve bizi nasıl kurtaracaklarını bulmaya çalışıyorlardır.
They're focused on the robbery, but I'm pretty sure they've got one or two guys searching for us.
Çalma işine odaklanmış durumdalar ama eminim bir, iki adamları bizi arıyordur.
What she means is you're gonna tell us exactly where it's located, security protocols, number of active personnel on duty.
Demek istediği bize tam olarak nerede olduğunu, güvenlik protokollerini, görevdeki aktif personel sayısını anlatacaksın.
- Yeah,'cause this train's gonna crash, it's gonna kill everyone on board including us.
- Evet, çünkü bu tren birazdan devrilecek, içindeki herkes ölecek biz de dahil.
Weller... she must have planted the scrambler on a guest to lure us in another direction.
Weller bizi başka yöne çekmek için konuklardan birine koymuş bozucuyu.
White House sent us on an extremely urgent matter.
Beyaz saray bizi had safhada önemli bir mesele için yolladı.
We're gonna let some snob with expensive shoes tell us we're done? The presidency's on the line.
Başkanlık tehlikede.
On Election Day, we have with us, political strategist Monty Husk, columnist Grace Gibson and former Harvard professor, Dr. Tobias Curtis.
Seçim gününde yanımızda siyasi stratejist Monthy Husk köşe yazarı Grace Gibson ve eski Harvard öğretim üyesi Doktor Tobias Curtis var.
Regina put a protection spell on both of us the moment you rolled into town.
Sen kasabaya girdiğin dakika Regina ikimize de koruma büyüsü yaptı.
Unfortunately for us, I think an ambush is already on.
Ne yazık ki çoktan bizim için bir tuzak kurulmuş.
IRON MAN : I've got us a lock on Klaue.
Klaue'ye kilitlendik.
Previously on This Is Us...
Önceki bölümlerde, "This Is Us"
Come on, indulge us. Sit down.
Gel hadi, katıl bize.
Then I'll walk you through isolating the sound on my audio software and then Jill will tell us which way Daniel went.
Sonra sana yazılımımla sesi ayrıştırman için yardım edeceğim ve sonra Jill bize Daniel'in hangi yoldan gittiğini söyleyecek.
I can get us past the front door.
Ön kapıdan geçip öylece giremem.
Nobody at work knew about us or about what he was working on.
- Şirkette kimse bizi veya Omar'ın ne üzerinde çalıştığını bilmiyordu.
- No, Tandy, there is a maniac on the loose, and he is pissed at us.
- Hayır, Tandy, dışarıda bir manyak var ve bizi öldürmek istiyor.
Hera, how did you plan on getting us onboard?
Hera, bizi nasıl gemiye almayı planlıyorsun?
I just hope Kanan and Rex aren't expecting us back on Agamar anytime soon.
Umarım Kanan ve Rex yakın zamanda Agamar'da olmamızı beklemiyordur.
Because you look at the two of us on paper and it's easy to make assumptions...
Çünkü kağıt üstünde ikimize bakınca varsayımlarda bulunmak kolay.
He's not gonna take anyone else away from us, not on my watch.
Artık kimseyi elimizden almasına izin vermeyeceğim.
We all are, except for Happy, who's gonna QB us from the garage speakerphone while she keeps an eye on Ralphy-boy.
Hepimiz gidiyoruz, Happy hariç ; Ralphy-oğlan'a göz kulak olurken bize de garajın telefonundan destek verecek.
Based on the polarimetric asymmetry of the returning echo, I'd say that this decline, based on the likely underlying geographic morphology, either lets us slide into the cavern, or we fall 50 feet and die.
Dönen ekonun polarimetrik asimetrisine bakarak ben olsam iniş derdim, olası coğrafi morfolojiye dayanarak ya bizi kayarak boşluğa düşürecek ya da 15 metre düşüp öleceğiz.
Hey, Happy. I'm calling you on your cell phone, so Paige can't hear us on the party line.
Selam Happy, Paige bizi ortak hattan duymasın diye seni cep telefonundan arıyorum.
- Ugh! She took us on a couples trip!
Bizi çiftler gezintisine götürdü.
And, in case he caught up with us on the motorway, we took some precautions.
Ve otoyolda bize yetişirse diye bir takım önlemler aldık.
Anyway, erm... we were reminiscing, as we've been here all week, and we worked out that Yorkshire is the only place on earth where all three of us have had a car crash.
Her neyse, erm... Biz hatırlıyorduk, bütün hafta buradaydık, Ve biz, Yorkshire'ın dünyadaki tek yer olduğunu öğrendik
That massive ball of smoke in front of us, up front.
Önümüzdeki muazzam duman topu ön tarafta.
Anyway, anyway, we'll have more of that later on, but first, it is now time for us to engage reverse and park neatly in a marked space on Conversation Street.
Her neyse, her neyse, bunu sonra hallederiz. Ama önce biraz da Muhabbet Sokağı'da konumuzu biraz dönelim.
And that he's lent it to us on the television.
Düşünsene televizyona bağlanıp...
And the Namibian government doesn't allow us to drive on the salt pans, and that's what that is.
- Bu bitti. Ve Namibya hükümeti bize izin vermiyor Tuz tekneleri üzerinde sürmek için, ve ne olduğunu.
Soon, word came over the radio that Hammond was on his way to rejoin us and that he wasn't in the best of moods.
Yakında, kelime telsizin üzerinden geldi Hammond bize katılmak için yola çıktı ve ruh halinde en iyi olmadığını söyledi.
If we can't get your hyperdrive working, you'll have to come with us on our ship.
Eğer hiper sürücünüzü çalıştırabilirsek, bizim gemimize gelmeniz gerekecek.
Previously on "This Is Us"...
Önceki bölümlerde "This Is Us"...
They're finally letting us on the plane, four hours later.
Çok şükür bizi uçağa almaya başladılar, 4 saat sonra.
- Previously on This Is Us...
Önceki bölümlerde "This Is Us"...
We were training on the ropes when they sent us the news.
Haber geldiğinde halat eğitimi yapıyorduk.
I mean, who knows what they heard us say on those recordings.
Kim bilir o kayıtlarda neler söylediğimizi duydular.
Because Rufus is gonna be spying on Rittenhouse for us.
Çünkü Rufus, bizim için Rittenhouse'a casusluk yapacak.
Friday's got us a lead on Egghead.
Cuma Yumurtakafa'nın izini bulmuş.
So, when the portal reopens, whoever's on the other side will be able to lock on to us?
Yani geçit tekrar açıldığında diğer tarafta her kim varsa bize kilitlenebilecek mi?
Previously on This is us.
Önceki bölümlerde "This is us"
useful 59
ushna 19
use your brain 33
use it 260
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
ushna 19
use your brain 33
use it 260
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
use it wisely 19
use the force 25
us too 58
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
used to be 136
use these 22
use that 67
use the force 25
us too 58
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
used to be 136
use these 22
use that 67