On your marks traducir turco
292 traducción paralela
On your marks, get set....
herkes yerlerine, hazır olun...
On your marks, get set....
Yerlerinize, hazır...
On your marks, get set.... Disqualified! You've got to cross the line on your feet.
Yerlerinize geçin. hazır... diskalifiye edildin.
On your marks, get set....
Yerlerinize, hazır olun...
On your marks.
Bekle.
On your marks!
İşaretimle!
On your marks, get set...
İşaretimle başlayın...
This chick, man... - without the benefit of dying herself... - On your marks, now.
Bu fıstık, kendi ölümü tatmadan, ölüm sürecini beş aşamaya ayırmış.
Now, boys and girls, on your marks.
Yerlerinize.
On your marks... get set.
Yerlerinize... hazır.
On your marks.
İşaretinle...
On your marks!
Yerlerinize.
On your marks, get set get!
Yerlerinize, hazır çık!
On your marks...
Hizaya gel...
On your marks, get set- -
Yerlerinize, hazır olun...
On your marks...
Hedefleri belirleyin...
Next shooters, on your marks.
Sıradaki nişancılar. Sıranıza.
On your marks, get set...
Yerini al, hazır ol...
- On your marks...
- Yerini al...
On your marks, set, go.
Eller hazır, set, başla.
gentlemen, on your marks.
Beyler, yerlerinize...
On your marks, get set...
Yerlerinize. Hazır olun.
On your marks.
Yerlerinize.
You got any scars or marks of identification on your face or body?
Yüzünde veya vücudunda ayırt edici bir işaret ya da yara izi var mı?
When i signal a plane in, my attention's on the marks and on the aircraft on either side of her... well, actually, i don't remember... bengston, is your dispatcher here from buffalo?
Bu çok enteresan. Evet. Kötü bir ayrılığım var diye düşündüm.
Those three marks on your shoulder, where did they come from?
Omuzundaki bu üç işaret, nereden geldi?
Your eldest son's marks are on your desk, Mr. Director.
Tüm çocukların iyi sonuçlar alması, Müdür olarak elbette beni memnun etti..
Try and get marks of violence on your face.
Yüzüne bir kaç darbe iziyle hallederiz.
The marks on your arms.
Kollarındaki işaretler.
I thought we had something in common when I saw them marks on your arm.
Üzerindeki işaretleri gördüğümde seninle ortak bir noktamız olduğunu sanmıştım.
You have marks on your chest.
Göğsünde lekeler var.
Why, on just your word... did I give you 30,000 marks?
Tek bir sözüne bakarak neden sana 30 bin mark verdim ben?
My God, you'll have marks on your neck.
Tanrım, boynumda iz kalacak.
Yeah, well, you have mesh marks on your face.
Evet. Ama senin de yüzünde ızgara şekli var.
Where'd you get all those marks on your face?
Suratındaki o izler nerden?
I noticed on your last invoice, it says : " B. Marks. M. Cohen.
Son faturada fark ettim ki... kitapçının sahipleri "B. Marks ve M. Cohen" miş.
Look at the marks on your throat.
Şu boğazındaki izlere bak.
I should also be interested in your views on the marks of the Hung Wu.
Hung Wu'nun izleri konusunda sizin görüşlerinizi merak ediyorum.
There's lots of scratch marks on your door.
Kapında bir çok tırmık izi var.
And your evidence for this... is the marks on his wrist, am I right?
Buna kanıt olarak... Bileklerindeki izleri gösterdiniz yanılıyor muyum?
How did you get those marks on your chest?
Göğsündeki bu izler neyin nesi?
- On your marks.
- Ritmi hisset.
For ten marks I'd buy a whole damn palm tree and plant it on your head.
10 Marka bir palmiye alır senin kafana dikerim.
Get on your marks.
Yerlerinize.
He left some cleat marks on your knuckles.
Eklemlerinde bazı izler bırakmış.
On your marks!
Yerlerinize!
Mr Powell, put your feet on the marks on the floor.
Bay Powell, Ayaklarınızı yerdeki işaretin üstüne koyun.
- What? These five marks on your brand-new, state-of-the-art floor.
Senin yepyeni, son teknoloji ürünü zeminindeki bu beş nokta.
Since your energy weapons are the same as the ones Apophis used, we can compare the blast marks on the two crystals.
Senin kullandığın enerji silahlarıyla Apophis'inkiler aynı olduğuna göre, 2 kristaldeki patlama izlerini karşılaştırabiliriz.
You'll have to get their focus on your high marks and off of this.
Onların notlarına odaklanmasını sağla, buna değil.
- On your marks!
- Çizginize!
on your behalf 19
on your mark 94
on your knees 587
on your bike 16
on your right 71
on your birthday 23
on your left 74
on your way 112
on your knees now 16
on your feet 441
on your mark 94
on your knees 587
on your bike 16
on your right 71
on your birthday 23
on your left 74
on your way 112
on your knees now 16
on your feet 441
on your toes 27
on your desk 31
on your own 129
on your stomach 27
on your head 43
on your way out 27
on your side 26
on your 38
on your back 34
on your face 24
on your desk 31
on your own 129
on your stomach 27
on your head 43
on your way out 27
on your side 26
on your 38
on your back 34
on your face 24