Orient traducir turco
311 traducción paralela
Orient Express, Budapest, Visegrad. "
" Doğu Ekspresi, Budapeşte, Visegrad.
Let's go to the South Seas or the Orient or the Mediterranean, anywhere you want to.
Büyük okyanusun güneyine, ya da doğuya ya da Akdeniz'e gidelim. Nereye istersen.
I met him in the Orient.
Uzakdogu'da tanismistik.
The story is that he first came to the Orient as bodyguard to a gambler who'd had to leave the States.
Rivayete göre Uzakdogu'ya ilk gittiginde... ABD'den ayrilmaya mecbur olan bir kumarbazin adamiymis.
I was Assistant Naval Attaché at our embassy in Japan, long enough to learn a few things about the Orient.
Japonya'daki büyükelçiliğimizde yardımcı deniz ateşesi iken... Doğu hakkında önemli şeyleri öğrenme fırsatım oldu.
a warlord who heralded the military glory of our Motherland throughout the Orient and the Occident, the first ruler who, in order to reach these great goals, had crowned himself Tsar of All the Russias.
Anavatanımızın askeri ihtişamını, doğuda ve batıda ilan eden bir savaş lideri. Bu hedeflere ulaşabilmek için, tüm Rusya'nın Çarı olarak taç giyen ilk lider.
- Perhaps before deciding on any action, you'd want to know more about the people, to orient yourself in a strange environment.
- Belki, bir eyleme karar vermeden önce, buradaki insanlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve kendinizi tuhaf çevreye alıştırmak isterdiniz.
They'll go on to reach the old pueblo of Santa Fe, New Mexico then onward westward to California to touch the waters of the blue Pacific to meet the ships bearing treasures from the Orient.
Santa Fe, New Mexico'daki halka ulaşacak ve sonra batıya, California'daki mavi Pasifik denizine kadar gidip Uzakdoğwdan buraya mal getiren gemilerle buluşacak.
My reasons for going to the Orient are purely scientific - - if I ever get there.
Orient'e gitme nedenim, tamamen bilimsel konularla ilgili. Tabii oraya varabilirsem.
I understand that your destination is the Orient and that you've been delayed.
Gideceğiniz yer Orient, ve geç kaldınız.
Today, from the skies of California, the fields of Kansas the rice paddies of the Orient, the air lanes of the world which we have come to know as flying saucers.
Bugün California semalarından, Kansas tarlalarından Uzakdoğu'nun pirinç tarlalarından, tüm dünyanın hava sahalarından uçan daireler olarak bilinen, tanımlanamayan uçan cisimler yani UFOlar görüldüğüne dair sürekli raporlar geliyor.
On quick tour of Orient.
Hızlı Asya turu.
It's a land of mystery of the Orient.
Burası Doğu'nun gizemler diyarı.
Second, a special coach must be attached to the Orient Express.
İkincisi, Orient Ekspres'e özel bir vagon eklensin.
Will you settle for the Orient?
Orient'e evet diyor musun?
They should orient the pipeline to Morocco.
Fas boru hattı projesini tekrar göndersinler.
In the Orient!
Elbette ki Doğu'da!
This guy's been talking about the Orient for 15 years. Why doesn't he stay there?
15 yıldır Doğu'yu ağzından düşürmedi, neden oraya taşınmıyor ki?
The Orient Express is about to leave.
Orient ekspresi ayrılmak üzereydi.
Dimmed lights, Carlos Gardel, Orient-Express... The Borromean Islands.
Loş bir ışık, Carlos Gardel, Doğu Ekspresi Borromées Adaları'nın mis kokusu.
On your left, spices from the Orient.
Solunuzda, doğunun baharatları.
This is the first liberated woman of the Orient.
Ve bu sözlerimi unutmayın! Bu gördüğünüz, doğunun ilk özgür kadınıdır.
No... no, go to the Orient or somewhere.
Yok, Asya'ya git ya da başka bir yere.
But I thought this was the Orient Express.
Onun Doğu Ekspresi olduğunu sanıyordum!
A trick of shallow breathing... practiced by the fakirs of the Orient... taught to Marot by his onetime friend, Orsini.
Küçük bir solunum hortumu... Doğudaki Hint fakirleri tarafından uygulanıyor... Bir zamanlar arkadaşı Orsini, Marot'a öğretti.
From the Orient.
Doğu'dan.
Look where we'll go first : the Orient.
Bak ilk gideceğimiz yer ; Doğu.
The richest princes of the Orient lust after her!
Doğunun şehvetle arzulanılan en zengin prensesi!
Life is plentiful, life is cheap in the Orient.
Doğuda hayat cömert ve ucuz.
And, uh, as the, uh, philosophy of the, uh, of the Orient, uh, uh, expresses it, uh, uh, life is, uh, is not important.
Yani, baktığınızda Doğu felsefesi hayatın önemli olmadığını yansıtıyor.
Bosporus Ferry will shortly depart from Istanbul Sirkeci Station, connecting with the Orient Express.
Feribot Doğu Ekspresi bağlantısı için, birazdan İstanbul limanından ayrılacak.
The Bosporus Ferry will shortly depart for Istanbul Sirkeci Station, connecting with the Orient Express.
Feribot Doğu Ekspresi bağlantısı için, birazdan İstanbul limanından ayrılacak.
- On the Orient Express? - How else?
- Doğu Ekspresiyle mi yoksa?
The Orient Express will depart in five minutes.
Doğu Ekspresi 5 dakika sonra yola çıkıyor.
- Welcome to the Orient Lounge.
- Orient Salonu'na hoş geldiniz.
Welcome to the Orient Lounge.
Orient salonuna hoş geldiniz.
From the Orient, a huge bird appears and shits into the sea.
Doğuda devasa bir kuş beliriyor ve denize sıçıyor.
Russian authorities kept the secret for a few months. Ming must know a lot of things.
Leila, Orient Ekspresinde ölü olarak bulunmuş.
Like Brigitte she has the taste of the Orient.
Brigitte'de de şarklı tadı vardır.
Oh, quel dommage, madame! I was hoping to recount to you my recent extraordinary experience on the Orient Express.
Oysa size Şark Ekspresiyle ilgili anılarımı anlatacaktım.
I've the finest "objets d'art" of the Orient and Europe that honor the women and love!
Doğu'da ve Batı'da kadınları... ve aşkı şereflendiren her türlü sanat eseri.
Once there were three kings who came from the Orient, bearing incense, which they swung to and fro.
Bir zamanlar, Şark ellerinden gelen 3 tane kral varmış,... yanlarında bir o yana bir bu yana sallanan tütsüler taşırmışlar.
But to fill the tub, behind curtain number two, treasure from the Orient!
Fakat küveti doldurmak için, perdenin arkasında 2 numara, Doğudan hazine!
You raving Orient idiot!
Seni saçmalayan Oryantal aptal!
How are the wonders of the Orient?
Orient'in harikaları nasıIdır?
He got killed in the Orient trying to rescue a nun.
Şark'ta rahibeleri kurtarmaya çalışırken ölmüştü.
Vietnam. Pearl of the Orient.
Orient Pearl.
Now, I'dlike to send out congratulations to Thelma Miller ofOrientPark.
Orient Park'tan Thelma Miller'ı kutluyoruz.
Those swabbies drift into port, park their diddies on your doorstep, show you some tricks they learnt in the Orient and then it's, "Avast, me hearties,"
O denizci tayfası limana demirler, gelip kapına dayanır sana Doğu'da öğrendiği numaraları çeker ve "tut beni denizci" dersin.
You mean the Lo Pan that's chairman of the National Orient Bank and owns the Wing Kong Trading Company, but who's so reclusive that no one has laid eyes on him in years?
Ulusal Doğu Bankası'nın başkanı, Wing Kong Ticaret Şirketi'nin sahibi olan, ama yıllardır kimseye görünmeyecek kadar münzevi olan Lo Pan mı?
Even the Lord, when creating this world, had to orient himself in time.
Tanrı bile, bu dünyayı yaratırken kendisini zamana göre ayarlamak zorundaydı.